2160
topu ayağında tutmayı sevmeyen, tek pas oynayan, uzun ve isabetli pas atma yeteneğine sahip bir orta saha oyuncusu. hızı dışında tam anlamıyla modern bir orta saha oyuncusu derim. ama bu sezon mental olarak ciddi düşüş içinde. kullandığı kornerden attığı frikikten bile anlaşılabilir bu düşüş. maçın içinde değil gibi. istediğini yapamıyor hatta isteyemiyor.
şunu söylemekte yarar var mental düşüş sadece kendisiyle ilgili değil takım ile de ilgili. takımda kendisinin soyadı gibi inanan kimse yok. gol yiyoruz anında demoralize oluyoruz. hocamız kenarda çıldırdıkça çıldırıyor. kendisine gelen topu sahaya falan vuruyor. melo, hamit kötü oynadıkça kötüleşiyorlar toparlanma belirtisi bile yok. yüzleri düşük hepsinin. takımın performansı hep belli bir noktada olan iki ismi vardı. biri selçuk biri eboue idi şu an ikisi de geldiklerinden beri en kötü dönemlerini yaşıyorlar.
mental sorunların dışında bir de sistemsizlik var. selçuk inan takım oyuncusu. istiyoruz ki alsın 2 kişiyi geçsin milimetrik pas atsın sonra da geri koşsun. yavaş. selçuk, pas yapan takımın pas kalitesini arttırabilecek oyuncu, pas yapamayan ya da bir pası 8-10 saniyede atan bir takımın oyuncusu değil. bu takımı tek başına alıp yürütecek bir oyuncu değil. başına buyruk bir oyuncu değil. ecnebilerin deyimiyle "one man show" beklememek lazım. zaten o yüzden gittiği takımın en iyi oyuncusu oluyor demirkol'un söylediği gibi. o takımlarda oynarken "lan bu adam barcelona'da bile oynar" diyemiyorsun. ama o takımın en etkili oyuncusu diyorsun.
aynı kalibrede olmasalar da mesut özil'e benzetiyorum bu yönüyle. şu anki oyun yapımızı değiştirmeyeceksek, yavaş ve üretkenlikten yoksun anlayışımızı sürdüreceksek selçuk'u çıkart yekta'yı koy hiçbir şey fark etmez. selçuk'u da yetersiz diye yaftalarız sonra. şimdiden söyleyeyim.
şunu söylemekte yarar var mental düşüş sadece kendisiyle ilgili değil takım ile de ilgili. takımda kendisinin soyadı gibi inanan kimse yok. gol yiyoruz anında demoralize oluyoruz. hocamız kenarda çıldırdıkça çıldırıyor. kendisine gelen topu sahaya falan vuruyor. melo, hamit kötü oynadıkça kötüleşiyorlar toparlanma belirtisi bile yok. yüzleri düşük hepsinin. takımın performansı hep belli bir noktada olan iki ismi vardı. biri selçuk biri eboue idi şu an ikisi de geldiklerinden beri en kötü dönemlerini yaşıyorlar.
mental sorunların dışında bir de sistemsizlik var. selçuk inan takım oyuncusu. istiyoruz ki alsın 2 kişiyi geçsin milimetrik pas atsın sonra da geri koşsun. yavaş. selçuk, pas yapan takımın pas kalitesini arttırabilecek oyuncu, pas yapamayan ya da bir pası 8-10 saniyede atan bir takımın oyuncusu değil. bu takımı tek başına alıp yürütecek bir oyuncu değil. başına buyruk bir oyuncu değil. ecnebilerin deyimiyle "one man show" beklememek lazım. zaten o yüzden gittiği takımın en iyi oyuncusu oluyor demirkol'un söylediği gibi. o takımlarda oynarken "lan bu adam barcelona'da bile oynar" diyemiyorsun. ama o takımın en etkili oyuncusu diyorsun.
aynı kalibrede olmasalar da mesut özil'e benzetiyorum bu yönüyle. şu anki oyun yapımızı değiştirmeyeceksek, yavaş ve üretkenlikten yoksun anlayışımızı sürdüreceksek selçuk'u çıkart yekta'yı koy hiçbir şey fark etmez. selçuk'u da yetersiz diye yaftalarız sonra. şimdiden söyleyeyim.
