• 626
    evde tek başıma sözlükten takip ederken maçın 70. dakikasında kız arkadaşımın eve gelmesiyle deli gibi totemlere tutunduğum maçtır. kalbimin dayanmayacağını tahmin ettiğimden sık aralıklarla da girmiyordum sözlüğe. uzatma dakikalarında sürekli refresh yaparak bu sayfayı takip etmeye başladım. şampiyonuzzzzzzz entry'sini gördüğümde şampiyonuz ulan diye bağırdım evde. erkekliğede bok sürdürmeyeceğimden kız arkadaşımın yanında gizli gizli ağladım. sonra odalardan birine geçtim daha rahat bir şekilde ağladım.

    telefonlar çalmaya başladı. ilk arayan annemdi. pek maçları takip etmese de şampiyonlar ligi ve bu tarz şampiyonluk maçlarından sonra genelde arar. o da maçı dizi izlerken yukarıda belirtilen skorlardan takip etmiş. o da ağlıyordu, gol yiyeceğiz diye çok korktum oğlum derken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. sonra peder bey'i aradım o gülüyordu, bizim memleketteki (bartın) otellerden birinde izlemiş, herkes galatasaraylıydı şimdi tura çıkacağız dedi.

    bende biraz şampiyonluk şokunu atlattıktan sonra kız arkadaşıma hadi bizde çıkalım taksim'e gidelim ordan florya'ya geçelim dedim. beşiktaş'tan taksim'e inerken polisler otobüsü durdurdu. beşiktaş sahile inmeyin beşiktaşlılar kaldırım taşlarını galatasaray taraftarlarının üstüne atıyor otobüslerin camlarını kırıyorlar dedi. formamızı çıkarmamız ya da geri dönmemizi istedi. tabi ki formalarımızı çıkarmayacağımızdan mecburen zincirlikuyuya dönüp ordan metro ile taksim'e geçtik. yanımda kız arkadaşım olmasaydı bir şekilde ben o beşiktaş sahilden geçerdim herhalde. hazımsız kargalar. tek tek toplayıp 3 saniyede bütün kemiklerini kırmak var ya neyse.

    sonuç olarak unutamayacağım bir gece yaşadım. florya'ya kadar gittik, mahşer kalabalığı vardı resmen. bu sene de şampiyon olursak istikamet florya :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın