73
dün ntvsporda çıkan hukukçudan anladıklarımı kendi bildiklerimlede harmanlayıp basitçe özetlemek istiyorum:
1-cezaların azaltılması kadar arttırılması ihtimalide var.çünkü oradaki savcılar istediklerini alamadıkları zaman tahkime gidiyorlarmış.(bu özellikle beşiktaş için geçerli çünkü şike yaptıkları yıl kazandıkları kupayla avrupa ligine gidip uefadan para aldılar)
2-eğer kulüpler uefa tahkiminden istediklerini alamazlarsa cas'a başvurma hakları var.ancak cas davalarının çözümü uzun sürdüğü için kulüpler öncelikle bu cezaların yürütmesinin durdurulmasını isteyeceler.eğer cas kabul ederse kulüpler avrupaya gidebilecek.ancak cas kabul etmezse (büyük ihtimalle) dava başladığında sezonlarda başladığı için kulüpler kupalara katılamayacak ve castaki dava kendiliğinden tazminat davasına dönüşecek.
3-fenerbahçe daha önceki cas davasındada önce yürütmeyi durdurma kararı istemiş ancak karar çıkmayınca 45 milyon avroluk tazminat davası açmıştı.
4-eğer uefa bu cezaları onayladıktan sonra federasyon harekete geçmez ve kulüplere verdiği cezasızlık kararını bozmazsa uefa türkiyeyi disiplin kuruluna sevkedebilir.
5-mevcut tff yönetmeliğinden dolayı verilen kararın yeniden tff disiplin kurulan gönerilmesi çok zor,ki gönderilirse o kurulun biz bunu incelemek istemiyoruz deme hakkı mevcut.uefanın ceza vermemesi için ya kurullar yenilenecek yada yönetmelik değişecek.
6-fenerlilerin en fazla bel bağladıkları porto olayı ise şu an bir önem taşımıyor çünkü arada değişen birçok uefa yönetmelik kararı var.
7-uefa şikeyi incelerken maç içerisindeki görüntülere bakmıyor şike girişimi bile suç sayılıyor.zaten muhtemelen kulüplerin savunmasındaki en büyük hata maç görüntülerinin izletilip savunma yapılması.zira türkiyedeki mahkemelerdede asla maç görüntüleri izlenmedi.
8-spor hukuku bizim bildiğimiz suç hukukundan farklı.yani yasadışı yapılan dinleme ve tapelerin ceza hukukunda delil kabul edilmemisi mümkünken spor hukukunda bu yokmuş.
1-cezaların azaltılması kadar arttırılması ihtimalide var.çünkü oradaki savcılar istediklerini alamadıkları zaman tahkime gidiyorlarmış.(bu özellikle beşiktaş için geçerli çünkü şike yaptıkları yıl kazandıkları kupayla avrupa ligine gidip uefadan para aldılar)
2-eğer kulüpler uefa tahkiminden istediklerini alamazlarsa cas'a başvurma hakları var.ancak cas davalarının çözümü uzun sürdüğü için kulüpler öncelikle bu cezaların yürütmesinin durdurulmasını isteyeceler.eğer cas kabul ederse kulüpler avrupaya gidebilecek.ancak cas kabul etmezse (büyük ihtimalle) dava başladığında sezonlarda başladığı için kulüpler kupalara katılamayacak ve castaki dava kendiliğinden tazminat davasına dönüşecek.
3-fenerbahçe daha önceki cas davasındada önce yürütmeyi durdurma kararı istemiş ancak karar çıkmayınca 45 milyon avroluk tazminat davası açmıştı.
4-eğer uefa bu cezaları onayladıktan sonra federasyon harekete geçmez ve kulüplere verdiği cezasızlık kararını bozmazsa uefa türkiyeyi disiplin kuruluna sevkedebilir.
5-mevcut tff yönetmeliğinden dolayı verilen kararın yeniden tff disiplin kurulan gönerilmesi çok zor,ki gönderilirse o kurulun biz bunu incelemek istemiyoruz deme hakkı mevcut.uefanın ceza vermemesi için ya kurullar yenilenecek yada yönetmelik değişecek.
6-fenerlilerin en fazla bel bağladıkları porto olayı ise şu an bir önem taşımıyor çünkü arada değişen birçok uefa yönetmelik kararı var.
7-uefa şikeyi incelerken maç içerisindeki görüntülere bakmıyor şike girişimi bile suç sayılıyor.zaten muhtemelen kulüplerin savunmasındaki en büyük hata maç görüntülerinin izletilip savunma yapılması.zira türkiyedeki mahkemelerdede asla maç görüntüleri izlenmedi.
8-spor hukuku bizim bildiğimiz suç hukukundan farklı.yani yasadışı yapılan dinleme ve tapelerin ceza hukukunda delil kabul edilmemisi mümkünken spor hukukunda bu yokmuş.