95
milli takım'da hoca'nın yanında. şu an hoca'yla çalışıyor. sistem sistem diye tutturan, bir sistemin peşinden giden katı teknik adamlardan değil. imparator gibi. futbolcu kadrosuna göre sistem belirliyor, işine ne yarıyorsa onu kullanıyor.
geçen sene* gekas'la başka bir şey oynuyordu, bu sene niasse ile bambaşka bir şey oynuyor.
4-4-2'yle başlayıp, 4-3-3'le bitirdiği sürüyle maç var. takımında ''4-2-3-1 oynamazsak bu adam oynayayamaz yæ'' diye korunup, kollanan katar'lık yıldızlar yok ama konu 4-2-3-1'se, onun da kralını oynatıyor.
2013/14 sezonundaki takımı fazlasıyla bizim 2011/12 sezonunda takıma benziyor. kariyerinin tamamını sneijder gibi nazlı, kırılgan ve faydasız bir ofansif orta saha olarak geçiren bilal'den, taş gibi bir orta saha yarattı. selçuk inan'ın oynadığı yerde, orta sahanın merkezinde oynatıyor. sağ önde hücum yapmaktan çok takım savunmasına katkı veren, sistemi parlatan ahmet cebe var. bizim 11/12 sezonundaki emre çolak gibi. skora ihtiyaç olduğunda o çıkıp yerine kenan özer giriyor. bruno, necati gibi. forvet gibi ama geriye gelerek orta sahayı beşliyor. sağ bekte savunması yetersiz, hücumda önündeki ahmet cebe'den daha iyi işler çıkaran emrah eren, solda defansif yönü baskın, aynı zamanda takımın boyunu uzatan çağdaş atan var. savunma tandeminde bir yabancı(sonko-ujfa), yanında öğrenirken büyüyen galatasaray altyapısından çıkma bir cengaver: uğur demirok(semih kaya).
imparator hayatta olduğu ve teknik adamlık yapmak istediği müddetçe kulübede kim olursa olsun yadırgarım, benimseyemem. ama hoca teknik adamlık ceketini asarsa, hiç öyle karizmatik, avrupa'da ismi olan, ilk yarıyı liderin 10 puan gerisinde kapatıp, mağlubiyet alınan maçlardan sonra takıma 2-3 gün izin veren yabancı teknik adamların peşinden koşup zaman kaybetmeye gerek yok. hamza hamzaoğlu orda. rijkaard gibi bilinmez, mancini gibi giyinmez, sneijder'le şampanya içmez ama sezon sonu seni şampiyon yapar.
(bkz: #1047637)
geçen sene* gekas'la başka bir şey oynuyordu, bu sene niasse ile bambaşka bir şey oynuyor.
4-4-2'yle başlayıp, 4-3-3'le bitirdiği sürüyle maç var. takımında ''4-2-3-1 oynamazsak bu adam oynayayamaz yæ'' diye korunup, kollanan katar'lık yıldızlar yok ama konu 4-2-3-1'se, onun da kralını oynatıyor.
2013/14 sezonundaki takımı fazlasıyla bizim 2011/12 sezonunda takıma benziyor. kariyerinin tamamını sneijder gibi nazlı, kırılgan ve faydasız bir ofansif orta saha olarak geçiren bilal'den, taş gibi bir orta saha yarattı. selçuk inan'ın oynadığı yerde, orta sahanın merkezinde oynatıyor. sağ önde hücum yapmaktan çok takım savunmasına katkı veren, sistemi parlatan ahmet cebe var. bizim 11/12 sezonundaki emre çolak gibi. skora ihtiyaç olduğunda o çıkıp yerine kenan özer giriyor. bruno, necati gibi. forvet gibi ama geriye gelerek orta sahayı beşliyor. sağ bekte savunması yetersiz, hücumda önündeki ahmet cebe'den daha iyi işler çıkaran emrah eren, solda defansif yönü baskın, aynı zamanda takımın boyunu uzatan çağdaş atan var. savunma tandeminde bir yabancı(sonko-ujfa), yanında öğrenirken büyüyen galatasaray altyapısından çıkma bir cengaver: uğur demirok(semih kaya).
imparator hayatta olduğu ve teknik adamlık yapmak istediği müddetçe kulübede kim olursa olsun yadırgarım, benimseyemem. ama hoca teknik adamlık ceketini asarsa, hiç öyle karizmatik, avrupa'da ismi olan, ilk yarıyı liderin 10 puan gerisinde kapatıp, mağlubiyet alınan maçlardan sonra takıma 2-3 gün izin veren yabancı teknik adamların peşinden koşup zaman kaybetmeye gerek yok. hamza hamzaoğlu orda. rijkaard gibi bilinmez, mancini gibi giyinmez, sneijder'le şampanya içmez ama sezon sonu seni şampiyon yapar.
(bkz: #1047637)