242
takimimizdaki oyuncularin bu maçtaki bireysel performanslariyla ilgili naçizane fikrim su sekildedir;
fernando muslera: onun hakkinda söylenecek bir sey yok. kardesim gibi seviyorum ve hata yapsa da bu degismez, ki yine hata yapmadan oynadi. kirmizi kartin dogrulugunu yanlisligini da tartismaya gerek yok. pozisyonda en ufak bir hatasi yoktu.
sabri sarıoğlu: sozlukte bu maçla ilgili olarak hakkindaki yorumlari okumadim ama sabri beni epey sasirtti. siritmadan oynadi bu maçta. gozle gorulur bariz bir hata da yapmadi. elbette ki eboue'yi kesemez ama afrika kupasi zamaninda da bu kadar oynasa ben baska bir sey istemem.
cris: karabuk maçi sonrasi daha once kafamizda donup duran soru isaretleri artmis, iyice "lan?!" seviyesine gelmistik ama bu maçta cris de tecrubesiyle katki sagladi ekibimize.
semih kaya: iyi bir maç çikardi. melo'nun kurtardigi penalti sonrasi ona sarilmasi da unutulmasin.
albert riera: riera artik takimimizin banko sol beki, sanirim bunu tartismayacagiz. balta girdikten sonra yasadiklari uyumsuzlugun penaltida muhakkak etkisi var ama bu dogrudan riera'nin sucuydu diyemem. daha cok bindirme yapabilecegi bir maç olacagini dusunuyordum ama amrabat'tan gereken destegi alamamasi ve manchester maçi sonrasi yasanan fiziksel zorlanma ancak bu kadarina el verdi ama hepsi bir yana riera her hafta bizlere futbolu bilen adam oldugunu kanitliyor tekrar ve tekrar.
engin baytar: bekledigimiz engin degil hala. hemen olmasini beklemek de hayalcilik olur. aylarca oynamadi. performansi vasatin da altindaydi.
emre çolak: oyuna 66'da girdi. iki tane net gol kacirdi. savunmaya gereken katkiyi veremedi. olmadi, olduramadi. ama kendisini asmanin da luzumu yok. emre iyi bir oyuncu ve bu takimin ilk 14'unde yeri var.
yekta kurtuluş: selçuk'un olmadigi bir maçta onun yerine oynayinca dogal olarak kim oynasa siritirdi biraz. yekta için de durum buydu. attigi gol tamam ama kacirdigi gol cok cok netti. kafasini rahatlatmasi, her an kenara alinir miyim fikrini bir yana birakmasi lazim.
felipe melo: efsane geri döndü! kurtardigi penalti epik bir futbol soleniydi. kendini buluyor. selçuk yokken daha cok hucum varyasyonlarinda gormek isterdik ama bu cumlenin yeri bu maç degil.
amrabat: 80 dakika sahada kalmasinin nedenini anlayamadim. iyi oynamadi.
hakan balta: 80'de amrabat yerine oyuna girdi. penaltida sorumlulugu olabilir. ameliyat olmasi gerekiyor sanirim.
umut bulut: tamam cok kostu ama bu maç ne yaptigini hiç ama hiç anlayamadim ben.
johan elmander: o da cok kostu. bildigimiz diriliginde degildi. oyundan da sanirim bu yuzden alindi.
aydın yılmaz: elmander yerine 46'da oyuna girdi. daha cok hareketlilik getirmesi beklenirdi. ya da beklenir miydi? bilemedim. iyi degildi.
takimimizin ihtiyaci olan bir galibiyetti. aldik, bitti.
fernando muslera: onun hakkinda söylenecek bir sey yok. kardesim gibi seviyorum ve hata yapsa da bu degismez, ki yine hata yapmadan oynadi. kirmizi kartin dogrulugunu yanlisligini da tartismaya gerek yok. pozisyonda en ufak bir hatasi yoktu.
sabri sarıoğlu: sozlukte bu maçla ilgili olarak hakkindaki yorumlari okumadim ama sabri beni epey sasirtti. siritmadan oynadi bu maçta. gozle gorulur bariz bir hata da yapmadi. elbette ki eboue'yi kesemez ama afrika kupasi zamaninda da bu kadar oynasa ben baska bir sey istemem.
cris: karabuk maçi sonrasi daha once kafamizda donup duran soru isaretleri artmis, iyice "lan?!" seviyesine gelmistik ama bu maçta cris de tecrubesiyle katki sagladi ekibimize.
semih kaya: iyi bir maç çikardi. melo'nun kurtardigi penalti sonrasi ona sarilmasi da unutulmasin.
albert riera: riera artik takimimizin banko sol beki, sanirim bunu tartismayacagiz. balta girdikten sonra yasadiklari uyumsuzlugun penaltida muhakkak etkisi var ama bu dogrudan riera'nin sucuydu diyemem. daha cok bindirme yapabilecegi bir maç olacagini dusunuyordum ama amrabat'tan gereken destegi alamamasi ve manchester maçi sonrasi yasanan fiziksel zorlanma ancak bu kadarina el verdi ama hepsi bir yana riera her hafta bizlere futbolu bilen adam oldugunu kanitliyor tekrar ve tekrar.
engin baytar: bekledigimiz engin degil hala. hemen olmasini beklemek de hayalcilik olur. aylarca oynamadi. performansi vasatin da altindaydi.
emre çolak: oyuna 66'da girdi. iki tane net gol kacirdi. savunmaya gereken katkiyi veremedi. olmadi, olduramadi. ama kendisini asmanin da luzumu yok. emre iyi bir oyuncu ve bu takimin ilk 14'unde yeri var.
yekta kurtuluş: selçuk'un olmadigi bir maçta onun yerine oynayinca dogal olarak kim oynasa siritirdi biraz. yekta için de durum buydu. attigi gol tamam ama kacirdigi gol cok cok netti. kafasini rahatlatmasi, her an kenara alinir miyim fikrini bir yana birakmasi lazim.
felipe melo: efsane geri döndü! kurtardigi penalti epik bir futbol soleniydi. kendini buluyor. selçuk yokken daha cok hucum varyasyonlarinda gormek isterdik ama bu cumlenin yeri bu maç degil.
amrabat: 80 dakika sahada kalmasinin nedenini anlayamadim. iyi oynamadi.
hakan balta: 80'de amrabat yerine oyuna girdi. penaltida sorumlulugu olabilir. ameliyat olmasi gerekiyor sanirim.
umut bulut: tamam cok kostu ama bu maç ne yaptigini hiç ama hiç anlayamadim ben.
johan elmander: o da cok kostu. bildigimiz diriliginde degildi. oyundan da sanirim bu yuzden alindi.
aydın yılmaz: elmander yerine 46'da oyuna girdi. daha cok hareketlilik getirmesi beklenirdi. ya da beklenir miydi? bilemedim. iyi degildi.
takimimizin ihtiyaci olan bir galibiyetti. aldik, bitti.