53
kasımpaşa maçıyla karıştırılmaması gereken maç. bana göre o maçtan çok daha rahat oynayacak galatasaray. sebepleri ile basit.
galatasaray kasımpaşa maçında merkezi arızalı bir 4-4-2 formasyonuyla çıktı. merkezdeki arızanın sebebi ise hamit. 2 seneye yakın bir zamanı boş geçiren bir oyuncunun sene başındaki yüklemeyle bir anda normal temposunu bulacağını beklemek tabii ki haksızlık olur. ki bu nedenle 3 ay tatil yapan melo oynadığı kısa zamanda kendisinden daha hazır gözüktü. hamit'in iş yapabilmesi için çok ciddi anlamda yanında oynadığı adamın yardımına ihtiyacı var. bu yardımın geleceği adam selçuk olunca galatasaray orta sahası efektif olmaktan uzak bir hale büründü. oyunu yönlendirmekten daha çok hamit'in açıklarını kapatmak yoluna giden selçuk'un olması gerekenden daha geride top alması galatasaray'ı sadece sol kanattan gitmeye çalışan bir takım olma yoluna itti. o kanadın çalışkanları hakan ve emre belli bir yere kadar takımı taşıdılar ama ekseni kayan takım bir süre sonra hatalar yapmaya başladı. bu eksen kaymasında sağ taraftan fazlasıyla içeriye devrilen aydın'ın da payı var tabii ki. ilk 10 dakika sonrası yerini bilmez bir şekilde oynayınca hem pas duraklarının sayısını azalttı hem de ortada gereğinden fazla bir yığılmaya neden oldu. bu karışıklık sonrası oluşan hatalar takıma henüz alışma devresinde olan dany'yi olması gerekenden daha fazla rakip savunmayla başbaşa bırakınca da galatasaray taraftarı için oldukça sevimsiz bir 30 dakika seyrettik.
emre'nin merkeze geçmesi ile kendini sağa atan hamit yardımı ciğerli bir eboue'den alınca işin rengi biraz daha değişti. aydın'ın sol kanattan ters ayaklı girişleri de rakibin yaşlı savunmasını panikletince galatasaray hücumları daha öngörülemez hale geldi. bunun sonucu geriye daha çok dönmek zorunda kalan djalma'nın etkinliği azaldı ve galatasaray maçı kazandı.
beşiktaş kasımpaşa'ya göre daha statik bir takım. genç bir takım olarak lanse edilseler de o gençliğin vermesi gereken hıza sahip değiller. durarak oynuyorlar ve sadece fernandes'in ayağına bakan bir yapıları var. bunun üzerine almeida'nın yokluğu da eklenince beşiktaş'ın daha da öngörülebilir bir takım olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. almeida her ne kadar beşiktaş taraftarı tarafından sevilmese de birden çıkardığı şutları ve kafa topu etkinliği ile bu maçta oynaması muhtemel batuhan'dan kat be kat üstün bir oyuncu.
melo ve selçuk düzenine geri dönecek orta sahanın beşiktaş orta sahasına üstünlük kuracağı aşikar. yardımcısız fernandes'in nereye kadar idare edeceği muamma. bunun yanında ibb maçında yapılan yarım yamalak prese dayanamayan beşiktaş defansının umut ve elmander'in öldürücü presine ne kadar dayanabileceği de kocaman bir soru işareti. sağ kanatta eboue - hamit tam randımanlı olmasa da iş yapmaya başladılar. sol taraf ise hakan'ın beklenmeyen oyunu ve emre'nin müthiş yükselişiyle daha net işliyor. kanatların ortalama üstü çalışacağı bir maç kilidi çözecektir. burada önemli olan dönen topların toplanması. her iki kanattan gelecek ortalarda dönecek topların hemen alınıp bir kez daha servis edilmesi gerekiyor. bunun sayesinde 87. dakikada atılan bir gol ile son maçı kazandığımızı unutmamak lazım.
