216
daniel tozser'i kardeşim gibi severim ama dürüstçe dile getirmek gerek ki, bu durum ben ta sözlüğe üye olduğumda bile kendisinin anlı şanlı 1.nesil yazar daniel tozser olduğu gerçeğini değiştirmez. biz daha çömez iken de saygın ve baba bir yazardı, hala da öyle. şimdi ne mutlu bana ki nicklerimizin yan yana gelmesine bizzat kendi vesile oluyor ve güzel düşüncelerini açıkça dile getiriyor. kendisinin bilgi dolu entrylerini okuyarak, dehşet hafızasına tanıklık ederek sözlük yazarı olmasını öğrendim, yanlış yaptığım veya aklıma bir şey takıldığı vakit mesajla sorup öğrendim. yardımını da asla esirgemez yani samimidir daniel tozser. bunları asla unutmam, unutamam. şimdi hktwoo olduk diye geldiğim yeri, geçmişimi inkar edemem:( sözlüğü sözlük yapan, bugünlere gelmesini sağlayan yazarların başında kendisi gelir. şimdi görüyorum ki en çok entry giren yazarlar listesinde kapışıyor gibi bir durumumuz var fakat ne olursa olsun benim için bu sözlüğün en çok entry giren yazarı kendisidir. ben daha listede yokken kendisi zaten hep oralardaydı, gözüm öyle alışmış:)
bir de kendisi acayip tutarlı, sağduyulu ve soğukkanlıdır. en coşkulu şampiyonluk kutlamalarında da, o lanet sezonda da, ne bileyim imparator geldiğinde de gittiğinde de, sözlüğün vıcık vıcık kaynadığı kaos anlarında da, kimsenin uğramadığı ıssız kış sabahlarında da adamın çizgisi hep aynı, her zaman orada olan güvenilir biri. küfredilecek bir şey olmuşsa küfür etmez ama metin içerisinde en ağır küfrü aslında o eder. ortalama da değildir hani çiftesi pek olan sessiz at tadındadır tepki içeren yazıları.
madem yazı bir daniel tozser edebiyatı olma yolunda ilerliyor, bu vesileyle şunun da altın çizeyim. kendisi benden net daha galatasaraylıdır ve bunu hissetmek çok güzel bir şey. şöyle ki, yaşımız aşağı yukarı aynı gibi fakat adam hem yaşayıp tanıklık ettiği dönemdeki galatasaray ile ilgili olayları hatırlama konusunda çok başarılı ve de duyarlı, hem de kendisinden önceki dönemlerde olmuş galatasaray ile ilgili olayları araştırıp öğrenme, sonrasında da hatırlayıp buraya taşıma konusunda inanılmaz gayretli. ben sözlük yazarı olmadan önce sembolik galatasaraylıydım, hafızam ve gayretim daha ziyade dünya futboluna yönelikti, hala daha biraz öyle gibi, haliyle galatasaray'a dair birçok şeyi de buradan öğrendim, buradan aldığım galatasaraylılığı yine buraya verdim ama daniel tozser bu açıdan dipsiz bir kuyu gibi, galatasaray'a yönelik geçmişi ve geçmişinin de öncesine olan ilgisi ve bilgisi çok fazla. kim bilir daha neler diyecek, neler anlatacak bize? ara ara kendimden bahsediyorum farkındayım ama bu adamda bir şeyler buluyorum o yüzden. mesela bu "iyi galatasaraylı, sağlam galatasaraylı" türü laflar genelde aynı ekolden kişilerin aralarındaki farkı hissettikleri zaman birbirlerine söyledikleri bir şeydir bence. tribün emekçisi bir taraftar kendisinden daha tribün emekçisi birine karşı bunu hissedebilir ve dile getirebilir, benimki de öyle işte. aynı ekolden olduğumuz için kendisinin düzenli, vakitsiz, tanımlı manımlı, aşırı derecede bilgi ve detay dolu entrylerini görmek çok hoşuma gidiyor. belki bu tip daha nice yazarlar oldu ama ya zamanla bu işi bıraktılar ya da daha seyrek yazdıkları için gönlümüzde bu derece yer etmediler. bu açıdan galatasaray sözlük bir tribün ise reisi daniel tozser'dir bana göre.
