1366
yok arkadaş yok! biz dengeyi tutturmayı, kantarın topuzunu kaçırmamayı bilmiyoruz. insanlara hakettikleri kadar saygıyı ve hak ettikleri kadar eleştriyi aynı anda sunamıyoruz. bakıyorum sözlüğe, abuk subuk yorumlar almış başını gidiyor; kimse de çıkıp demiyor ki "aga bu nedir?!". necati ateş, çok katkı yapmasına rağmen fizik gücü ve son vuruşları beklentinin altında kaldığı için takımda bazı renkdaşların görmek istemediği isimlerden sadece birisiydi. fizik gücü konusunda beklentinin altında kaldığı görüşüne de katılıyorum sonuna kadar, çünkü bu konudaki beklentiyi galatasaray futbol takımı standartları belirler; standartın altına düşerseniz bu eleştrilir. ancak son vuruş konusunda necati'nin kaçırdığı abuk subuk gollerden sonra tribünde saçını sakalını yolan bir kardeşiniz olarak söylüyorum ki; size katılmıyorum. bu adam geçen sene attığı gollerle şampiyonluğa büyük katkı sağladı ve dahi "benim gol vuruşlarım iyidir." demeyi de bildi. hatta selçuk dışında "şapkadan tavşan çıkarabilen" tek adamdı geçen seneki kadroda. yine de gitmesi, galatasaray'ın seviyesinin altında kaldığı görüşlerine katılıyorum; gitmesi isabet oldu. beşiktaş'ı ve trabzon'u reddetti, "galatasaraylı necati" olarak anılabilmek adına eskişehir'e gitti deniliyor. öyle yaptı ise; çok şık, gatasaraylıyım diyen bir futbolcuya yakışan bir hareket yapmış, saygı duyarım.
gelelim bir diğer konuya, necati üzerinden milan baros tartışması yapanlara. şu konuda haklılar; baros gitse necati kalsa daha iyi olurdu. necati kulübede oturmayı daha az sorun edecek, daha fedakar bir oyuncu olarak gözüktüğü ve aldığı ücret de baros'tan düşük olduğu için daha iyi olurdu. ancak atlanan noktalar var: birincisi necati gittiğine göre, bir ay önce sözleşme imzalayan yönetim bu adamı kovmadıysa eğer bu adam gitmek istedi, kulübede oturmak istemedi demektir. ikincisi bir taraftar olarak eşyanın kimyası gereği bizlerden beklenen takımın menfaatlerini düşünmek, kendimizce takımın menfaati olduğunu düşündüğümüz şeyleri dile getirmektir. eğer bir takım arkadaşlar milan baros'un takımda kalmasının galatasaray'ın menfaatine olacağını düşünüyorsa buna saygı göstermeliyiz. yükselme hiç, yükselme! ben de farkındayım, futbolun doğrularını ve takımın finansal gücünü göz önüne aldığında baros'un gitmesi gerektiğinin. baros'un form durumunu, fiziksel olarak yaşadığı düşüşü ve bu düşüşün giderek mental kayıplara da yol açtığını biliyorum, görüyorum. (bkz: fizik gücü zayıf olduğu için doğru karar alamayan oyuncu) ama en az senin kadar değerli bir başka renkdaş da aksini düşünüyor, ne yapalım asalım mı bizim gibi düşünmüyor diye? haaa, tabi burada şöyle bir ayrım var. takımın değil de baros'un menfaatlerini düşünürcesine (bunun farkında olarak veya olmayarak) hareket edenleri kapsama alanının dışında bırakıyorum.
son sözümse "baros yüzünden necati gitticilere". baros gitsin güzel kardeşim, yukarıda anlattım nedenlerini de. ama bunun meşrulaştırmasını; "necati gitti, bu adam dünyaları alıyor hiç bir şey yaptığı da yok, o da gitsin." şeklinde yapma. eğer takıma külfet haline gelmişse necati de gitsin baros da. ama birinin gidişi üzerinden diğerinin kalışını veya gidişini meşrulaştırmayın, x kişilerin menfaatlerini düşünürmüşcesine yorumlar yapmaktan kaçının.