60. dakikaya önde giren bir galatasaray olursa yapılacak amrabat ve burak hamleleri ile düğüm çok daha net bir şekilde çözülecektir. maçı kazanmak için açılması zaruri olacak olan beşiktaş'ın arkada bırakacağı madeni amrabat, selçuk ve burak fazlasıyla değerlendirecektir diye düşünüyorum açıkçası.
sonuç olarak atacak kurşunu belli olan bir beşiktaş'a karşı sistemler arası değişikliği rahatlıkla yapabilecek bir galatasaray oynayacak. çok büyük bir futbol mucizesi ya da hakem faciası olmazsa uzun süre sonra sonucu belli bir derbi izleyeceğiz pazar günü.
galatasaray kasımpaşa maçında merkezi arızalı bir 4-4-2 formasyonuyla çıktı. merkezdeki arızanın sebebi ise hamit. 2 seneye yakın bir zamanı boş geçiren bir oyuncunun sene başındaki yüklemeyle bir anda normal temposunu bulacağını beklemek tabii ki haksızlık olur. ki bu nedenle 3 ay tatil yapan melo oynadığı kısa zamanda kendisinden daha hazır gözüktü. hamit'in iş yapabilmesi için çok ciddi anlamda yanında oynadığı adamın yardımına ihtiyacı var. bu yardımın geleceği adam selçuk olunca galatasaray orta sahası efektif olmaktan uzak bir hale büründü. oyunu yönlendirmekten daha çok hamit'in açıklarını kapatmak yoluna giden selçuk'un olması gerekenden daha geride top alması galatasaray'ı sadece sol kanattan gitmeye çalışan bir takım olma yoluna itti. o kanadın çalışkanları hakan ve emre belli bir yere kadar takımı taşıdılar ama ekseni kayan takım bir süre sonra hatalar yapmaya başladı. bu eksen kaymasında sağ taraftan fazlasıyla içeriye devrilen aydın'ın da payı var tabii ki. ilk 10 dakika sonrası yerini bilmez bir şekilde oynayınca hem pas duraklarının sayısını azalttı hem de ortada gereğinden fazla bir yığılmaya neden oldu. bu karışıklık sonrası oluşan hatalar takıma henüz alışma devresinde olan dany'yi olması gerekenden daha fazla rakip savunmayla başbaşa bırakınca da galatasaray taraftarı için oldukça sevimsiz bir 30 dakika seyrettik.
emre'nin merkeze geçmesi ile kendini sağa atan hamit yardımı ciğerli bir eboue'den alınca işin rengi biraz daha değişti. aydın'ın sol kanattan ters ayaklı girişleri de rakibin yaşlı savunmasını panikletince galatasaray hücumları daha öngörülemez hale geldi. bunun sonucu geriye daha çok dönmek zorunda kalan djalma'nın etkinliği azaldı ve galatasaray maçı kazandı.
beşiktaş kasımpaşa'ya göre daha statik bir takım. genç bir takım olarak lanse edilseler de o gençliğin vermesi gereken hıza sahip değiller. durarak oynuyorlar ve sadece fernandes'in ayağına bakan bir yapıları var. bunun üzerine almeida'nın yokluğu da eklenince beşiktaş'ın daha da öngörülebilir bir takım olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. almeida her ne kadar beşiktaş taraftarı tarafından sevilmese de birden çıkardığı şutları ve kafa topu etkinliği ile bu maçta oynaması muhtemel batuhan'dan kat be kat üstün bir oyuncu.
melo ve selçuk düzenine geri dönecek orta sahanın beşiktaş orta sahasına üstünlük kuracağı aşikar. yardımcısız fernandes'in nereye kadar idare edeceği muamma. bunun yanında ibb maçında yapılan yarım yamalak prese dayanamayan beşiktaş defansının umut ve elmander'in öldürücü presine ne kadar dayanabileceği de kocaman bir soru işareti. sağ kanatta eboue - hamit tam randımanlı olmasa da iş yapmaya başladılar. sol taraf ise hakan'ın beklenmeyen oyunu ve emre'nin müthiş yükselişiyle daha net işliyor. kanatların ortalama üstü çalışacağı bir maç kilidi çözecektir. burada önemli olan dönen topların toplanması. her iki kanattan gelecek ortalarda dönecek topların hemen alınıp bir kez daha servis edilmesi gerekiyor. bunun sayesinde 87. dakikada atılan bir gol ile son maçı kazandığımızı unutmamak lazım.
60. dakikaya önde giren bir galatasaray olursa yapılacak amrabat ve burak hamleleri ile düğüm çok daha net bir şekilde çözülecektir. maçı kazanmak için açılması zaruri olacak olan beşiktaş'ın arkada bırakacağı madeni amrabat, selçuk ve burak fazlasıyla değerlendirecektir diye düşünüyorum açıkçası.
sonuç olarak atacak kurşunu belli olan bir beşiktaş'a karşı sistemler arası değişikliği rahatlıkla yapabilecek bir galatasaray oynayacak. çok büyük bir futbol mucizesi ya da hakem faciası olmazsa uzun süre sonra sonucu belli bir derbi izleyeceğiz pazar günü.