10782
"henüz 4 yaşımdayken futbolla tanıştım. 9 kişiden oluşan bir bebek futbol takımımız vardı. ben forvet oyuncusuydum. bir yandan da sokaklarda oynuyordum. 9 yaşıma kadar forvettim. 9 yaşımda teknik direktör beni kaleye aldı. bu görevi ancak 12 yaşımda kabullenip ciddiye almaya başladım. o yaştan itibaren futbolu hayatım ve işim olarak gördüm.
futbolu oynamayan birisi için kalecilik yalnızlığı çağrıştırabilir ve sıkıcı görünebilir ama kesinlikle öyle değil. aksine kale saha içinde her türlü yeniliğe ve maceraya açık bir yer. mesela eğer bir sol bek ya da sağ bekseniz yapacağınız hamleler, üstlendiğiniz görevler bellidir. orada çok fazla sürprizle karşılaşma şansınız yoktur. ama kalecilik öyle değil. her gün yeni bir şey öğrenirsiniz. her şut birbirinden farklıdır. bu da her seferinde başınıza başka bir şey gelecek demektir. sonuçta arkadaşlarınızın kaderi sizin elinizde.yapacağınız bir hata belki de maçı kaybettirir. diğer taraftan olumlu kurtarışlarla maçı da kazandırabilirsiniz. belki 9 yaşımdayken kaleye geçmek pek hoşuma gitmemişti ama zamanla kaleciliğin bu yönlerini keşfettikçe yaptığım işten çok keyif aldım ve almaya da devam ediyorum.
buraya geldim ve pişman değilim.galatasaray'da olmaktan çok mutluyum. galatasaray çok önemli bir kulüp. tabii ki uzun yıllar burada kalmak isterim.* diğer taraftan benim de her futbolcu gibi avrupa'da çok büyük bir kulüpte oynamak istemem gayet normal.* her futbolcunun böyle hayalleri vardır ama ben şu anda galatasaray'da olmaktan çok mutluyum. istanbul gibi güzel bir şehirde yaşamak harika.
bir oyuncu olarak herkesin beklentisi her zaman oynamaktır. premier lig çok önemli ve her oyuncunun gitmek isteyeceği bir lig ama oradan teklif alıp orada yedek kalacağımı düşünürsem kesinlikle galatasaray'da kalmayı tercih ederim. çünkü bir kaleci olarak sürekli sahada olmalısınız. üstelik galatasaray gibi büyük bir camiadasınız. her sene şampiyonluk için mücadele eden, şampiyonlar ligi için mücadele eden bir takımda forma giyiyorsunuz. türkiye'de kalıpgalatasaray 'da oynamayı tercih ederim.*"
fernando muslera *
futbolu oynamayan birisi için kalecilik yalnızlığı çağrıştırabilir ve sıkıcı görünebilir ama kesinlikle öyle değil. aksine kale saha içinde her türlü yeniliğe ve maceraya açık bir yer. mesela eğer bir sol bek ya da sağ bekseniz yapacağınız hamleler, üstlendiğiniz görevler bellidir. orada çok fazla sürprizle karşılaşma şansınız yoktur. ama kalecilik öyle değil. her gün yeni bir şey öğrenirsiniz. her şut birbirinden farklıdır. bu da her seferinde başınıza başka bir şey gelecek demektir. sonuçta arkadaşlarınızın kaderi sizin elinizde.yapacağınız bir hata belki de maçı kaybettirir. diğer taraftan olumlu kurtarışlarla maçı da kazandırabilirsiniz. belki 9 yaşımdayken kaleye geçmek pek hoşuma gitmemişti ama zamanla kaleciliğin bu yönlerini keşfettikçe yaptığım işten çok keyif aldım ve almaya da devam ediyorum.
buraya geldim ve pişman değilim.galatasaray'da olmaktan çok mutluyum. galatasaray çok önemli bir kulüp. tabii ki uzun yıllar burada kalmak isterim.* diğer taraftan benim de her futbolcu gibi avrupa'da çok büyük bir kulüpte oynamak istemem gayet normal.* her futbolcunun böyle hayalleri vardır ama ben şu anda galatasaray'da olmaktan çok mutluyum. istanbul gibi güzel bir şehirde yaşamak harika.
bir oyuncu olarak herkesin beklentisi her zaman oynamaktır. premier lig çok önemli ve her oyuncunun gitmek isteyeceği bir lig ama oradan teklif alıp orada yedek kalacağımı düşünürsem kesinlikle galatasaray'da kalmayı tercih ederim. çünkü bir kaleci olarak sürekli sahada olmalısınız. üstelik galatasaray gibi büyük bir camiadasınız. her sene şampiyonluk için mücadele eden, şampiyonlar ligi için mücadele eden bir takımda forma giyiyorsunuz. türkiye'de kalıpgalatasaray 'da oynamayı tercih ederim.*"
fernando muslera *
