• 209
    izleyenlerin sahaya indiği, teknik heyetin maçı tribünde tamamladığı, masörün teknik adam olduğu, 10 kişi kalınmasına rağmen ısrar ve hırsla galibiyetle tamamladığımız ve bir sürü olayın bir arada olduğu heyecanlı bir o kadar da gerilim dolu bir maç...kaybederken kazanılan ve yine bir sürü olayla kendinden söz ettiren ama tüm galatasaralıların yine şampiyonluğa tüm engellemelere rağmen inandığı güzel bir maç...

    yalnız merak ettiğim taffarel nerdeydi? niye masör yerine teknik adam taffarel olmadı?
  • 211
    dany'nin pozisyonunda soyut olarak gole gideni engellemek diyebilir miyiz? kesinlikle.

    peki gole giden rakibi düşürmek bu durumda kırmızı kart mı? buna da evet. fakat bana miy'li oyuncunun düşüşü çok inandırıcı gelmedi ya da dany o düşüşe sebebiyet verecek kadar sert bir müdahalede bulunmadı. ha burada hareketi yapmış mı dany? evet yapmış; ancak bana biraz rakip futbolcu kendini kolaylıkla yere attı gibi göründü.

    drogba'nın penaltısı %1000000 falan penaltı. adamın ayağına çomak sokup topu öyle almak topa müdahale değildir. pek doğal olarak penaltı yapana kart da verilmedi. sonra da hakem galatasaray'ı kayırıyor diyolar. züğürt tesellileri bunlar. ayrıca fatih terim'in topu yere sertçe vurmasıyla başlayan isyan, kendisinin tribüne gönderilmesiyle sonuçlandı. peki maçın ikinci yarısında burak'ın düşürüldüğü bir pozisyonun ardından aynı hareketi yapan miy'li oyuncuya noldu? söyleyeyim mi? bi sik olmadı.

    ortamı germişiz de, çirkeflikle maç almışız da ıvır da zıvır. ulan hadi biz, hakemin manyamışlığına ve takdir haklarını miy lehine kullanıp durmasına dellendik; sen fenerli, bu lafı ne hakla edersin? baroni'nin aydın yılmaz'a, ona buna sebepsiz sataşıp maçı gerdiği günleri ne çabuk unutmuşsun. her kadıköy derbisinde ortamı gerip ali sami yen'deki derbilerden önce çakma kardeşlik sinyalleri veren fenerli! şike tescilli, 15 ayrı suçtan yargılanmış, zamanında hakem odalarını basmış, kendi kulübüne ses kayıtlarında küfrettiği ses kayıtlarıyla sabit bir başkanın varken; şapkanı önüne koyup düşünmez misin?

    hukuku bilmenin hukuksuzluk yapma adına geçerli olduğu ülkede, şikeyi her türlü dalavereyle örtbas eden; daha önceden takım başkanı olmuş, takım başkanıyken "fenerbahçemiz" diyen ve sonra da federasyona başkan olan, ayrıca geçen sene kadıköy'de tesadüf eseri (!) oynanan son maçta sike sike aldığımız şampiyonluğun kupasını bize adam gibi sahanın ortasında vermemekte direnen ve fakat vermek zorunda kaldığında yüzünün aldığı acı ifadeden bizleri zevkten dört köşe eden, aynı zamanda aynı acımtrak ifadeden fenerbahçe'ye türkiye kupasını verdiğinde eser olmayan ve onun yerine suratında güller açan* adamın bir zamanlar yönetmiş olduğu takımın taraftarı! sen de koy önüne şapkanı! söz söylemeye hakkınız yok! bunların müsebbibi sizlersiniz. biz yapmışsak bir çirkeflik, bunu kabul etmek bize düşer. çirkefsek yazıklar olsun bize! ama bunu siz söylemeyin.

    sonuç olarak;

    umutlanan şerefsizler,
    aziz'in köpekleri,
    tüpçü'nün adamları
    ve de sen süleyman abay!

    hepinizin bir taraflarına kartlar ve yuvarlak toplar özenle yerleştirilmiştir. şimdi alayınız gidip yeni planlar kurun. güneş balçıkla sıvanmaz. yine sıkıntı çıkarın, kupayı yine kadıköy'de alırız.

