8
demokrasi ve hoşgörünün olduğu ülkeklerde olması gereken gruplardır. metin kurt'un vefatıyla sporda ideolojiyi, politik durumları yeniden hatırlar olduk. bunu hatırlamak bile oldukça iyi bir şey. zaten esas olan bir toplumun düşüncesi ne olursa olsun, aynı takım taraftarlığında biraraya gelmesidir. çoğunlukla türkiye'de bu çeşitlilik yaşanmasına rağmen insanların kulüp taraftarlığından, beraberliğinden geri adım atmaması da bunu ilginç yapan durumlardan biri.
rusya'da halkın takımı denilen spartak moskova, italya'da milliyetçi grupların takımı denilen lazio, sosyalistlerin takımı livorno, fransa'da entellektüellerin kurduğu bir takım olan, şimdi ise arap sermayesinin eline geçen psg hep sağlam ideolojilerin takımları olarak gelir bana. ama milyon euro'ların, dolarların ve şirketlerin egemen olduğu yeni dünya düzeninde artık bu kulüp ideolojilerinin de bittiğine ve artık taraftar gruplarının bu işin başını çektiğine inanmaya başladım.
türkiye'de büyük kulüplerin belli bir ideoloji doğrultusunda kurulduğuna pek rastlamadım. galatasaray, beşiktaş ve fenerbahçe, bu üç takımın da yıllar içerisinde halkın takımı olduğu da bir gerçek. fenerbahçe'nin cumhuriyet'in bekçisi, kuvay'ı milliye ruhunun kulüp temsilcisi olduğunun 104 yıl sonra ortaya çıkmış olması gibi. önemli olan bu üç kulübün de spora siyasetin bulaştırılmadığı dönemlerde kurulmuş olmasıdır. ıı. abdülhamit döneminde yaşanan olaylarda da dahil. bu yüzden türkiye'de kulüplerin belli bir ideolojilerinin olmaması, türkiye toplumunun ideolojik taraftar grubu oluşturmalarını sağladı. türkiye'nin karmaşık siyasi ortamı da buna kayıtsız kalamazdı tabi.
her şeye rağmen benim türk kulüpleri arasında siyasi ideolojisini sağlam olarak gördüğüm, taraftarının da bunu devam ettirdiğini düşündüğüm bir adana demirspor kulübü var. diğer anadolu kulüplerinin ise kültürel özelliklerini göstermek ve istanbul kulüplerinin başarı hakimiyetini kırmak gibi bir görevleri var. doğal olarak türkiye'de çok az politik ideolojik taraftar grupları mevcut. ülkedeki düşünce özgürlüğü nasılsa onların aktifliği de buna bağlı olarak artıyor ya da azalıyor. bazı etnik milliyetçi taraftar gruplarına fazla taraftarlık gözüyle bakamıyorum. ancak fair play için, barış içinde yaşanacak, doğru bir düzen için bu taraftar gruplarına sempatiyle bakıyorum. umarım türkiye'de bir gün düşünce özgürlükleri istenilen düzeye gelir ve bu gruplar da artar diyor ve yazımı bitiriyorum...
rusya'da halkın takımı denilen spartak moskova, italya'da milliyetçi grupların takımı denilen lazio, sosyalistlerin takımı livorno, fransa'da entellektüellerin kurduğu bir takım olan, şimdi ise arap sermayesinin eline geçen psg hep sağlam ideolojilerin takımları olarak gelir bana. ama milyon euro'ların, dolarların ve şirketlerin egemen olduğu yeni dünya düzeninde artık bu kulüp ideolojilerinin de bittiğine ve artık taraftar gruplarının bu işin başını çektiğine inanmaya başladım.
türkiye'de büyük kulüplerin belli bir ideoloji doğrultusunda kurulduğuna pek rastlamadım. galatasaray, beşiktaş ve fenerbahçe, bu üç takımın da yıllar içerisinde halkın takımı olduğu da bir gerçek. fenerbahçe'nin cumhuriyet'in bekçisi, kuvay'ı milliye ruhunun kulüp temsilcisi olduğunun 104 yıl sonra ortaya çıkmış olması gibi. önemli olan bu üç kulübün de spora siyasetin bulaştırılmadığı dönemlerde kurulmuş olmasıdır. ıı. abdülhamit döneminde yaşanan olaylarda da dahil. bu yüzden türkiye'de kulüplerin belli bir ideolojilerinin olmaması, türkiye toplumunun ideolojik taraftar grubu oluşturmalarını sağladı. türkiye'nin karmaşık siyasi ortamı da buna kayıtsız kalamazdı tabi.
her şeye rağmen benim türk kulüpleri arasında siyasi ideolojisini sağlam olarak gördüğüm, taraftarının da bunu devam ettirdiğini düşündüğüm bir adana demirspor kulübü var. diğer anadolu kulüplerinin ise kültürel özelliklerini göstermek ve istanbul kulüplerinin başarı hakimiyetini kırmak gibi bir görevleri var. doğal olarak türkiye'de çok az politik ideolojik taraftar grupları mevcut. ülkedeki düşünce özgürlüğü nasılsa onların aktifliği de buna bağlı olarak artıyor ya da azalıyor. bazı etnik milliyetçi taraftar gruplarına fazla taraftarlık gözüyle bakamıyorum. ancak fair play için, barış içinde yaşanacak, doğru bir düzen için bu taraftar gruplarına sempatiyle bakıyorum. umarım türkiye'de bir gün düşünce özgürlükleri istenilen düzeye gelir ve bu gruplar da artar diyor ve yazımı bitiriyorum...