2661
hayatımızın belirli dönüm noktaları vardır. bu noktaları hiç unutmaz insan. bazılarını gururla, sevinçle, coşkuyla anımsar. aklına geldiğinde yerinde duramaz. bazıları ise aklına geldiğinde konuşası gelmez, içten içe yanar; kahrolur. "yaşanmamışları düşünmek" diye bir söz vardır ya hani, insanı derinden üzer. yoğun duyguların içine atar. insan yine yerinde duramaz ama bu sefer bunu yapmaya zorlayan duygu farklıdır...
galatasaray da canlıdır. anılarla yaşar, anılarla büyür. onun da dönüm noktaları vardır.
13 sene beklemişşsindir şampiyonluk sevinci yaşamak için. 14. senede ancak nasip olmuştur. cüneyt omuzlardadır, derwall ve denizli birbirlerine sarılırlar...
3-0 yenildiğin maçın rövanşını söz verdiğin gibi 5 atarak kazanır ve elersin neuchatel xamax'ı... prekazi inanmıştır ve demiştir rakip takımdaki arkadaşına; "dur. yavaş! sen göreceksin taraftar ne demek istanbul'a gelince!"
bir kibirle maça çıkan arsene wenger'e 35 metreden bir yollamıştır ki prekazi, bugün hâlâ "bravo prekazi!" diyoruz...
daha sonraları schmeichel'e selam çakılmıştır. "şımaykıl değil bütün maykıllar gelse o golü ordan alamazdı!"
tugay öyle güzel hareketlerle bırakır ki topu hagi'nin önüne... hagi öyle bir vurur ki o topa... bekledik bunu çok bekledik!
galatasaray kolay pes etmez. aslan kolay ölmez! her defasında geriye düştüğü maçta son 5 dakikada 2 gol üst üste atar, uefa'nın kapısını açar. imparator fatih terim de almanlara verdiği sözü tutmuş olur, almanlar çıkar gruptan...
almanya'da kendi evinde rakibe deplasmanı yaşatırsın. önce hakan şükür çakar, sonra hagi fizik kurallarını alt üst eder. kaleciye sadece izlemek kalır...
ispanyollara karşı dersine iyi çalışırsın, daha sonra yakın bir dostun olacak leo franco'yu benzer şekilde defalarca kez avlarsın. tur yine deplasmanda gelir. galatasaray'a hiç şans tanımayanlar ise şaşkınlıkla karışık bir korku hissetmeye başlarlar.
hagi'nin mükemmel pasında elland road'a kralın imzası atılır artık kupanın bir kulbu havadadır...
taffarel öyle bir çıkarır ki o topu tüm zamanların en iyi kurtarışlarından olur. bülent'in kolundaki sargı efsane sahneler arasındadır, gözünden çıkan ateş ise onun karakteridir... haydi popescu haydi oğlum! tanrı böyle istemiştir...
her şeyi tamam sadece süper kupası eksik olan real madrid gelir karşına. hakem hatalarına rağmen başı döner real madrid'in. sonrası mutluluk gözyaşlarıdır...
fransızlar iddialıdır, hagi öyle bir vurur ki maçı anlatan sabri ugan golü nasıl anlatacağını şaşırır...
real madrid rövanşı almaya gelmiştir, ancak süper mario jardel yeniden yıkar real madrid'i... o maçta ali sami yen stadı'nın ışıkları kapanıp söner... maç sonu ise bir dev mezar daha açılmıştır...
herkes şampiyonu ilan eder. ama vakitsiz öten horozun kellesini başka bir horoz keser bu sefer. rekor puanla şampiyon olursun, hindi ile sana gönderme yapmak isteyenler, seninle yarışanlar yine perişanlar...
6'ların senesi olur bir sonraki şampiyonluğun. 6 hafta stad cezası alırsın, son 6 hafta cevat hoca ile maçlara çıkarsın, 6 puan farkla şampiyon olursun. 6'yı sadece bir maç sonucu olarak görenlere göndermelerin en büyüğünü yaparsın...
daha maçın hemen başında gol yeriz ama o inanç başka hiçbir stadyumda yoktur. golün yenmesinin ardından son ses tezahürat edilir, gol hiç sorun değildir. arda açar perdeyi, keweolllllll dersin emre tilev ile beraber. arda tekrardan çıkar sahneye ama hatalarımız bırakmaz peşimizi. ancak son dakikalarda sabri bir vurur, pir vurur... bu maçın yeri bende çok başkadır, kazanacağımıza çok inanmıştım. müthiş bir gurur, müthiş bir sevinç. maç bitiminde "burası sami yen burdan çıkış yok!" tezahüratını başlatmıştım tek başıma, kısa süre içinde ses büyümüştü...
şampiyon olmaman için ellerinden geleni ardlarına koymazlar. sen kupayı öyle bir yerde kaldırırsın ki...
we fucking played great the whole season!
selçuk topun başında!
6 yıl sonra katıldığın turnuvada geri dönüşlerin en büyüklerinden birini yaparsın, 2. tura çıkarsın. rakip schalke'dir. ilk maç kendi sahanda berabere kalırsın ama deplasmanda kazanacağına eminsin...
hayatımın büyük bir bölümünde galatasaray hep vardı ve inşallah hep de var olacak.
ben bu maçı* kazanacağımızdan eminim. inanıyorum.
arslanlar gibi çıkacağız ve kazanacağız. bu maçın da ileride gururla ve sevinçle anacağımız maçlar arasında olacağını düşünüyorum. inanıyorum!
cismen orda olamasak da ruhen oradayız! hepiniz metin gibi oynayın!
ali sami yen'in söylediği gibi; "amacımız ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme ve renge sahip olmak. türk olmayan takımları yenmek."
galatasaray!
galatasaray da canlıdır. anılarla yaşar, anılarla büyür. onun da dönüm noktaları vardır.
13 sene beklemişşsindir şampiyonluk sevinci yaşamak için. 14. senede ancak nasip olmuştur. cüneyt omuzlardadır, derwall ve denizli birbirlerine sarılırlar...
3-0 yenildiğin maçın rövanşını söz verdiğin gibi 5 atarak kazanır ve elersin neuchatel xamax'ı... prekazi inanmıştır ve demiştir rakip takımdaki arkadaşına; "dur. yavaş! sen göreceksin taraftar ne demek istanbul'a gelince!"
bir kibirle maça çıkan arsene wenger'e 35 metreden bir yollamıştır ki prekazi, bugün hâlâ "bravo prekazi!" diyoruz...
daha sonraları schmeichel'e selam çakılmıştır. "şımaykıl değil bütün maykıllar gelse o golü ordan alamazdı!"
tugay öyle güzel hareketlerle bırakır ki topu hagi'nin önüne... hagi öyle bir vurur ki o topa... bekledik bunu çok bekledik!
galatasaray kolay pes etmez. aslan kolay ölmez! her defasında geriye düştüğü maçta son 5 dakikada 2 gol üst üste atar, uefa'nın kapısını açar. imparator fatih terim de almanlara verdiği sözü tutmuş olur, almanlar çıkar gruptan...
almanya'da kendi evinde rakibe deplasmanı yaşatırsın. önce hakan şükür çakar, sonra hagi fizik kurallarını alt üst eder. kaleciye sadece izlemek kalır...
ispanyollara karşı dersine iyi çalışırsın, daha sonra yakın bir dostun olacak leo franco'yu benzer şekilde defalarca kez avlarsın. tur yine deplasmanda gelir. galatasaray'a hiç şans tanımayanlar ise şaşkınlıkla karışık bir korku hissetmeye başlarlar.
hagi'nin mükemmel pasında elland road'a kralın imzası atılır artık kupanın bir kulbu havadadır...
taffarel öyle bir çıkarır ki o topu tüm zamanların en iyi kurtarışlarından olur. bülent'in kolundaki sargı efsane sahneler arasındadır, gözünden çıkan ateş ise onun karakteridir... haydi popescu haydi oğlum! tanrı böyle istemiştir...
her şeyi tamam sadece süper kupası eksik olan real madrid gelir karşına. hakem hatalarına rağmen başı döner real madrid'in. sonrası mutluluk gözyaşlarıdır...
fransızlar iddialıdır, hagi öyle bir vurur ki maçı anlatan sabri ugan golü nasıl anlatacağını şaşırır...
real madrid rövanşı almaya gelmiştir, ancak süper mario jardel yeniden yıkar real madrid'i... o maçta ali sami yen stadı'nın ışıkları kapanıp söner... maç sonu ise bir dev mezar daha açılmıştır...
herkes şampiyonu ilan eder. ama vakitsiz öten horozun kellesini başka bir horoz keser bu sefer. rekor puanla şampiyon olursun, hindi ile sana gönderme yapmak isteyenler, seninle yarışanlar yine perişanlar...
6'ların senesi olur bir sonraki şampiyonluğun. 6 hafta stad cezası alırsın, son 6 hafta cevat hoca ile maçlara çıkarsın, 6 puan farkla şampiyon olursun. 6'yı sadece bir maç sonucu olarak görenlere göndermelerin en büyüğünü yaparsın...
daha maçın hemen başında gol yeriz ama o inanç başka hiçbir stadyumda yoktur. golün yenmesinin ardından son ses tezahürat edilir, gol hiç sorun değildir. arda açar perdeyi, keweolllllll dersin emre tilev ile beraber. arda tekrardan çıkar sahneye ama hatalarımız bırakmaz peşimizi. ancak son dakikalarda sabri bir vurur, pir vurur... bu maçın yeri bende çok başkadır, kazanacağımıza çok inanmıştım. müthiş bir gurur, müthiş bir sevinç. maç bitiminde "burası sami yen burdan çıkış yok!" tezahüratını başlatmıştım tek başıma, kısa süre içinde ses büyümüştü...
şampiyon olmaman için ellerinden geleni ardlarına koymazlar. sen kupayı öyle bir yerde kaldırırsın ki...
we fucking played great the whole season!
selçuk topun başında!
6 yıl sonra katıldığın turnuvada geri dönüşlerin en büyüklerinden birini yaparsın, 2. tura çıkarsın. rakip schalke'dir. ilk maç kendi sahanda berabere kalırsın ama deplasmanda kazanacağına eminsin...
hayatımın büyük bir bölümünde galatasaray hep vardı ve inşallah hep de var olacak.
ben bu maçı* kazanacağımızdan eminim. inanıyorum.
arslanlar gibi çıkacağız ve kazanacağız. bu maçın da ileride gururla ve sevinçle anacağımız maçlar arasında olacağını düşünüyorum. inanıyorum!
cismen orda olamasak da ruhen oradayız! hepiniz metin gibi oynayın!
ali sami yen'in söylediği gibi; "amacımız ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir isme ve renge sahip olmak. türk olmayan takımları yenmek."
galatasaray!