yalnız hiç anlamadığım bir şekilde çok karamsar ve mutsuz görüyorum onu çoğu zaman, bana hiç de öyle gelmediği halde. ya bu adam benim ruh ikizim, ya da kendisini çok sevdiğim için öyle kötü şekilde görmek istemiyor gözlerim. iletişimimiz adına her halükarda kazanan kendisi. iyi ki var, sözlük üzerinden kurduğum arkadaşlıklar içerisinde en uzun soluklu, seviyeli ve de samimi olanlardan biri hiç tartışmasız sözlüğümüzün demirbaşı, kadim dostum daniel tozser ile olandır. kendisine mesaj atarken dahi ceketin önünü iliklediğimiz günler daha dün gibi aklımda:(
sen yaz biz okuyalım reis.
bir de kendisi acayip tutarlı, sağduyulu ve soğukkanlıdır. en coşkulu şampiyonluk kutlamalarında da, o lanet sezonda da, ne bileyim imparator geldiğinde de gittiğinde de, sözlüğün vıcık vıcık kaynadığı kaos anlarında da, kimsenin uğramadığı ıssız kış sabahlarında da adamın çizgisi hep aynı, her zaman orada olan güvenilir biri. küfredilecek bir şey olmuşsa küfür etmez ama metin içerisinde en ağır küfrü aslında o eder. ortalama da değildir hani çiftesi pek olan sessiz at tadındadır tepki içeren yazıları.
madem yazı bir daniel tozser edebiyatı olma yolunda ilerliyor, bu vesileyle şunun da altın çizeyim. kendisi benden net daha galatasaraylıdır ve bunu hissetmek çok güzel bir şey. şöyle ki, yaşımız aşağı yukarı aynı gibi fakat adam hem yaşayıp tanıklık ettiği dönemdeki galatasaray ile ilgili olayları hatırlama konusunda çok başarılı ve de duyarlı, hem de kendisinden önceki dönemlerde olmuş galatasaray ile ilgili olayları araştırıp öğrenme, sonrasında da hatırlayıp buraya taşıma konusunda inanılmaz gayretli. ben sözlük yazarı olmadan önce sembolik galatasaraylıydım, hafızam ve gayretim daha ziyade dünya futboluna yönelikti, hala daha biraz öyle gibi, haliyle galatasaray'a dair birçok şeyi de buradan öğrendim, buradan aldığım galatasaraylılığı yine buraya verdim ama daniel tozser bu açıdan dipsiz bir kuyu gibi, galatasaray'a yönelik geçmişi ve geçmişinin de öncesine olan ilgisi ve bilgisi çok fazla. kim bilir daha neler diyecek, neler anlatacak bize? ara ara kendimden bahsediyorum farkındayım ama bu adamda bir şeyler buluyorum o yüzden. mesela bu "iyi galatasaraylı, sağlam galatasaraylı" türü laflar genelde aynı ekolden kişilerin aralarındaki farkı hissettikleri zaman birbirlerine söyledikleri bir şeydir bence. tribün emekçisi bir taraftar kendisinden daha tribün emekçisi birine karşı bunu hissedebilir ve dile getirebilir, benimki de öyle işte. aynı ekolden olduğumuz için kendisinin düzenli, vakitsiz, tanımlı manımlı, aşırı derecede bilgi ve detay dolu entrylerini görmek çok hoşuma gidiyor. belki bu tip daha nice yazarlar oldu ama ya zamanla bu işi bıraktılar ya da daha seyrek yazdıkları için gönlümüzde bu derece yer etmediler. bu açıdan galatasaray sözlük bir tribün ise reisi daniel tozser'dir bana göre.
yalnız hiç anlamadığım bir şekilde çok karamsar ve mutsuz görüyorum onu çoğu zaman, bana hiç de öyle gelmediği halde. ya bu adam benim ruh ikizim, ya da kendisini çok sevdiğim için öyle kötü şekilde görmek istemiyor gözlerim. iletişimimiz adına her halükarda kazanan kendisi. iyi ki var, sözlük üzerinden kurduğum arkadaşlıklar içerisinde en uzun soluklu, seviyeli ve de samimi olanlardan biri hiç tartışmasız sözlüğümüzün demirbaşı, kadim dostum daniel tozser ile olandır. kendisine mesaj atarken dahi ceketin önünü iliklediğimiz günler daha dün gibi aklımda:(
sen yaz biz okuyalım reis.
