1025
benim gözümde kapanmış olan soruşturmadır. ne fenerbahçe'ye ne de aziz yıldırıma'a hiç bir şey olmayacaktır. yazıklar olsun. dünyanın hiç bir ülkesinden siyaset futbola karışmaz, bizim ülkemizde başbakan uefa başkanı ile sırf şike olayını ört bas etmek için toplantı yapıyor. tüm partiler destek veriyor, bir gecede yasalar değişiyor. suçu kesin olanlar elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor, şeref tribünlerinde maçlarını izliyorlar. teknik direktörlük yapıyorlar, bazıları futbolculuklarını icra etmeye devam ediyor. siyasiler istiyor, kendi kulübünün uefa'dan ceza almasına neden olan, kulübünü borç batağına sokan, iki koyun güdemeyecek kapasitede ki adam federasyon başkanı seçiliyor ve bir gecede 58. madde'yi değiştiriyor, mahkemelerin suçlu dediği herkesi aklıyor. ''artık sadece futbol konuşalım'' diyor ve herkesi ayakta uyutuyor. devletin bakanları gidiyor, ülkemizin adının ''şike'' ile anılmasına neden olan insanların yanlarında maç izliyor, seviniyor, onların elini sıkıyor. bizim kendi kulübümüz galatasaray'da dahil, bütün kulüpler ve yayıncı kuruluş lig tv, ''aman paramız azalmasın, aman çıkarlarımız gitmesin'' diye bu onursuzluğa ortak oluyor. yönetimimiz, taraftarın gazını almak için açıklama yayınlıyor ama sadece lafta. hiç bir icraat yapamıyorlar. kendileri aynı durumda olsa, bugün sessiz kaldıkları insanların onlara ve bu kulübe neler yapacaklarını bilmiyorlarmış gibi.
evet ben de bizlerde, her şeyi unutup galatasaray için heyecanlanıyoruz, maçları yorumluyoruz eleştiri yapıyoruz ama sakinleşince ortalık durulunca, boş vakitlerde şu soruşturma ve sonrasından yaşananlar aklıma geliyor ve her şeyden soğuyorum. ülke futbolundan, kirli çıkar ilişkilerinden, birbirlerinin götünü yalayan spor yazarlarından, yorumculardan. hepsinden. biz kulüp olarak bu onursuzluğun içinde nasıl olduk, nasıl kaldık be sözlük. neyse, hayat devam ediyor ve yapacak bir şey yok. bu düzene kimse dur demeyecek, diyemeyecek. biz de uyumaya, uyutulmaya devam edeceğiz yıllardır olduğu gibi. bunu bilerek yaşamak, futbol için umutlanmak ne acı.
evet ben de bizlerde, her şeyi unutup galatasaray için heyecanlanıyoruz, maçları yorumluyoruz eleştiri yapıyoruz ama sakinleşince ortalık durulunca, boş vakitlerde şu soruşturma ve sonrasından yaşananlar aklıma geliyor ve her şeyden soğuyorum. ülke futbolundan, kirli çıkar ilişkilerinden, birbirlerinin götünü yalayan spor yazarlarından, yorumculardan. hepsinden. biz kulüp olarak bu onursuzluğun içinde nasıl olduk, nasıl kaldık be sözlük. neyse, hayat devam ediyor ve yapacak bir şey yok. bu düzene kimse dur demeyecek, diyemeyecek. biz de uyumaya, uyutulmaya devam edeceğiz yıllardır olduğu gibi. bunu bilerek yaşamak, futbol için umutlanmak ne acı.