11868
iki hocanın da hatırlamak istemeyeceği türden bir maç oynandı avni aker'de. yıllar sonra taraftarların da “hani şöyle bir maç izlemiştik” diye anacağı bir müsabaka değildi sanırım. temposu genelde düşük, bireysel performanslar bir önceki maçı aratır türden, sıkıcı oyun. sahaya yabancı madde atılması da cabası... ne şenol güneş, eskişehir 11'inden o maçtaki ilk 20 dakikalık verimi alabildi; ne de terim, fenerbahçe kadrosundan aynı performansı... üstelik durum 0-0'ken her iki hocanın defansif hamleler yapması da enteresan. bazen böyle maçlardan sonra michel hidalgo'nun 0-0'da her iki takıma 0 puan verilmesi önerisi sempatik geliyor bana!
terim cephesinde bir puanın akisi daha olumludur sanırım. umut maça orta sahayı beşleyerek başladı, 61'deki oyuncu değişikliği ve 4-5-1'e dönüşle bir puan hedefi daha da açık oldu. ikinci devrenin başında iki kez burak'ın bir kez de melo'nun duran toplarda oyunu yavaşlatması, bu yıl galatasaray'da pek alışık olduğumuz türden hareketler değildi. belli ki terim de, galatasaraylılar da trabzon'dan 1 puanı alıp tatile çıkmak istiyorlardı. hedeflerine de ulaştılar zaten.
uğur meleke
terim cephesinde bir puanın akisi daha olumludur sanırım. umut maça orta sahayı beşleyerek başladı, 61'deki oyuncu değişikliği ve 4-5-1'e dönüşle bir puan hedefi daha da açık oldu. ikinci devrenin başında iki kez burak'ın bir kez de melo'nun duran toplarda oyunu yavaşlatması, bu yıl galatasaray'da pek alışık olduğumuz türden hareketler değildi. belli ki terim de, galatasaraylılar da trabzon'dan 1 puanı alıp tatile çıkmak istiyorlardı. hedeflerine de ulaştılar zaten.
uğur meleke