    bu maç size ders olsun. bir musibet bin nasihattan iyidir.
  • 216
    taraftarımızın maç bitiminde aslantepe mağazasında adeta izdiham yarattığı maçtır. bu görüntü taraftarımızın takımına ve kulübüne sahip çıkma arzusunun net bir işaretidir kanımca. desteğini esirgemeyip, daha da arttıran taraftar okkalı bir teşekkürü haketmiştir. bu birlik beraberlik sürdükçe cimbomla kimse başa çıkamaz. binlerce teşekkür büyük taraftar.
  • 221
    perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. ya da salının ki pazartesinde mi ne. öyle birşeydi simdi tam hatırlamıyorum. zaten o deyimi bir türlü sevemedim ya hayırlısı. konumuz bu degil. konumuz hayatımız, konumuz canımız , konumuz galatasaray. sosyal medyada veya sözlükte herkes 4-5 gollü galibiyet isterken pek katılmadım bu goygoya 1-0 olsun bizim olsun dedim. öyle bir mactı cünkü. rakibi büyük gördügünden veya galatasaray'ı küçüm gördügümde degil tabiki o kadar da delirmedim allah'a şükür .

    gerek şampiyonlar liginden oldukca yorgun dönen ve 5 saat yolculugun ardından sadece rejenerasyon calısması yapmıs galatasaray'ın fizik durumu, gerekse mersin idman yurdun'un güçsüzlügünden doğacak rehavet takımımızı yanlıs yonde etkileyen sadece birkaç etkendi. hatta ve hatta uzun bir süre sonra türk telekom arena'da tüm koltuklar dolu degildi. belli ki taraftar da kafasında macı bitirmis ve hafta için sampiyonlar liginde bir geri dönüş yapmaya inceden hazırlamıstı kendini.

    herkes mersin idman yurdu'nun kötü futbolundan bahsededursun kimsenin şampiyonluk sansı cok az olan beşiktaş'ın 1 nisanda mersinle oynadıgı macı izlememişti anlasılan. cünkü benim izledigim mersin macın ilk 20 dakikasında oyunu domine etmişti. buna ragmen beşiktaş macı kazanmayı bilmiş ancak pek de güzel oynamamıstı cünkü karsısında artık ligde son kursunlarını atan bir takım vardı.

    bizim maça dönecek olursak , maç öncesinde elazıgspor 'un maglup oldugu mersinli oyuncuların kulagına çalınmıştı. akhisar'ın da trabzonspor'a verecegi puanları ve orduspor'un da fenerbahce ile oynayacagını da var sayarsak artık bu maç mersinpor için ölüm kalım macıydı. ya puan alacak ya da kalan maclarını formalite icabı oynayacaklardı.

    galatasaray maca öyle bir telaşla basladı ki anlamak mümkün degil. bir ara defansta dany ve gökhan haricinde kimse yoktu. 2 real madrid ortası macı erkenden bitirme ugrasında olan galatasaray tüm hatları ile yükleniyordu. macı yeni açanlar kacıncı dakika oldugunu bilmeseler sanki dakika 87 ve durum 1-1 artık galatasaray gol atamazsa şampiyonluk gidecek sanarlardı. anlamak mümkün degil. inanılmaz bir telaş hakim takımda. bunun neticesinde gökhan zan'a kimin dedigi olmayan bir '' geriden oyun kur '' talimatı mersin idman yurdu adına ilk meyvelerini verdi ve kaptırılan top ile tekrar gökhan zan'ın muslera'nın üzerinden aşırttıgı top ile golümüzü yemiş bulunduk. gökhan zan öyle bir ilk yarı yaşadı ki defanstan kimse topu gelip almadıgı zamanlarda oyunu kendi kurma çabası yüzünden cogu topu kaptırdık.

    ilk yarı devam ederken hakemin oyunu katletmesi üzerine 10 kişi kaldık. suc burda %70 hakemde ve %30 fatih terim'de işte perşembenin gelişi çarsambadan böyle oluyor. tüm oyuncularımız ileride ve geride sadece 1.5 adamımız var. yani son adam dany önünde de gökhan zan var ama yiyecegimiz bir kontrada geri dönme ihtimali yok denecek kadar az . bunun neticesinde kırmızımızı yedik maça devam ettik. ilk yarı böyle devam etti. muslera'nın katkıları olmasa fark bile yiyebilir simdi üzüntüden kendimizi hangi içkiye versek diye düşünüyor olabilirdik. neyse.

