3438
allah biliyor ya seni çok ama çok özlüyorum..
havanın erken kararmaya başladığı günler geliyor hemen aklıma gheorghe hagi diyince.
bir de futbolu yeni yeni izlemeye başlayan, babasını milyarlarca soruyla bunaltan çocuktum ben.
ilk oynadığı trabzonspor maçını hatırlıyorum da...
-baba bu kim? diye andavalca sormuştum
babam, hayran olduğum sakinliğiyle;
-gheorghe hagi diye cevap vermişti.
-peki baba iyi mi? (bir çocuk olarak tek bilmek istediğim sanırım buydu.)
-ona iyi demek az kalır oğlum, o futbolun seçtiği tanrılardan birtanesi.
ben bu laflarla ilk senin nasıl olduğunu öğrendim be gheorghe hagi !!!
sen zaten çok geçmeden frikikten golü attığın zaman babama inanmıştım. sonraları haciiii haciiii diye evin içerisinde bağırarak koşan çocuk oldum ben senin attığın o tarifi imkansız gollerden sonra...
sonra şampiyonlar ligi, uefa kupası akşamları vardı be hagi'm...
hani 90 dakika süren ama bizim ömrü billah hafızalarımızdan silemeyeceğimiz maçlar varya! onlar işte!
sen monaco'ya 40 metreden vurup porato'yu avladığında ben ali sami yen kapalısında sevinçten öndeki adamın sırtına çıkmıştım hani!
ya da,
athletico bilbao maçında araf'a yakın attığın o gol... herhalde dünya üzerinde tarifi mümkün olmayacak tek goldür benim için, öyle enfes öyle şiir gibi vurmuştun ki topa...
hagi,
seneler geçmiş üzerinden ben bunları "aşamıyorum"...
küçükken çocuklar kahramanlarını seçer ya, ben istemsiz seni bildim kahramanım.
bir de bir ayrıntı var tabii.. babama da fiziksel olarak o kadar benziyorsun ki, sen benim çocukluğumsun yemin ediyorum..
ben o parçalı altında oynadığın tek bir maçı kaçırmadım, senin gol attıktan sonra gülümsemene, hırsına, sahadaki sinirine hayran büyüdüm..
ortaokul yıllarında sana öyle tapıyordum ki, okullar arası turnuvada finalde bile bile senin gibi kırmızı kart görecek kadar hayran büyüdüm(k) sana!..
şimdi arkandan atıp tutanlar var ya! onları siktiret.. onlar çocukluğunu unutanlar.. onlar senin kaç gece bizim mutlu uyumamıza sebep olduğunu hatırlamayanlar sadece..
ben senin ardından ne felipe ne lincoln ne messi ne ronaldo bilebildim malesef...
10 numara dediğin gheorghe hagi 'dir dedim hep.
biz ki championship manager oynayarak büyüyen bir nesiliz. herkes brezilya, arjantin'e scout yollardı.. ben senelerce sadece romanya'ya yolladım, belki bir umut senden bir tane daha vardır diye, yokmuş..
küçükken her gece dua eder, sonunda ailemi, galatasaray'ı ve seni sayardım be hagi..
öyle bir şey işte bendeki gheorghe hagi ...
hafızamda kalan her an için, sayende mutlu uyuduğum her gece için, binlerce kere teşekkür ederim.
http://i46.tinypic.com/1znokg5.jpg
havanın erken kararmaya başladığı günler geliyor hemen aklıma gheorghe hagi diyince.
bir de futbolu yeni yeni izlemeye başlayan, babasını milyarlarca soruyla bunaltan çocuktum ben.
ilk oynadığı trabzonspor maçını hatırlıyorum da...
-baba bu kim? diye andavalca sormuştum
babam, hayran olduğum sakinliğiyle;
-gheorghe hagi diye cevap vermişti.
-peki baba iyi mi? (bir çocuk olarak tek bilmek istediğim sanırım buydu.)
-ona iyi demek az kalır oğlum, o futbolun seçtiği tanrılardan birtanesi.
ben bu laflarla ilk senin nasıl olduğunu öğrendim be gheorghe hagi !!!
sen zaten çok geçmeden frikikten golü attığın zaman babama inanmıştım. sonraları haciiii haciiii diye evin içerisinde bağırarak koşan çocuk oldum ben senin attığın o tarifi imkansız gollerden sonra...
sonra şampiyonlar ligi, uefa kupası akşamları vardı be hagi'm...
hani 90 dakika süren ama bizim ömrü billah hafızalarımızdan silemeyeceğimiz maçlar varya! onlar işte!
sen monaco'ya 40 metreden vurup porato'yu avladığında ben ali sami yen kapalısında sevinçten öndeki adamın sırtına çıkmıştım hani!
ya da,
athletico bilbao maçında araf'a yakın attığın o gol... herhalde dünya üzerinde tarifi mümkün olmayacak tek goldür benim için, öyle enfes öyle şiir gibi vurmuştun ki topa...
hagi,
seneler geçmiş üzerinden ben bunları "aşamıyorum"...
küçükken çocuklar kahramanlarını seçer ya, ben istemsiz seni bildim kahramanım.
bir de bir ayrıntı var tabii.. babama da fiziksel olarak o kadar benziyorsun ki, sen benim çocukluğumsun yemin ediyorum..
ben o parçalı altında oynadığın tek bir maçı kaçırmadım, senin gol attıktan sonra gülümsemene, hırsına, sahadaki sinirine hayran büyüdüm..
ortaokul yıllarında sana öyle tapıyordum ki, okullar arası turnuvada finalde bile bile senin gibi kırmızı kart görecek kadar hayran büyüdüm(k) sana!..
şimdi arkandan atıp tutanlar var ya! onları siktiret.. onlar çocukluğunu unutanlar.. onlar senin kaç gece bizim mutlu uyumamıza sebep olduğunu hatırlamayanlar sadece..
ben senin ardından ne felipe ne lincoln ne messi ne ronaldo bilebildim malesef...
10 numara dediğin gheorghe hagi 'dir dedim hep.
biz ki championship manager oynayarak büyüyen bir nesiliz. herkes brezilya, arjantin'e scout yollardı.. ben senelerce sadece romanya'ya yolladım, belki bir umut senden bir tane daha vardır diye, yokmuş..
küçükken her gece dua eder, sonunda ailemi, galatasaray'ı ve seni sayardım be hagi..
öyle bir şey işte bendeki gheorghe hagi ...
hafızamda kalan her an için, sayende mutlu uyuduğum her gece için, binlerce kere teşekkür ederim.
http://i46.tinypic.com/1znokg5.jpg