211
dany'nin pozisyonunda soyut olarak gole gideni engellemek diyebilir miyiz? kesinlikle.
peki gole giden rakibi düşürmek bu durumda kırmızı kart mı? buna da evet. fakat bana miy'li oyuncunun düşüşü çok inandırıcı gelmedi ya da dany o düşüşe sebebiyet verecek kadar sert bir müdahalede bulunmadı. ha burada hareketi yapmış mı dany? evet yapmış; ancak bana biraz rakip futbolcu kendini kolaylıkla yere attı gibi göründü.
drogba'nın penaltısı %1000000 falan penaltı. adamın ayağına çomak sokup topu öyle almak topa müdahale değildir. pek doğal olarak penaltı yapana kart da verilmedi. sonra da hakem galatasaray'ı kayırıyor diyolar. züğürt tesellileri bunlar. ayrıca fatih terim'in topu yere sertçe vurmasıyla başlayan isyan, kendisinin tribüne gönderilmesiyle sonuçlandı. peki maçın ikinci yarısında burak'ın düşürüldüğü bir pozisyonun ardından aynı hareketi yapan miy'li oyuncuya noldu? söyleyeyim mi? bi sik olmadı.
ortamı germişiz de, çirkeflikle maç almışız da ıvır da zıvır. ulan hadi biz, hakemin manyamışlığına ve takdir haklarını miy lehine kullanıp durmasına dellendik; sen fenerli, bu lafı ne hakla edersin? baroni'nin aydın yılmaz'a, ona buna sebepsiz sataşıp maçı gerdiği günleri ne çabuk unutmuşsun. her kadıköy derbisinde ortamı gerip ali sami yen'deki derbilerden önce çakma kardeşlik sinyalleri veren fenerli! şike tescilli, 15 ayrı suçtan yargılanmış, zamanında hakem odalarını basmış, kendi kulübüne ses kayıtlarında küfrettiği ses kayıtlarıyla sabit bir başkanın varken; şapkanı önüne koyup düşünmez misin?
hukuku bilmenin hukuksuzluk yapma adına geçerli olduğu ülkede, şikeyi her türlü dalavereyle örtbas eden; daha önceden takım başkanı olmuş, takım başkanıyken "fenerbahçemiz" diyen ve sonra da federasyona başkan olan, ayrıca geçen sene kadıköy'de tesadüf eseri (!) oynanan son maçta sike sike aldığımız şampiyonluğun kupasını bize adam gibi sahanın ortasında vermemekte direnen ve fakat vermek zorunda kaldığında yüzünün aldığı acı ifadeden bizleri zevkten dört köşe eden, aynı zamanda aynı acımtrak ifadeden fenerbahçe'ye türkiye kupasını verdiğinde eser olmayan ve onun yerine suratında güller açan* adamın bir zamanlar yönetmiş olduğu takımın taraftarı! sen de koy önüne şapkanı! söz söylemeye hakkınız yok! bunların müsebbibi sizlersiniz. biz yapmışsak bir çirkeflik, bunu kabul etmek bize düşer. çirkefsek yazıklar olsun bize! ama bunu siz söylemeyin.
sonuç olarak;
umutlanan şerefsizler,
aziz'in köpekleri,
tüpçü'nün adamları
ve de sen süleyman abay!
hepinizin bir taraflarına kartlar ve yuvarlak toplar özenle yerleştirilmiştir. şimdi alayınız gidip yeni planlar kurun. güneş balçıkla sıvanmaz. yine sıkıntı çıkarın, kupayı yine kadıköy'de alırız.
bu maç size ders olsun. bir musibet bin nasihattan iyidir.
peki gole giden rakibi düşürmek bu durumda kırmızı kart mı? buna da evet. fakat bana miy'li oyuncunun düşüşü çok inandırıcı gelmedi ya da dany o düşüşe sebebiyet verecek kadar sert bir müdahalede bulunmadı. ha burada hareketi yapmış mı dany? evet yapmış; ancak bana biraz rakip futbolcu kendini kolaylıkla yere attı gibi göründü.
drogba'nın penaltısı %1000000 falan penaltı. adamın ayağına çomak sokup topu öyle almak topa müdahale değildir. pek doğal olarak penaltı yapana kart da verilmedi. sonra da hakem galatasaray'ı kayırıyor diyolar. züğürt tesellileri bunlar. ayrıca fatih terim'in topu yere sertçe vurmasıyla başlayan isyan, kendisinin tribüne gönderilmesiyle sonuçlandı. peki maçın ikinci yarısında burak'ın düşürüldüğü bir pozisyonun ardından aynı hareketi yapan miy'li oyuncuya noldu? söyleyeyim mi? bi sik olmadı.
ortamı germişiz de, çirkeflikle maç almışız da ıvır da zıvır. ulan hadi biz, hakemin manyamışlığına ve takdir haklarını miy lehine kullanıp durmasına dellendik; sen fenerli, bu lafı ne hakla edersin? baroni'nin aydın yılmaz'a, ona buna sebepsiz sataşıp maçı gerdiği günleri ne çabuk unutmuşsun. her kadıköy derbisinde ortamı gerip ali sami yen'deki derbilerden önce çakma kardeşlik sinyalleri veren fenerli! şike tescilli, 15 ayrı suçtan yargılanmış, zamanında hakem odalarını basmış, kendi kulübüne ses kayıtlarında küfrettiği ses kayıtlarıyla sabit bir başkanın varken; şapkanı önüne koyup düşünmez misin?
hukuku bilmenin hukuksuzluk yapma adına geçerli olduğu ülkede, şikeyi her türlü dalavereyle örtbas eden; daha önceden takım başkanı olmuş, takım başkanıyken "fenerbahçemiz" diyen ve sonra da federasyona başkan olan, ayrıca geçen sene kadıköy'de tesadüf eseri (!) oynanan son maçta sike sike aldığımız şampiyonluğun kupasını bize adam gibi sahanın ortasında vermemekte direnen ve fakat vermek zorunda kaldığında yüzünün aldığı acı ifadeden bizleri zevkten dört köşe eden, aynı zamanda aynı acımtrak ifadeden fenerbahçe'ye türkiye kupasını verdiğinde eser olmayan ve onun yerine suratında güller açan* adamın bir zamanlar yönetmiş olduğu takımın taraftarı! sen de koy önüne şapkanı! söz söylemeye hakkınız yok! bunların müsebbibi sizlersiniz. biz yapmışsak bir çirkeflik, bunu kabul etmek bize düşer. çirkefsek yazıklar olsun bize! ama bunu siz söylemeyin.
sonuç olarak;
umutlanan şerefsizler,
aziz'in köpekleri,
tüpçü'nün adamları
ve de sen süleyman abay!
hepinizin bir taraflarına kartlar ve yuvarlak toplar özenle yerleştirilmiştir. şimdi alayınız gidip yeni planlar kurun. güneş balçıkla sıvanmaz. yine sıkıntı çıkarın, kupayı yine kadıköy'de alırız.
bu maç size ders olsun. bir musibet bin nasihattan iyidir.