    ikinci yarıda bambaska bir galatasaray vardı. aynı orduspor macında oldugu gibi. bunun bir nedeni de taraftarın inanılmaz destegiydi. burak yine taraftarı ayaga kaldırtarak basladı ikinci yarıya ki zaten taraftarın hiç susmaya niyeti yoktu. şampiyonlugu alıyordu stajyer hakemler ve tetikcileri. destegin tam zamanıydı. ilk yarıda cok desteklesem ve birgün düzelecegini düşünsem de emre colak sınırları cok zorlamıstı ve yerine amrabat girdi. amrabatın oyuna girmesi ile orta sahada galatasaray inanılmaz bir prese basladı. macı sadece izlediyseniz buna pek dikkat etmemiş olabilirsiniz amrabat karsı karsıya gol kacırdı deyip geçersiniz fakat dany'nin atılmasından sonra burak oyundan cıkıp eboue girene kadar galatasaray 3lü defans oynamak zorunda kaldı. hakan balta stoper mevkisine geldiginde onun kanadı yani sol kanat tamamen bosaldı fakat bu , maç içinde pek belli olmadı cunku amrabat öyle bir geri kosuyor oyle bir pres yapıyor oyle toplar kapıyordu ki mersin idman yurdu bunalmıstı. sadece amrabat değil hamit melo ikilisi, ki melo bana kalırsa macın adamıdır, varını yogunu ortaya koydu.

    son zamanlarda basımız sıkısınca kullandıgımız kaos futbolu macı almamızda en etkili faktorlerdendi fakat bu futbolu oynamak okadar kolay degildir. ileride sürekli top indirebilen bir mega forvetin olması , ki bunlar ibrahimovic, drogba, crouch, adebayor tarzı futbolculardır, cok önemlidir. drogba öyle bir futbol oynadı ki maç içerisinde onu chelsea'den yolladıgı için chelsea'ye dua etmekten adamları şampiyon bile yapabilirim ayrıca bu futbol için geride tüm topları alan , alan daraltan, pres yapan orta sahaların olması ( amrabat hamit melo ) ve defansta tüm topları toplayan oyuncuların ( semih ve 2. yarıdaki hakan balta ) olması gerekiyor. bunu uygulayarak ve taraftarı arkamıza alarak hatrı sayılır bir futbol ile mersini yendik.

    daha fazla uzatmadan yazımı burda bitirmek güzel olacak. son olarak not düşülmesi gereken seyler sunlar: fatih terim mersin idman yurdunu hiç çalısmamıs ve taktiklerimizi '' allah ne verdiyse oynarız '' moduna almıs. ancak 2. yarı yaptıgı değişiklikler ile de macı aldırmıstır. taraftara futbolculara ve son olarak da sonunda hakemler hakkında bir tepki verdikleri için yönetime teşekkürler.

    şampiyonluk yakın.
  • 223
    "çirkeflikle maç kazandınız" diyenlere, bunu neye dayanarak söylediklerini sorduğumda cevap alamadığım maç. 30. dakikada bir oyuncusu atılan, antrenörlerinin hepsi atılan takım, haksız penaltımı kazanmıştır, rakibinin golümü verilmemiştir, çirkeflik yaparak sahada nası bir avantaj yakaladığımızı gerçekten merak ediyorum. ülkemizde söylediğiniz herhangi birbir sözün altını doldurmaya gerek olmadığı için ağzı olan konuşuyor.

    bir sözümde türk futbol basınına (rıdvan dilmen, ahmet çakar, oktay derelioğlu, tümer metin vb.); 4 adamımızın atıldığı, bütün gollerimizin tertemiz olduğu, rakibin hiç bir pozisyonda hakkının yenilmediği bir maçta, bu kadar mağdur edebiyatını yapmayı nasıl başardınız, biz ne yaptıkta suçlu olduk, yaptığımız ne cezasız kaldı, rakibin hakkını nerede yedik, bana bunu bir açıklayıverin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın