824
"...vurdu metin... kaleye doğru gidiyor, gooooollllll goooooooooolllllllllllllllllllllll! 1-0! fenerbahçe 0, galatasaray 1... umulmadık anda umulmadık bir gol... fenerbahçelilerden auta çıktı diye itiraz ediyorlar. ağları yırttı geçti top!..."
...
herkesin içinde ukde kalmış bazı şeyler vardır. benim de ukdelerimden biri seninle tanışmak, seni parçalıyla oynarken izlemek. bu istekler muhtemelen seni izleyememiş tüm galatasaraylıların ukdesi ve eminim; seni parçalıyla canlı izlemiş galatasaraylılara sorsalar onların bile içinde ukde kalmıştır, doyamamışlardır sana...
sen bizdin aslında. biz de sen. belki de bu yüzden sevdik bu kadar.
sen değil miydin ki "ya ben ya galatasaray!" diyebilecek kadar düşüncesizleşebilecek ve haddini aşabilecek karına "galatasaray! çünkü o daha vefalı." diyen yüce insan. düşünüyorum da; zaten hangi kız değer ki? değip değmeme meselesini geçtim; senin çok sevdiğin bir şeyi zararlı olmamasına rağmen bırakmanı isteyebilecek kız seni zaten düşünmüyordur ki... ne işin olur o kızla? olmadı da zaten, galatasaray dedik; kapandı konu...
sen değil miydin ki 14. senede gelen şampiyonluğu getiren maçın* devre arasında "ancak galatasaray mucize olursa bu maçı kaybedebilir. ama tahmin etmiyorum, ikinci devre gol geleceğine inanıyorum. bütün galatasaraylılara mutluluklar dilerim." diyen inanan taraftar... o günkü tribünlere iyi bakın; şampiyonluğa inanmayan tek galatasaraylı var mıymış?
"bence galatasaraylılık, din gibi mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım." galatasaraylılık'ın en güzel tanımlarından biridir herhalde...
"bana su getir hakkı!" gözlerin dolarken gülümsemek nedir, bilir misin...
profesyonellikmiş... profesyonelliğe karşı metin oktay!
taçsız kral! metin oktay!
tek aşkıydı galatasaray!
senin gibi cimbomluyu!
unutur mu bu taraftar!
diğer takımlar daha yüksek ücretler önermelerine rağmen demedin mi "bizi sevenleri üzmeyelim baba" diye... hangimiz kabul ederdik ki zaten? parçalı giymek gibi bir mutluluk varken... parçalı giymek...
bizi bu konuda hiç üzmedin metin!
sen, seni sevenleri bir kere üzdün; o da ilk ve son oldu...
...
herkesin içinde ukde kalmış bazı şeyler vardır. benim de ukdelerimden biri seninle tanışmak, seni parçalıyla oynarken izlemek. bu istekler muhtemelen seni izleyememiş tüm galatasaraylıların ukdesi ve eminim; seni parçalıyla canlı izlemiş galatasaraylılara sorsalar onların bile içinde ukde kalmıştır, doyamamışlardır sana...
sen bizdin aslında. biz de sen. belki de bu yüzden sevdik bu kadar.
sen değil miydin ki "ya ben ya galatasaray!" diyebilecek kadar düşüncesizleşebilecek ve haddini aşabilecek karına "galatasaray! çünkü o daha vefalı." diyen yüce insan. düşünüyorum da; zaten hangi kız değer ki? değip değmeme meselesini geçtim; senin çok sevdiğin bir şeyi zararlı olmamasına rağmen bırakmanı isteyebilecek kız seni zaten düşünmüyordur ki... ne işin olur o kızla? olmadı da zaten, galatasaray dedik; kapandı konu...
sen değil miydin ki 14. senede gelen şampiyonluğu getiren maçın* devre arasında "ancak galatasaray mucize olursa bu maçı kaybedebilir. ama tahmin etmiyorum, ikinci devre gol geleceğine inanıyorum. bütün galatasaraylılara mutluluklar dilerim." diyen inanan taraftar... o günkü tribünlere iyi bakın; şampiyonluğa inanmayan tek galatasaraylı var mıymış?
"bence galatasaraylılık, din gibi mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım." galatasaraylılık'ın en güzel tanımlarından biridir herhalde...
"bana su getir hakkı!" gözlerin dolarken gülümsemek nedir, bilir misin...
profesyonellikmiş... profesyonelliğe karşı metin oktay!
taçsız kral! metin oktay!
tek aşkıydı galatasaray!
senin gibi cimbomluyu!
unutur mu bu taraftar!
diğer takımlar daha yüksek ücretler önermelerine rağmen demedin mi "bizi sevenleri üzmeyelim baba" diye... hangimiz kabul ederdik ki zaten? parçalı giymek gibi bir mutluluk varken... parçalı giymek...
bizi bu konuda hiç üzmedin metin!
sen, seni sevenleri bir kere üzdün; o da ilk ve son oldu...