perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. ya da salının ki pazartesinde mi ne. öyle birşeydi simdi tam hatırlamıyorum. zaten o deyimi bir türlü sevemedim ya hayırlısı. konumuz bu degil. konumuz hayatımız, konumuz canımız , konumuz galatasaray. sosyal medyada veya sözlükte herkes 4-5 gollü galibiyet isterken pek katılmadım bu goygoya 1-0 olsun bizim olsun dedim. öyle bir mactı cünkü. rakibi büyük gördügünden veya galatasaray'ı küçüm gördügümde degil tabiki o kadar da delirmedim allah'a şükür .
gerek şampiyonlar liginden oldukca yorgun dönen ve 5 saat yolculugun ardından sadece rejenerasyon calısması yapmıs galatasaray'ın fizik durumu, gerekse mersin idman yurdun'un güçsüzlügünden doğacak rehavet takımımızı yanlıs yonde etkileyen sadece birkaç etkendi. hatta ve hatta uzun bir süre sonra türk telekom arena'da tüm koltuklar dolu degildi. belli ki taraftar da kafasında macı bitirmis ve hafta için sampiyonlar liginde bir geri dönüş yapmaya inceden hazırlamıstı kendini.
herkes mersin idman yurdu'nun kötü futbolundan bahsededursun kimsenin şampiyonluk sansı cok az olan beşiktaş'ın 1 nisanda mersinle oynadıgı macı izlememişti anlasılan. cünkü benim izledigim mersin macın ilk 20 dakikasında oyunu domine etmişti. buna ragmen beşiktaş macı kazanmayı bilmiş ancak pek de güzel oynamamıstı cünkü karsısında artık ligde son kursunlarını atan bir takım vardı.
bizim maça dönecek olursak , maç öncesinde elazıgspor 'un maglup oldugu mersinli oyuncuların kulagına çalınmıştı. akhisar'ın da trabzonspor'a verecegi puanları ve orduspor'un da fenerbahce ile oynayacagını da var sayarsak artık bu maç mersinpor için ölüm kalım macıydı. ya puan alacak ya da kalan maclarını formalite icabı oynayacaklardı.
galatasaray maca öyle bir telaşla basladı ki anlamak mümkün degil. bir ara defansta dany ve gökhan haricinde kimse yoktu. 2 real madrid ortası macı erkenden bitirme ugrasında olan galatasaray tüm hatları ile yükleniyordu. macı yeni açanlar kacıncı dakika oldugunu bilmeseler sanki dakika 87 ve durum 1-1 artık galatasaray gol atamazsa şampiyonluk gidecek sanarlardı. anlamak mümkün degil. inanılmaz bir telaş hakim takımda. bunun neticesinde gökhan zan'a kimin dedigi olmayan bir '' geriden oyun kur '' talimatı mersin idman yurdu adına ilk meyvelerini verdi ve kaptırılan top ile tekrar gökhan zan'ın muslera'nın üzerinden aşırttıgı top ile golümüzü yemiş bulunduk. gökhan zan öyle bir ilk yarı yaşadı ki defanstan kimse topu gelip almadıgı zamanlarda oyunu kendi kurma çabası yüzünden cogu topu kaptırdık.
ilk yarı devam ederken hakemin oyunu katletmesi üzerine 10 kişi kaldık. suc burda %70 hakemde ve %30 fatih terim'de işte perşembenin gelişi çarsambadan böyle oluyor. tüm oyuncularımız ileride ve geride sadece 1.5 adamımız var. yani son adam dany önünde de gökhan zan var ama yiyecegimiz bir kontrada geri dönme ihtimali yok denecek kadar az . bunun neticesinde kırmızımızı yedik maça devam ettik. ilk yarı böyle devam etti. muslera'nın katkıları olmasa fark bile yiyebilir simdi üzüntüden kendimizi hangi içkiye versek diye düşünüyor olabilirdik. neyse.
ikinci yarıda bambaska bir galatasaray vardı. aynı orduspor macında oldugu gibi. bunun bir nedeni de taraftarın inanılmaz destegiydi. burak yine taraftarı ayaga kaldırtarak basladı ikinci yarıya ki zaten taraftarın hiç susmaya niyeti yoktu. şampiyonlugu alıyordu stajyer hakemler ve tetikcileri. destegin tam zamanıydı. ilk yarıda cok desteklesem ve birgün düzelecegini düşünsem de emre colak sınırları cok zorlamıstı ve yerine amrabat girdi. amrabatın oyuna girmesi ile orta sahada galatasaray inanılmaz bir prese basladı. macı
sadece izlediyseniz buna pek dikkat etmemiş olabilirsiniz amrabat karsı karsıya gol kacırdı deyip geçersiniz fakat dany'nin atılmasından sonra burak oyundan cıkıp eboue girene kadar galatasaray 3lü defans oynamak zorunda kaldı. hakan balta stoper mevkisine geldiginde onun kanadı yani sol kanat tamamen bosaldı fakat bu , maç içinde pek belli olmadı cunku amrabat öyle bir geri kosuyor oyle bir pres yapıyor oyle toplar kapıyordu ki mersin idman yurdu bunalmıstı. sadece amrabat değil hamit melo ikilisi, ki melo bana kalırsa macın adamıdır, varını yogunu ortaya koydu.
son zamanlarda basımız sıkısınca kullandıgımız kaos futbolu macı almamızda en etkili faktorlerdendi fakat bu futbolu oynamak okadar kolay degildir. ileride sürekli top indirebilen bir mega forvetin olması , ki bunlar ibrahimovic, drogba, crouch, adebayor tarzı futbolculardır, cok önemlidir. drogba öyle bir futbol oynadı ki maç içerisinde onu chelsea'den yolladıgı için chelsea'ye dua etmekten adamları şampiyon bile yapabilirim ayrıca bu futbol için geride tüm topları alan , alan daraltan, pres yapan orta sahaların olması ( amrabat hamit melo ) ve defansta tüm topları toplayan oyuncuların ( semih ve 2. yarıdaki hakan balta ) olması gerekiyor. bunu uygulayarak ve taraftarı arkamıza alarak hatrı sayılır bir futbol ile mersini yendik.
daha fazla uzatmadan yazımı burda bitirmek güzel olacak. son olarak not düşülmesi gereken seyler sunlar: fatih terim mersin idman yurdunu hiç çalısmamıs ve taktiklerimizi '' allah ne verdiyse oynarız '' moduna almıs. ancak 2. yarı yaptıgı değişiklikler ile de macı aldırmıstır. taraftara futbolculara ve son olarak da sonunda hakemler hakkında bir tepki verdikleri için yönetime teşekkürler.
şampiyonluk yakın.