263
yıl 1993. manchester'da, türkler olarak yine umutsuz olduğumuz, kaybedip geleceğimiz bir maç. yine bir ingiliz takımıyla. hani hep 8 civarı gol yediğimiz maçlardan.
maça çıkan türkler sarı kırmızı. sadece bu biraz umut veriyor insana, gerisi yalan. öyle ya, daha önce neuchetel'i, monaco'yu eleyip kupa galipleri kupasında yarı finale çıkmış takım. ama başka yok işte. başka türk takımı yok. neden? çünkü biz üçüncü dünya ülkesiyiz, manchester nerdeee, biz nerdeyiz...
maç başlıyor, umut yok. daha ilk 20 dakika, 2 - 0 öne geçiyor ingilizler. belki o an, işte bir 8 daha geliyor diye kapatıyor televizyonu birçok sarı kırmızı taraftar.
ama yok işte. galatasaray bu! ali sami yen'in takımı. ali sami yen'in adını verdiği stadyumun "yen" dediği takım. "türk olmayan takımları yenecek olan takım!". "direnicek" olan takım, galatasaray!
direniyor galatasaray. arif, kubilay, tugay, hakan şükür, suat. rahat oynuyor artık. direniyor. gol atıyor. goller atıyor. ingilizler, cantona, schmeichel, hatta hiç bir maykıl durduramıyor galatasaray'ı. ve maç sonunda, galibiyeti kıl payı kaçıran taraf, galatasaray oluyor.
***
işte o gün, bir kıvılcım çakıyor istanbul'da. bir büyük kıvılcım, herkesin gördüğü bir ışık huzmesi. o gün görüyoruz ki, yapılacak şeyler var. çünkü yapılabilir. çünkü bizim misyonumuz bunları yapmak, ve bu misyonu ali sami yen yüklemiş bize. o gün ayılıyoruz. misyonumuzun o gün farkına varıp, vizyonumuzu o gün genişletiyoruz. ve o gün genişlettiğimiz vizyon sayesinde nice devleri dize getirip, imkansızı başarıyor, avrupa'yı titretiyoruz. titretiyoruz avrupa'yı, alıyoruz ellerinden bir büyük, sonra bir büyük kupa daha.
ama taraftar durmuyor. taraftar 14 senelik çilesinin ardından söylediği o muhteşem seni sevmeyen ölsün şarkısına bir yeni kıt'a ekliyor:
bekle bizi ey avrupa,
yetmez bizlere bu kupa,
eğileceksin karşımda,
seni sevmeyen ölsün!
***
fakat o günlerden sonra çok şey değişti. misyonumuzu unuttuk, vizyonumuzu kaybettik...
derken, o günleri bize yaşatan en büyük etken, baba, imparator geldi tekrar. takım dipteyken geldi. takım olmaması gereken yerleri görmüşken geldi ve işte bugün, o imparator, ali sami yen'in ruhundan bir parça almış olduğu kesin olan o büyük insan, bize tekrar misyonumuzu hatırlatacak.
bizim tekrar vizyonumuzu genişletecek.
dünyanın en büyük galatasaray devrimcisiyle, bugün yine, bir devrim günü.
ve yine manchester'da, ve yine ingilizlerle.
allah yardımcımız olsun, yüzümüzü kara çıkarmasın. dualarımız, kalplerimiz tüm sarı kırmızılılarla.
maça çıkan türkler sarı kırmızı. sadece bu biraz umut veriyor insana, gerisi yalan. öyle ya, daha önce neuchetel'i, monaco'yu eleyip kupa galipleri kupasında yarı finale çıkmış takım. ama başka yok işte. başka türk takımı yok. neden? çünkü biz üçüncü dünya ülkesiyiz, manchester nerdeee, biz nerdeyiz...
maç başlıyor, umut yok. daha ilk 20 dakika, 2 - 0 öne geçiyor ingilizler. belki o an, işte bir 8 daha geliyor diye kapatıyor televizyonu birçok sarı kırmızı taraftar.
ama yok işte. galatasaray bu! ali sami yen'in takımı. ali sami yen'in adını verdiği stadyumun "yen" dediği takım. "türk olmayan takımları yenecek olan takım!". "direnicek" olan takım, galatasaray!
direniyor galatasaray. arif, kubilay, tugay, hakan şükür, suat. rahat oynuyor artık. direniyor. gol atıyor. goller atıyor. ingilizler, cantona, schmeichel, hatta hiç bir maykıl durduramıyor galatasaray'ı. ve maç sonunda, galibiyeti kıl payı kaçıran taraf, galatasaray oluyor.
***
işte o gün, bir kıvılcım çakıyor istanbul'da. bir büyük kıvılcım, herkesin gördüğü bir ışık huzmesi. o gün görüyoruz ki, yapılacak şeyler var. çünkü yapılabilir. çünkü bizim misyonumuz bunları yapmak, ve bu misyonu ali sami yen yüklemiş bize. o gün ayılıyoruz. misyonumuzun o gün farkına varıp, vizyonumuzu o gün genişletiyoruz. ve o gün genişlettiğimiz vizyon sayesinde nice devleri dize getirip, imkansızı başarıyor, avrupa'yı titretiyoruz. titretiyoruz avrupa'yı, alıyoruz ellerinden bir büyük, sonra bir büyük kupa daha.
ama taraftar durmuyor. taraftar 14 senelik çilesinin ardından söylediği o muhteşem seni sevmeyen ölsün şarkısına bir yeni kıt'a ekliyor:
bekle bizi ey avrupa,
yetmez bizlere bu kupa,
eğileceksin karşımda,
seni sevmeyen ölsün!
***
fakat o günlerden sonra çok şey değişti. misyonumuzu unuttuk, vizyonumuzu kaybettik...
derken, o günleri bize yaşatan en büyük etken, baba, imparator geldi tekrar. takım dipteyken geldi. takım olmaması gereken yerleri görmüşken geldi ve işte bugün, o imparator, ali sami yen'in ruhundan bir parça almış olduğu kesin olan o büyük insan, bize tekrar misyonumuzu hatırlatacak.
bizim tekrar vizyonumuzu genişletecek.
dünyanın en büyük galatasaray devrimcisiyle, bugün yine, bir devrim günü.
ve yine manchester'da, ve yine ingilizlerle.
allah yardımcımız olsun, yüzümüzü kara çıkarmasın. dualarımız, kalplerimiz tüm sarı kırmızılılarla.