16
84'lü olmama mütevellit 1 mart 1989 monaco galatasaray maçı'nı çok iyi hatırlıyorum. babamın görevinden dolayı van'da ikamet etmekte idik. (bkz: van).
soğuk karlı bir mart akşamı, harbiden de 1 mart akşamı, o zaman tek kanal'ın olduğu mecburiyetten veya istekten dolayı bir akşam programıymış gibi izliyorduk maçı. derken prekazi gerildi ve füze gibi gönderdi topu ağlara, "metin oktay gibi dediler" o golü anlatan ağabeyler "bir tek ağları yırtamadı o gol" diye.
90'lı yıllarda fanatik bir galatasaray'lı olarak tüm aile bireylerim bana şaşırıyor çünkü bana örnek olacak bir rol modelim yok. bırak ailemi sülalemde bir tek spor taraftarı yok. ciddiyim. kendi kendime oldum galatasaray'lı. ilk formamı kendim aldım. ilk maçıma babama yalvararak gittim.
belki de beni galatasaray'lı yapan, o 1 mart akşamında prekazi'nin ağlara gönderdiği füzeden sonra kollarını iki yana eşit açıp koşarak yaşadığı gol sevinciydi.
(bkz: iyi ki galatasaray'lıyım)
soğuk karlı bir mart akşamı, harbiden de 1 mart akşamı, o zaman tek kanal'ın olduğu mecburiyetten veya istekten dolayı bir akşam programıymış gibi izliyorduk maçı. derken prekazi gerildi ve füze gibi gönderdi topu ağlara, "metin oktay gibi dediler" o golü anlatan ağabeyler "bir tek ağları yırtamadı o gol" diye.
90'lı yıllarda fanatik bir galatasaray'lı olarak tüm aile bireylerim bana şaşırıyor çünkü bana örnek olacak bir rol modelim yok. bırak ailemi sülalemde bir tek spor taraftarı yok. ciddiyim. kendi kendime oldum galatasaray'lı. ilk formamı kendim aldım. ilk maçıma babama yalvararak gittim.
belki de beni galatasaray'lı yapan, o 1 mart akşamında prekazi'nin ağlara gönderdiği füzeden sonra kollarını iki yana eşit açıp koşarak yaşadığı gol sevinciydi.
(bkz: iyi ki galatasaray'lıyım)