• 16457
    --- zaman ---
    dünyada ve türkiye’de sol ayaklı oyuncuların manşetleri çaldığı haftalar yaşadık. nihayet aylar süren spekülasyonun ardından galli gareth bale real madrid’e imzayı attı.

    malumunuz bale savunmanın solunda başlayan macerasını önce sol açık, ardından forvet arkası olarak zirveye taşıdı. şimdi dünyada bonservisi için en çok para verilen adam olarak real madrid forması giyecek. roberto carlos’tan bu yana madrid’e bu kadar güçlü bir sol ayak gelmemişti. asıl soru bale’in arsenal yolundaki mesut özil’in boşluğunu doldurup dolduramayacağı?

    izlemeden karar vermek acelecilik olur. susma hakkımızı kullanalım. ne var ki mesut’un arsenal katkısı ise giroud’dan daha üst düzey bir santrfor ile büyük fark yaratabilirdi. mesela suarez’i alabilmiş olsalardı mesut ile suarez arsenal’in kaderini değiştirebilirdi.

    şimdi bale ile ronaldo’yu izleyeceğiz. ancelotti, mourinho sonrası dönemi iyi yönetmek ve çıtayı yukarı kaldırmak zorunda. o yüzden bale üzerinde de 99 milyon euro baskısı hep olacaktır.

    geçen yıl fatih terim’in sol bek sorununu sol ön oyuncusu riera ile çözerek başarıya ulaşmış olmasının ardından benzer şeyleri bilic ve mustafa reşit akçay’ın denemeye aldığını görüyoruz.

    bilic’e bu ülkede üç kelime öğrendim “merhaba, nasılsınız, sol bek” sözünü ettiren mesele dilimize pelesenk oldu.

    atiba, riera’dan daha verimli olabilir. iki yıldır sağ bek oynuyordu. şimdi mantık olarak benzer iş yapacak. iki yıldır alıştığı yerin değişik tarafında oynayacak. bu pratik sayesinde riera’dan fazlasını yapma potansiyeli muhtemel. ismail’in dönme süresi azalıyor, uğur boral yine benzer bir zamanda iyileşebilir. dolayısıyla atiba ile sorunu bir süre öteleyip yeni bir sol bek almadan kadroyu şişirmeden yola devam etmek risk olsa da akıllıca görünüyor.

    emerson ile celustka’yı gönderen akçay’ın olcan’ı geride oynatıyor olması ise takımın ön taraf zenginliğini ciddi anlamda eksiltiyor. yani trabzon’un mutlaka bir yeni iyi sol bek ihtiyacı var.

    emerson ya da celustka o kadar mı kötüydüler?

    beşiktaş ön tarafı atiba yokken mevcutlar dışında necip, ibrahim toraman ile çözebilecek alternatife sahip iken trabzon’un ön tarafı beşiktaş kadar umut vaat etmiyor. sol önde oynayacak olcan, malouda’dan daha fazlasını almayı sağlayacaktır.

    rizespor’un müthiş genci ali adnan’ın bu hafta attığı mükemmel golü bir kenara koyacak olursak yaşından beklenmeyecek olgunlukta defans ve karakter özellikleri göstermesi sol savunma meselesinde beşiktaş ve trabzonspor’u eleştirmemize neden oluyor.

    sadece ali adnan mı?

    evet; çünkü eskişehirspor’un 20 yaşındaki sol beki tarık çamdal’ı görmelerine imkan yoktu. bu hafta galatasaray maçının ilk yarısında kendisine en çok faul yapılan oyuncu olarak müthiş bir bale potansiyeli gösterdi tarık!

    bir hattı ofansif defansif kullanan tarık, eskişehir’in yüzünü güldürmekle kalmayacak sadece.

    beşiktaş ile trabzonspor bir ara galatasaray’ın anlaşma masasına oturttuğu ali adnan’ı kaçırmışlar. demek ki u-20 dünya kupası’nı taraftar izlemediği gibi kulüp temsilcileri de pek takip etmemiş!

    bu sol bek mevzuu o kadar sıra dışı.

    yani bir gün elinizdeki ali adnan’ı, tarık çamdal’ı gareth bale yapabilme şansınız var.

    olcan ile riera’yı geri çekmek, atiba’yı ortadan ya da sağdan sola çekmek geçici bir çözüm; ali adnan’ı orada büyütüp öne çıkarmak, ya da sol savunmada yıldızlaştırıp bir real madrid bulup satmak akılcı bir çözüm.

    yılın iki kazananı bale’i satan tottenham, tarık’ı ihtiyar dede’nin yerine sahaya süren eskişehirspor ve ali adnan’ı alan çaykur rizespor’dur.

    bir süre sonra rize’nin ne kadar iyi bir yatırım yaptığını herkes görecek, büyükler bu kafadayken tarık için alper tarifesi çalışacak. eskişehirspor’un genç tarık dışında orta sahasında biri 20, diğeri 19 yaşında iki genç çocuk vardı bu hafta. aytaç sahanın en çok koşan adamıydı, erkut henüz olan biten karşısında şaşkınlıkla enerjik olma arası bir yerde dursa da aslında ayaklarının üzerinde sağlam durdu.

    ertuğrul sağlam’ın takımı ekonomik sorunlarını aşamayan bir kulübün genç tercihleriyle farklılaşıyor.

    aytaç, tarık ve erkut bize u-20 şampiyonasının ilham verdiği izlenimini yarattı. bazen paranızın az olması hayırlıdır.

    işte o hesap eskişehirspor sistemi kırıp şampiyon olamayacaksa rahatlıkla kasasında 60 milyon tl parası olan gençlerbirliği olabilir.

    alır satar, yetiştirir satar.

    bu formül ertuğrul sağlam ile şampiyonluk bile getirir..

    alper, oğuzhan, muhammed demirci, gökhan töre, enes futbolun bu yeni sezonunda yüzümüzü gülümsetiyorlar.

    galatasaray’ın geçen yıl gol kralı olan burak yılmaz’ı satabilecek kadar rahat tavrı genç bruma transferi, beşiktaş’ın pedro franco yatırımını da unutmamak lazım..

    arda daha fazlası ederdi denilerek gönderildi, değerini ikiye katladı. burak yılmaz değerini ikiye katlama potansiyelini haiz.

    yani mesut özil, ilkay gündoğan’a verilen paraların türkiye kökenli türklere verilmesini sağlayacak birkaç adım içerisinde satarken cesur davranmak da var!

    kulüplerimizin yaş ortalamalarını aşağı çekip dinamik futbol günlerine ışık yaktığına inanmak istiyorum. bruma, franco hamleleri ise alıp uluslararası pazara satış yapma planlarının bir parçası sanki!

    gareth bale, mesut özil üretip pazarlamak için önce akıl edip, sonra cesaretle forma vermek gerekiyor. türk futbolu şu sol bek meselesi üzerinden gareth bale hikâyesini iyi okumalı..

    bilic’in sosyalist takım söyleminin aslında kapitalist bir getiri için anahtar olduğu çok açık ortada.

    --- okay karacan ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın