2864
trabzon'da oynarken ilk başlarda kendisini umut bulut'un bir tık altında görüyordum hep. daha sonra umut'un gidişiyle forvet hattının tek silahı haline geldi, performansını önemli derecede arttırdı ve gol kralı oldu.
galatasaray'a geldiğinde ilk başlarda biraz tereddüt ettim. benim tereddütüm basan, koşan, mücadele eden yönünün zayıflığıyla ilgiliydi. kafa vuramıyor olması çok da önemli değildi. geçen seneki baros'un, elmander'in pozisyonunda oynayacaktı yani sadece gol aramaması deli gibi ordan oraya koşması gerekiyordu.
burak tereddütlerimi haklı çıkararak ilk başlarda beni biraz korkuttu. ilk 3 şampiyonlar ligi maçındaki performansıyla hücum gücünü azaltıyordu.
ama sonra dışardaki cluj maçında öyle bir şey oldu ki adam hem basıyordu, hem de gol arıyordu. zaten bu maçtan sonra performansı bir gömlek zıpladı.
en son antalya maçından önce fatih terim tarafından 2 maçta hiç şans verilmedi. şaşırdım. sene başından beri gelişme gösteren adamı cezalandırıyordu fatih hoca.
ama bu adam antalya maçında ve geri kalan maçlarda o kadar çok mücadele etti, o kadar çok koştu ki ikinci büyük zıplamayı gerçekleştirdi ve oyununu bir gömlek daha yukarı taşıdı.
didier drogba ve wesley sneijder'in gelişiyle çıta yükseldi yükselmesine ama. burak kariyerinin son 3 senesi boyunca sürekli yaptığı gibi bu engeli de zorlanmadan aştı.
yürüyedur aslan!
galatasaray'a geldiğinde ilk başlarda biraz tereddüt ettim. benim tereddütüm basan, koşan, mücadele eden yönünün zayıflığıyla ilgiliydi. kafa vuramıyor olması çok da önemli değildi. geçen seneki baros'un, elmander'in pozisyonunda oynayacaktı yani sadece gol aramaması deli gibi ordan oraya koşması gerekiyordu.
burak tereddütlerimi haklı çıkararak ilk başlarda beni biraz korkuttu. ilk 3 şampiyonlar ligi maçındaki performansıyla hücum gücünü azaltıyordu.
ama sonra dışardaki cluj maçında öyle bir şey oldu ki adam hem basıyordu, hem de gol arıyordu. zaten bu maçtan sonra performansı bir gömlek zıpladı.
en son antalya maçından önce fatih terim tarafından 2 maçta hiç şans verilmedi. şaşırdım. sene başından beri gelişme gösteren adamı cezalandırıyordu fatih hoca.
ama bu adam antalya maçında ve geri kalan maçlarda o kadar çok mücadele etti, o kadar çok koştu ki ikinci büyük zıplamayı gerçekleştirdi ve oyununu bir gömlek daha yukarı taşıdı.
didier drogba ve wesley sneijder'in gelişiyle çıta yükseldi yükselmesine ama. burak kariyerinin son 3 senesi boyunca sürekli yaptığı gibi bu engeli de zorlanmadan aştı.
yürüyedur aslan!
