2557
sanırım ilk kez haline üzüldüğüm taraftardır.
hagi giderken çocuk denilecek yaştaydım. nasıl gözyaşı döktüğümü, hüngür hüngür ağladığımı, hatta kaçan şampiyonluğa zerre üzülmediğimi, fenerbahçeli babama sarılıp saatlerce gitmesin yaa dediğimi hatırlıyorum.
hagi'nin alex'le kıyaslamasını yapmıyorum, yanlış anlaşılmasın. ama fenerbahçe taraftarının gözünde, ister beğen ister beğenme en büyük efsaneydi alex. hatta bence birçoğunda lefter sevgisinin üstündeydi alex sevgisi.
bugün, kin kusuyorum türk futbolundaki bu şeref namus yoksunlarına. çünkü böyle futbolcular bunu haketmiyor, bunu söylemek için illa ki fenerbahçeli olmana gerek yok. zamanında çok kızdım alex'e, sinsi bir futbolcu olarak bilirim kendisini. ama kim ne derse desin, sinsi bile olsa büyük futbolcu. istikrarı sağlayabilmek bile karakter ister, o karakteri gösteren, işine saygı duyan bir adam alex. dün guti real madrid'den böyle gönderilseydi kin kusacağım gibi, giggs, scholes manchester'dan kovulsa ferguson'a küfredeceğim gibi, xavi kadro dışı bırakılsa katalanlara karşı ırkçılık seviyesine gelebileceğim gibi, ne bileyim blackburn taraftarı tugay'a küftretse blackburn'ü yakacağım gibi kızıyorum azizsiline, şikeci yöneticilere.
taraftarı da yanlış yapmış bir kulüp fenerbahçe, ama kimsenin insanları böyle üzmeye hakkı yok. alex için canını verebilecek insanlar var suyun karşı yakasında, en azından bir uğurlama maçı yap, devre arasına kadar sabret, bi şey yap.
bu kadar üzülmemin sebebi bunlar mı? değil açıkçası. kulüp olarak beter olsunlar diye bakıyorum olaya. sebebi şu, ev arkadaşım, fanatik fenerbahçeli. ve adamın halini gördüğümde, 6 senedir bi kere ağladığını görmediğim adamın gözlerini kıpkırmızı görünce, hagi'nin gidişi geldi aklıma. lanet ettim, azize, aykut'a.
yazık, çok yazık... diyecek tek bir şey yok gerçekten...
hagi giderken çocuk denilecek yaştaydım. nasıl gözyaşı döktüğümü, hüngür hüngür ağladığımı, hatta kaçan şampiyonluğa zerre üzülmediğimi, fenerbahçeli babama sarılıp saatlerce gitmesin yaa dediğimi hatırlıyorum.
hagi'nin alex'le kıyaslamasını yapmıyorum, yanlış anlaşılmasın. ama fenerbahçe taraftarının gözünde, ister beğen ister beğenme en büyük efsaneydi alex. hatta bence birçoğunda lefter sevgisinin üstündeydi alex sevgisi.
bugün, kin kusuyorum türk futbolundaki bu şeref namus yoksunlarına. çünkü böyle futbolcular bunu haketmiyor, bunu söylemek için illa ki fenerbahçeli olmana gerek yok. zamanında çok kızdım alex'e, sinsi bir futbolcu olarak bilirim kendisini. ama kim ne derse desin, sinsi bile olsa büyük futbolcu. istikrarı sağlayabilmek bile karakter ister, o karakteri gösteren, işine saygı duyan bir adam alex. dün guti real madrid'den böyle gönderilseydi kin kusacağım gibi, giggs, scholes manchester'dan kovulsa ferguson'a küfredeceğim gibi, xavi kadro dışı bırakılsa katalanlara karşı ırkçılık seviyesine gelebileceğim gibi, ne bileyim blackburn taraftarı tugay'a küftretse blackburn'ü yakacağım gibi kızıyorum azizsiline, şikeci yöneticilere.
taraftarı da yanlış yapmış bir kulüp fenerbahçe, ama kimsenin insanları böyle üzmeye hakkı yok. alex için canını verebilecek insanlar var suyun karşı yakasında, en azından bir uğurlama maçı yap, devre arasına kadar sabret, bi şey yap.
bu kadar üzülmemin sebebi bunlar mı? değil açıkçası. kulüp olarak beter olsunlar diye bakıyorum olaya. sebebi şu, ev arkadaşım, fanatik fenerbahçeli. ve adamın halini gördüğümde, 6 senedir bi kere ağladığını görmediğim adamın gözlerini kıpkırmızı görünce, hagi'nin gidişi geldi aklıma. lanet ettim, azize, aykut'a.
yazık, çok yazık... diyecek tek bir şey yok gerçekten...