unutmayın, bizlerin ön planda tutacağı tek menfaat galatasaray'ımızın menfaatidir. buradaki fikir çatışmalarının temel sebebi de bu olduğu sürece, bizlere bir zarar vermeyecektir. aksi durumlardan kaçınmamız en başta bahsettiğim herkese hak ettiği saygıyı ve eleştriyi aynı anda sunabilmemizi sağlayacaktır.
tüm bunların ardından en başta yapmam gerekeni yapıp yazımı noktalıyorum. şimdiye kadar verdiğin emek ve yaşattığın sevinçler için, kendi adıma sana çok teşekkür ederim necati ateş. yolun açık olsun. tıpkı bu takıma faydalı olmaya çalışmış; becerebilmiş veya becerememiş; her futbolcuya dediğim gibi.
gelelim bir diğer konuya, necati üzerinden milan baros tartışması yapanlara. şu konuda haklılar; baros gitse necati kalsa daha iyi olurdu. necati kulübede oturmayı daha az sorun edecek, daha fedakar bir oyuncu olarak gözüktüğü ve aldığı ücret de baros'tan düşük olduğu için daha iyi olurdu. ancak atlanan noktalar var: birincisi necati gittiğine göre, bir ay önce sözleşme imzalayan yönetim bu adamı kovmadıysa eğer bu adam gitmek istedi, kulübede oturmak istemedi demektir. ikincisi bir taraftar olarak eşyanın kimyası gereği bizlerden beklenen takımın menfaatlerini düşünmek, kendimizce takımın menfaati olduğunu düşündüğümüz şeyleri dile getirmektir. eğer bir takım arkadaşlar milan baros'un takımda kalmasının galatasaray'ın menfaatine olacağını düşünüyorsa buna saygı göstermeliyiz. yükselme hiç, yükselme! ben de farkındayım, futbolun doğrularını ve takımın finansal gücünü göz önüne aldığında baros'un gitmesi gerektiğinin. baros'un form durumunu, fiziksel olarak yaşadığı düşüşü ve bu düşüşün giderek mental kayıplara da yol açtığını biliyorum, görüyorum. (bkz: fizik gücü zayıf olduğu için doğru karar alamayan oyuncu) ama en az senin kadar değerli bir başka renkdaş da aksini düşünüyor, ne yapalım asalım mı bizim gibi düşünmüyor diye? haaa, tabi burada şöyle bir ayrım var. takımın değil de baros'un menfaatlerini düşünürcesine (bunun farkında olarak veya olmayarak) hareket edenleri kapsama alanının dışında bırakıyorum.
son sözümse "baros yüzünden necati gitticilere". baros gitsin güzel kardeşim, yukarıda anlattım nedenlerini de. ama bunun meşrulaştırmasını; "necati gitti, bu adam dünyaları alıyor hiç bir şey yaptığı da yok, o da gitsin." şeklinde yapma. eğer takıma külfet haline gelmişse necati de gitsin baros da. ama birinin gidişi üzerinden diğerinin kalışını veya gidişini meşrulaştırmayın, x kişilerin menfaatlerini düşünürmüşcesine yorumlar yapmaktan kaçının.
unutmayın, bizlerin ön planda tutacağı tek menfaat galatasaray'ımızın menfaatidir. buradaki fikir çatışmalarının temel sebebi de bu olduğu sürece, bizlere bir zarar vermeyecektir. aksi durumlardan kaçınmamız en başta bahsettiğim herkese hak ettiği saygıyı ve eleştriyi aynı anda sunabilmemizi sağlayacaktır.
tüm bunların ardından en başta yapmam gerekeni yapıp yazımı noktalıyorum. şimdiye kadar verdiğin emek ve yaşattığın sevinçler için, kendi adıma sana çok teşekkür ederim necati ateş. yolun açık olsun. tıpkı bu takıma faydalı olmaya çalışmış; becerebilmiş veya becerememiş; her futbolcuya dediğim gibi.
