• 51
    karşı taraf 11 tane bebeyle bile maça çıksa sonuçta bir derbi maçıdır ve atmosferinden dolayı sonucunun ne olacağı asla kestirilemez. biz favoriyiz o kesin, normal şartlar altında rahat rahat yenmemiz lazım ama her zaman kağıt üstünde olan gerçekte olmayabiliyor.

    beşiktaşın bu maçta ziya doğan taktiğiyle oynayacağını düşünüyorum. kapanıp hızlı çıkmaya çalışacaklardır. ilk golü bulursak çok rahat bir maç geçer.

    bu sene ligde fener maçları da dahil hiç bir maçı bu kadar kazanmak istemiyorum. bu beşiktaşlılara öyle bir koyalım ki bütün sene acısın istiyorum. özellikle bu sene yaptıkları bu stat muhabbeti, queresma takası muhabbeti, taraftarlarının hareketleri derken gözümde öyle bir alçaldılar ki, fenerliler bile üstten bakıyorlar bunlara.

    neyse çok az kaldı, siz suyu ısıtın biz geliyoruz.
  • 53
    kasımpaşa maçıyla karıştırılmaması gereken maç. bana göre o maçtan çok daha rahat oynayacak galatasaray. sebepleri ile basit.

    galatasaray kasımpaşa maçında merkezi arızalı bir 4-4-2 formasyonuyla çıktı. merkezdeki arızanın sebebi ise hamit. 2 seneye yakın bir zamanı boş geçiren bir oyuncunun sene başındaki yüklemeyle bir anda normal temposunu bulacağını beklemek tabii ki haksızlık olur. ki bu nedenle 3 ay tatil yapan melo oynadığı kısa zamanda kendisinden daha hazır gözüktü. hamit'in iş yapabilmesi için çok ciddi anlamda yanında oynadığı adamın yardımına ihtiyacı var. bu yardımın geleceği adam selçuk olunca galatasaray orta sahası efektif olmaktan uzak bir hale büründü. oyunu yönlendirmekten daha çok hamit'in açıklarını kapatmak yoluna giden selçuk'un olması gerekenden daha geride top alması galatasaray'ı sadece sol kanattan gitmeye çalışan bir takım olma yoluna itti. o kanadın çalışkanları hakan ve emre belli bir yere kadar takımı taşıdılar ama ekseni kayan takım bir süre sonra hatalar yapmaya başladı. bu eksen kaymasında sağ taraftan fazlasıyla içeriye devrilen aydın'ın da payı var tabii ki. ilk 10 dakika sonrası yerini bilmez bir şekilde oynayınca hem pas duraklarının sayısını azalttı hem de ortada gereğinden fazla bir yığılmaya neden oldu. bu karışıklık sonrası oluşan hatalar takıma henüz alışma devresinde olan dany'yi olması gerekenden daha fazla rakip savunmayla başbaşa bırakınca da galatasaray taraftarı için oldukça sevimsiz bir 30 dakika seyrettik.

    emre'nin merkeze geçmesi ile kendini sağa atan hamit yardımı ciğerli bir eboue'den alınca işin rengi biraz daha değişti. aydın'ın sol kanattan ters ayaklı girişleri de rakibin yaşlı savunmasını panikletince galatasaray hücumları daha öngörülemez hale geldi. bunun sonucu geriye daha çok dönmek zorunda kalan djalma'nın etkinliği azaldı ve galatasaray maçı kazandı.

    beşiktaş kasımpaşa'ya göre daha statik bir takım. genç bir takım olarak lanse edilseler de o gençliğin vermesi gereken hıza sahip değiller. durarak oynuyorlar ve sadece fernandes'in ayağına bakan bir yapıları var. bunun üzerine almeida'nın yokluğu da eklenince beşiktaş'ın daha da öngörülebilir bir takım olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. almeida her ne kadar beşiktaş taraftarı tarafından sevilmese de birden çıkardığı şutları ve kafa topu etkinliği ile bu maçta oynaması muhtemel batuhan'dan kat be kat üstün bir oyuncu.

    melo ve selçuk düzenine geri dönecek orta sahanın beşiktaş orta sahasına üstünlük kuracağı aşikar. yardımcısız fernandes'in nereye kadar idare edeceği muamma. bunun yanında ibb maçında yapılan yarım yamalak prese dayanamayan beşiktaş defansının umut ve elmander'in öldürücü presine ne kadar dayanabileceği de kocaman bir soru işareti. sağ kanatta eboue - hamit tam randımanlı olmasa da iş yapmaya başladılar. sol taraf ise hakan'ın beklenmeyen oyunu ve emre'nin müthiş yükselişiyle daha net işliyor. kanatların ortalama üstü çalışacağı bir maç kilidi çözecektir. burada önemli olan dönen topların toplanması. her iki kanattan gelecek ortalarda dönecek topların hemen alınıp bir kez daha servis edilmesi gerekiyor. bunun sayesinde 87. dakikada atılan bir gol ile son maçı kazandığımızı unutmamak lazım.

