173
öncelikle şu fatih terim'i eleştirilemez görenlere anlam veremiyorum. tamam hocaya hepimiz güveniyoruz da fatih terim de insan. ciddi hatalar yapmıştır, yapacaktır da. işin bir de yönetim boyutu var ki şu biat kültürü yüzünden koskoca başkan mı bilecek sen mi bileceksin mantığı. evet kardeşim yeri geldiğinde ben, sen, o bilecek başkan değil. başkanlar hep doğru bilseydi zamanında taptığımız adnan polat'ın gidişine göbek atmazdık.
yabancı sınırlaması bir yıldır bilinmesine rağmen lobi çalışması yapılmadı. federasyondaki fenerbahçe hakimiyetinin bilimesine rağmen yabancı sınırının kaldırılacağı hesaplanarak yanlış transfer politikası uygulandı. amrabat ve dany'ye teklif gelmesine rağmen (ki gelmemiş olsa bile 3 ayda kendilerine kulüp bulurlardı) karar düzeltilecek diye elden çıkarılmadılar. yine yabancı sınırlaması düşünülmeyerek çok yüksek bedeller ödenerek chedjou transfer edildi. kendisine ödenen rakamlarla gayet ömer toprak transfer edilebilrdi.
yine kulübünün satmak istediği gökhan inler alınamadı. çok para istedi diyenler: ikna gücü ve pazarlık yeteneği bir sanattır. ve doğru kişiler olduğu zaman işe yarar. oyuncu gelmek isterse ve doğru pazarlık yaparsan rakamı istediğin düzeye çekebilirsin. beşiktaşın tolga örneği gibi. 29 yaşında son transferini yapacak ve kulübünün son kez para kazabileceği oyuncuydu gökhan ve bittabi alınabilirdi.
bu noktada bülent tulun meselesi var. başkan, kulübün içinde tek güvendiği isim olarak onu orda tutuyor. ama zamanında kendi menfaatleri uğruna galatasaray'ı şikeyle suçlayabilecek mektuplar üreten bu adam fatih terim nefreti üzerinden neler yapabilir. üstelik 3 sene önce bedava diye zapata'yı öneren bu adam transfer komitesinin başında. (kimse sneijder, drogba demesin. bu adamları önerenler zaten menajerleri ve ikna edenler sneijder'de lütfi arıboğan, drogba'da başkan ve terim)
bir diğer mesele de rotasyonu tamamlayacak ortalama üstü yerli oyuncumuz yok. tamam en iyi yerli oyunculardan selçuk, burak, hamit bizde. ama bunların yanına bir tek semih'i ekleyebiliyorsun. bir de yedek olarak umut'u. sonrası sıradan anadolu takımında bile zar zor 11 oynar. bunu arttırmanın şimdilik iki yolu var: ya yüksek meblağlar ödeyip alper, hasan ali, erkan zengin, salih dursun vb azıcık parlayan adamları alacaksın, ya da genç yaşta parlayan ama devamını getiremeyen oğuzhan, kerim, gökhan töre, atila turan gibi adamlara kumar oynayacaksın. (burda birisi emre çolak töre'den daha yetenekliydi falan demişti, töre dediğin adam alt kategorilerde mevkisinin sayılı oyuncularındandı ve almanya'nın elinden kapıldı.) yerli kalitesini arttırmanın en iyi yolu ise altyapıdır. şu an bunun için bazı çalışmalar yapılıyor. ama bu noktada bruma bir scouting başarısı değildir, iyi bir transferdir. scouting başarısı kagawa'dır, thauvin'dir.
ezcümle; yönetim açısından başarısızlıklarla dolu bir transfer dönemi geçirdik. üstüne fatih terim'in konsantrasyonunu ikiye böldürdük. iki senedir yarattığımız farkı neredeyse sıfırladık. umarım yeniden açabiliriz.
yabancı sınırlaması bir yıldır bilinmesine rağmen lobi çalışması yapılmadı. federasyondaki fenerbahçe hakimiyetinin bilimesine rağmen yabancı sınırının kaldırılacağı hesaplanarak yanlış transfer politikası uygulandı. amrabat ve dany'ye teklif gelmesine rağmen (ki gelmemiş olsa bile 3 ayda kendilerine kulüp bulurlardı) karar düzeltilecek diye elden çıkarılmadılar. yine yabancı sınırlaması düşünülmeyerek çok yüksek bedeller ödenerek chedjou transfer edildi. kendisine ödenen rakamlarla gayet ömer toprak transfer edilebilrdi.
yine kulübünün satmak istediği gökhan inler alınamadı. çok para istedi diyenler: ikna gücü ve pazarlık yeteneği bir sanattır. ve doğru kişiler olduğu zaman işe yarar. oyuncu gelmek isterse ve doğru pazarlık yaparsan rakamı istediğin düzeye çekebilirsin. beşiktaşın tolga örneği gibi. 29 yaşında son transferini yapacak ve kulübünün son kez para kazabileceği oyuncuydu gökhan ve bittabi alınabilirdi.
bu noktada bülent tulun meselesi var. başkan, kulübün içinde tek güvendiği isim olarak onu orda tutuyor. ama zamanında kendi menfaatleri uğruna galatasaray'ı şikeyle suçlayabilecek mektuplar üreten bu adam fatih terim nefreti üzerinden neler yapabilir. üstelik 3 sene önce bedava diye zapata'yı öneren bu adam transfer komitesinin başında. (kimse sneijder, drogba demesin. bu adamları önerenler zaten menajerleri ve ikna edenler sneijder'de lütfi arıboğan, drogba'da başkan ve terim)
bir diğer mesele de rotasyonu tamamlayacak ortalama üstü yerli oyuncumuz yok. tamam en iyi yerli oyunculardan selçuk, burak, hamit bizde. ama bunların yanına bir tek semih'i ekleyebiliyorsun. bir de yedek olarak umut'u. sonrası sıradan anadolu takımında bile zar zor 11 oynar. bunu arttırmanın şimdilik iki yolu var: ya yüksek meblağlar ödeyip alper, hasan ali, erkan zengin, salih dursun vb azıcık parlayan adamları alacaksın, ya da genç yaşta parlayan ama devamını getiremeyen oğuzhan, kerim, gökhan töre, atila turan gibi adamlara kumar oynayacaksın. (burda birisi emre çolak töre'den daha yetenekliydi falan demişti, töre dediğin adam alt kategorilerde mevkisinin sayılı oyuncularındandı ve almanya'nın elinden kapıldı.) yerli kalitesini arttırmanın en iyi yolu ise altyapıdır. şu an bunun için bazı çalışmalar yapılıyor. ama bu noktada bruma bir scouting başarısı değildir, iyi bir transferdir. scouting başarısı kagawa'dır, thauvin'dir.
ezcümle; yönetim açısından başarısızlıklarla dolu bir transfer dönemi geçirdik. üstüne fatih terim'in konsantrasyonunu ikiye böldürdük. iki senedir yarattığımız farkı neredeyse sıfırladık. umarım yeniden açabiliriz.