2729
hakkında en son tam 3 yıl 2 gün önce hakkında yazmışım. (bkz: emre çolak/#327864)
demişim ki fiziği büyükler ligi için yetersiz. aradan 3 yıl geçmiş emre çolak bu meselede milim yol alamamış. demişim ki pas yeteneği, oyun görüşü üst lig tecrübesi arttıkça artar. bakıyoruz geçen 3 yılda öyle ahım şahım bir gelişme söz konusu değil. yine demişim ki emre çolak şanslı bir futbolcu çünkü genç oyunculara en çok tolerans gösterilen türk kulübünde oynuyor. demişim de demişim.
emre son 3 yılda kendisini geliştirecek oynama sürelerini aldı. her biri birbirinden değerli hocalarla çalışma imkanı buldu. takımda profesyonel yaşam konusunda ona örnek olacak onlarca abisiyle aynı ortamı paylaştı. ortalama/ortalama altı performans göstermesine rağmen hocası tarafından ısrarla oynatıldı. yani demem o ki emre çolak genç bir türk futbolcunun sahip olmayı hayal edeceği her imkana sahipti. peki o ne yaptı? hocasının ısrarla verdiği formayı kaptırdı.
öyle "gitsin, galatasaray'da ne işi var, mevlevi dervişi paso dönüyo" demiyorum. ben de hala az da olsa kredisi var ama kızıyorum. bir semih kaya'ya bakıyorum bir emre'ye. yaşıt 2 futbolcu ve son 3 yılda ikisinin gelişimi arasındaki fark muazzam. fatih hoca'nın dediği gibi mesele. o formayı üstüne geçirince bir daha çıkarmamak isteyeni seviyorum/z. ben emre'de o hırsı göremedim. 3-4 yıllık a takım kariyerinde belirgin eksikliklerini bile kapatamamışken çıkıp "hayalim barcelona'da oynamak." diyor, "ben oldum." diyor. bu dakikadan sonra mesele emre'ye kalmış. ya çalışır formayı alır ya da arkadaşlarını uzaktan izler. bizde "bi emre çolak vardı yedek kulübesini ısıtmakla geçti kariyeri" deriz geçeriz.
demişim ki fiziği büyükler ligi için yetersiz. aradan 3 yıl geçmiş emre çolak bu meselede milim yol alamamış. demişim ki pas yeteneği, oyun görüşü üst lig tecrübesi arttıkça artar. bakıyoruz geçen 3 yılda öyle ahım şahım bir gelişme söz konusu değil. yine demişim ki emre çolak şanslı bir futbolcu çünkü genç oyunculara en çok tolerans gösterilen türk kulübünde oynuyor. demişim de demişim.
emre son 3 yılda kendisini geliştirecek oynama sürelerini aldı. her biri birbirinden değerli hocalarla çalışma imkanı buldu. takımda profesyonel yaşam konusunda ona örnek olacak onlarca abisiyle aynı ortamı paylaştı. ortalama/ortalama altı performans göstermesine rağmen hocası tarafından ısrarla oynatıldı. yani demem o ki emre çolak genç bir türk futbolcunun sahip olmayı hayal edeceği her imkana sahipti. peki o ne yaptı? hocasının ısrarla verdiği formayı kaptırdı.
öyle "gitsin, galatasaray'da ne işi var, mevlevi dervişi paso dönüyo" demiyorum. ben de hala az da olsa kredisi var ama kızıyorum. bir semih kaya'ya bakıyorum bir emre'ye. yaşıt 2 futbolcu ve son 3 yılda ikisinin gelişimi arasındaki fark muazzam. fatih hoca'nın dediği gibi mesele. o formayı üstüne geçirince bir daha çıkarmamak isteyeni seviyorum/z. ben emre'de o hırsı göremedim. 3-4 yıllık a takım kariyerinde belirgin eksikliklerini bile kapatamamışken çıkıp "hayalim barcelona'da oynamak." diyor, "ben oldum." diyor. bu dakikadan sonra mesele emre'ye kalmış. ya çalışır formayı alır ya da arkadaşlarını uzaktan izler. bizde "bi emre çolak vardı yedek kulübesini ısıtmakla geçti kariyeri" deriz geçeriz.