    60. dakikaya önde giren bir galatasaray olursa yapılacak amrabat ve burak hamleleri ile düğüm çok daha net bir şekilde çözülecektir. maçı kazanmak için açılması zaruri olacak olan beşiktaş'ın arkada bırakacağı madeni amrabat, selçuk ve burak fazlasıyla değerlendirecektir diye düşünüyorum açıkçası.

    sonuç olarak atacak kurşunu belli olan bir beşiktaş'a karşı sistemler arası değişikliği rahatlıkla yapabilecek bir galatasaray oynayacak. çok büyük bir futbol mucizesi ya da hakem faciası olmazsa uzun süre sonra sonucu belli bir derbi izleyeceğiz pazar günü.
  • 55
    nasıl ve ne şekilde seyircili oynanacağını anlamadığım maçtır. geçen sezon playoff maçlarında yaşananlardan sonra ceza almadı mı bu fedaseverler, ne oldu o cezaya arkadaş? ceza ertelenmesi olayı taraftar için de mi geçerliydi, oyuncumuzu sahada kovalayan adamlar tekrar gelip maç mı izleyecek hiç bir şey olmamış gibi? biz ne bok yemeye 5 maç cezayla açmıştık sezonu bir kaç yıl önce o zaman?

    edit : bamforce hatırlattı, 2 maç ceza alıp geçen sezon o cezaları çektiklerini. ben daha fazla bir ceza hatırlıyordum, sahada futbolcu yumruklamaya çalışmak 2 maçmış, öğrendiğim iyi oldu.
  • 57
    iki takımın ilk hafta performansları, bu maçta sakatlıktan dolayı oynayamayacak oyuncuları ve de genel olarak kadro kaliteleri göz önünde bulundurulduğunda galatasaray'ın flaş bir skor almasının çok muhtemel olduğu maç olarak görüyorum. yok geçen seneden hesabı kalan beşiktaş seyircisiymiş, yok genç oyuncular kendilerini kanıtlayacaklarmış, yok yönetimin tt arena'da oynayamadıkları için yaşadığı kuyruk acısıymış, yok sametmiş. 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı, beşiktaş'ın çok içten söylüyorum 4'lük 5'lik olacağı ve henüz ikinci haftada lige havlu atacağı maç olur.
  • 60
    geçen sezon eboue ve melo'ya yapılan terbiyesizlikle başlayan gerilimin stad konusuyla tavan yapması ve beşiktaş yönetimi ile samet aybaba'nın yaptığı moronca açıklamalardan sonra en az 3 atmamız gereken maç. bunların susması için daha azı kesmeyecektir. 3-0 ya da 3-1 gibi net bir skor lazım. ayrıca eboue veya melo'dan birinin asması kapağın boyutlarını gazozdan logar kapağı boyutuna çıkarır. tahminim umut, selçuk ve melo veya eboue'nin atacağı gollerle 3-0 veya 3-1 kazanacağımız yönünde.
  • 62
    ligin dibini zorladığımız zamanlarda, fener bize güya 10 atacaktı kadıköy'de ama o maç golsüz bitti. tamam kadrolar arasında mental ve kalite olarak fark olabilir ama bunlar kağıt üzerinde olan şeyler. sahada işler farklı oluyor. onun için havalara, rehavete girmeden, en iyi oyunumuzu ortaya koymalıyız ve gerisi bir şekilde gelir diye ümit etmeliyiz.
  • 63
    beşiktaş tarafının nispeten umutsuz baktığı mücadeledir. lakin, oyuncuları bu maça kilitlenmiş durumdadır. bizim de rehavetten kurtulup, her ne kadar beşiktaş kötü de olsa derbi maçı oynayacağımızın farkına varıp, ivedilikle önemsememiz gerekmektedir. sahaya çıkacak 11'in tam anlamıyla konsantre olursa rahat oynayacağını da düşünüyorum. kalite farkı bariz..
  • 64
    çok şükür bu sezon * süper final-playoff gibi sikimsonik bir icat olmadığından özellikle derbilerde alınacak galibiyetlerin hem puansal hem psikolojik olarak etkisi çok daha fazla olacak.bu sebeple alınacak galibiyet olası bir rakibin sezona havlu atması * ve diğerlerinin * motivasyonunun düşmesini sağlayacaktır.

    bende de çoğumuzda olan o rahatlık olsa da, maçları hep 1-0 dan 1-1 e getirip zora sokmamız iyiye işaret değil.

    inşallah vurduğumuz gol olur dediğim maç.
  • 67
    kaybetsek bile gam yemeyeceğimiz maçtır.

    genel kanıya bakıldığında tek korku takımın rehavete kapılması gibi görünüyor. ben buna katılmıyorum işte diyerekten yılmaz özdil tandanslı yazıma başlıyorum izninizle.

