16992
herkese iyi akşamlar. buraya son geldiğimizde berabere kalmıştık. onun telafisi vardı ama bu maçın telafisi yok. en büyük fark bu. ve buna ek olarak sadece bizim kazanmamız da yetmiyor. rakiplerimizin maçlarına bağlı durum. estonya da o günden bu yana daha da ileri gitti. daha iyi bir takım. estonya milli takımı, 2008 yılına oranla büyük gelişim gösterdi.
estonya'yı bilmem ama bizim kazanmaktan başka çaremiz yok. türk futbolu ileri gitmek istiyor ise bu tip maçları kazanmalı. kazanacaktır da. baskı altında olan taraf biziz ama yarın bahane öne sürmeden çıkıp kazanmalıyız. ümit ederim hollanda maçını play-off öncesi bir final maçı haline getirebiliriz. tabii son maça bakarsak, hollanda'yı yenmek üzere olan bir estonya'dan bahsediyoruz. dikkat etmemiz gereken bir rakip.
estonya'nın en iyi oyuncusu 14 numaralı oyuncu. son maçta 2 gol atmıştı.
futbol hayatımda o kadar çok bahaneye sığınan bir nesilden geliyorum ki hayatım boyunca bahaneleri kaldırmaya çalıştım.
derbiler sadece burada değil, tüm dünyada önemlidir. ufak tefek şeyler olmalıdır da. ama çocuklar kendi arasında halleder. biz de hallederiz. ben zaten 2 maçtır buradayım. derbinin oyunculara zarar verdiğini veya bir başka atmosfer yarattığını düşünmüyorum.
iki takım, ya da tek takım çalıştırıyor olmanın futbolcular üzerinde bir etkisi olacağını düşünmüyorum. ha iki takım, ha tek.
iyi bir insansanız, kalbiniz temizse, işinizi de iyi yapmaya uğraşıyorsanız, allah size verir. bugün olmasa yarın. çalışırsak herkes yanımızda olacaktır. allah da yanımızda olacaktır.
şu anda herkes çok ümitli. ama kısa bir süre önce herkes bir sonraki avrupa şampiyonası'nı düşünüyordu.
baktığımızda, milli takım oyuncusuyla takım oyuncusu farklı olabiliyor. orada iyi oynayan, takımında oynamıyor ya da tam tersi.
oyuncularımızın haftada 3 maç oynaması, milli takım için de faydalı olur. avrupa'da 5-6 takımla temsil edilmeyi isterim.
sizin inandığınız oyuncular var, oynamayabiliyor. o dengeyi sağlamaya çalışıyoruz.
mutlu muyum? mutluluğum da var, mutsuzluğum da var. şu an sadece estonya maçını düşünüyorum.
milli takım oyuncuları daima zeki ve yıldız oyunculardır. çok çabuk adapte oldular hedefe.
işin paniğe dönüşmesini istemiyorum. normal oyunumuzu oynamalıyız. oyun bizim baskımız altında geçecek. sakin olmalıyız. buradan 3 puanla ayrılmak çok önemli. inşallah yarın hollanda kazanır. romanya maçı da önemli. inşallah panik ve telaş olmaz. inşallah tecrübeli oyuncularımız bunları halledecek. ben çok ümitliyim, çok da inançlıyım. içimden hollanda maçına play-off finali olarak gideceğiz gibi geliyor. ya da dileğim öyle. oyuncularım bunu hak ettiler.
eğer bir şey yapacaksam yarın maçtan sonra yapacağım. 9 tane sarı kart sınırında olan oyuncum var.
milli takım ile sözleşmem yok, sözüm var.
sadece tek bir şey söyleyeceğim. duyduğunuz, okuduğunuz her şeyden şüphe duyun. yakın zamanda kimsenin aklında soru işareti kalmayacak.
(bkz: fatih terim)
estonya'yı bilmem ama bizim kazanmaktan başka çaremiz yok. türk futbolu ileri gitmek istiyor ise bu tip maçları kazanmalı. kazanacaktır da. baskı altında olan taraf biziz ama yarın bahane öne sürmeden çıkıp kazanmalıyız. ümit ederim hollanda maçını play-off öncesi bir final maçı haline getirebiliriz. tabii son maça bakarsak, hollanda'yı yenmek üzere olan bir estonya'dan bahsediyoruz. dikkat etmemiz gereken bir rakip.
estonya'nın en iyi oyuncusu 14 numaralı oyuncu. son maçta 2 gol atmıştı.
futbol hayatımda o kadar çok bahaneye sığınan bir nesilden geliyorum ki hayatım boyunca bahaneleri kaldırmaya çalıştım.
derbiler sadece burada değil, tüm dünyada önemlidir. ufak tefek şeyler olmalıdır da. ama çocuklar kendi arasında halleder. biz de hallederiz. ben zaten 2 maçtır buradayım. derbinin oyunculara zarar verdiğini veya bir başka atmosfer yarattığını düşünmüyorum.
iki takım, ya da tek takım çalıştırıyor olmanın futbolcular üzerinde bir etkisi olacağını düşünmüyorum. ha iki takım, ha tek.
iyi bir insansanız, kalbiniz temizse, işinizi de iyi yapmaya uğraşıyorsanız, allah size verir. bugün olmasa yarın. çalışırsak herkes yanımızda olacaktır. allah da yanımızda olacaktır.
şu anda herkes çok ümitli. ama kısa bir süre önce herkes bir sonraki avrupa şampiyonası'nı düşünüyordu.
baktığımızda, milli takım oyuncusuyla takım oyuncusu farklı olabiliyor. orada iyi oynayan, takımında oynamıyor ya da tam tersi.
oyuncularımızın haftada 3 maç oynaması, milli takım için de faydalı olur. avrupa'da 5-6 takımla temsil edilmeyi isterim.
sizin inandığınız oyuncular var, oynamayabiliyor. o dengeyi sağlamaya çalışıyoruz.
mutlu muyum? mutluluğum da var, mutsuzluğum da var. şu an sadece estonya maçını düşünüyorum.
milli takım oyuncuları daima zeki ve yıldız oyunculardır. çok çabuk adapte oldular hedefe.
işin paniğe dönüşmesini istemiyorum. normal oyunumuzu oynamalıyız. oyun bizim baskımız altında geçecek. sakin olmalıyız. buradan 3 puanla ayrılmak çok önemli. inşallah yarın hollanda kazanır. romanya maçı da önemli. inşallah panik ve telaş olmaz. inşallah tecrübeli oyuncularımız bunları halledecek. ben çok ümitliyim, çok da inançlıyım. içimden hollanda maçına play-off finali olarak gideceğiz gibi geliyor. ya da dileğim öyle. oyuncularım bunu hak ettiler.
eğer bir şey yapacaksam yarın maçtan sonra yapacağım. 9 tane sarı kart sınırında olan oyuncum var.
milli takım ile sözleşmem yok, sözüm var.
sadece tek bir şey söyleyeceğim. duyduğunuz, okuduğunuz her şeyden şüphe duyun. yakın zamanda kimsenin aklında soru işareti kalmayacak.
(bkz: fatih terim)