    öncelikle takımın başında fatih terim gibi biri varken takımın rehavete kapılması bana pek mümkün görünmüyor. düşünün galatasaray'da top oynuyorsunuz, henüz sezonun başı ve maç sırasında kenarda gözlerini dikmiş sizi seyreden bir fatih terim var. her hareketiniz gözlemleniyor ve takımla ilişiğinizin kesilmesi pamuk ipliğine bağlı. hata yapabilirsiniz, kötü gününüzde olabilirsiniz ama rehavete kapılıp kötü mücadele edemezsiniz.

    takımın oyun yapısı ve sistemi pres, hızlı oyun, yardımlaşma ve sonuna kadar mücadele üzerine kurulu. kötü koşamazsın, kötü mücadele edemezsin. kadro geniş, bir önceki hafta tozu dumana katmış olsan da alternatifin yedek kulübesinde senin yerine girmek için hazır kıta bekliyor. teknik direktörün, taraftar veya takım arkadaşların sana bel bağlamış değil, orada yalnız başına bir bireysin ve emek vermen gerekiyor. bu durumda rehavete kapılmak, iç dünyanı sahaya yansıtmak ya da iyi mücadele etmemek gibi bir şansın yok çünkü galatasaray'da oynuyorsun.

    bir veya iki yıldızın eline düşersin, onların ayaklarına bakarsın maçı koparabilmek için ve futbolcunun yapacaklarına razı olursun. zaten galatasaray son birkaç seneyi 10 numara bulmaya adayarak başarısızlığa davetiye çıkarmıştı. fatih terim'in dönüşüyle birlikte bu ısrardan vazgeçince savaşçı, birbiriyle yardımlaşan bir takım çıktı ortaya.

    rehavet konusu 1996-2000 yılları arasında da sıkça bahsedilen bir olguydu ve takım rehavete ha girdi ha girecek derken uefa kupası ve süper kupa gelmişti. o yılların efsane takımıyla bugünkü takımın kesiştiği nokta ne oyun sistemi ne de stilleri birbirine benzeyen futbolcular. o nokta tam olarak şu ki; iki takımın da kafa yapısı ve karakteri aynı. bunun oluşmasının da tek bir sebebi var; fatih terim.

    çok gol kaçırırız, atarız, yeriz, kazanırız, kaybederiz ama bunun nedeni bence kesinlikle rehavet olmayacak.

    kaybetsek bile maç sonrası yazılarda genel-geçer görüşün "takımımın oynadığı futbolla gurur duyuyorum" şeklinde olacağına eminim.

    saldır galatasaray...
  • 68
    şimdiden heyecanı saran maç. alınacak bir farklı galibiyet uzun yıllar hatırlanacak bir derbi anlamına gelir.

    almeida sakat ya da sakat taklidi yapıyor. fernandes ayrılmak istediğini bildirmiş, mutsuz. beşiktaş'ın en tehlikeli oyuncusu batuhan. var düşün gerisini. yine de bu tip maçlar rakibi motive eder. sevindiğim nokta takımımızda rehavete kapılabilecek fazla oyuncu bulunmaması.

    bir de karşımızda motive olacak bir takım yok. gelecek vaat eden genç birkaç oyuncu var onlar da takım olamamış durumdalar. muhtemelen çok defansif bir takım çıkaracak aybaba.

    ilk maçlarda ne kadar hazır olduğumuzu gösterdik. daha bu takıma melo, burak ve amrabat girecek. hamit form tutacak vs.

    şöyle bir senaryo yazıyorum; ilk yarıda klasik gol kaçırma rekorumuzu kırıp 0-0'la devreye giriyoruz. 70. dakikada duran toptan bir gol 0-1 gerideyiz. bu dakikadan sonra oyundaki hücumcular* umut, elmander, burak, amrabat, selçuk, melo. beşiktaş'ın bu baskıya karşı koyma ihtimali yok 20 dakika sürede bile.

    bakalım yine sahaya atlayan torbacılar görecek miyiz?
  • 72
    forvette elmander yerine burak yılmaz'ın oynaması ile rahat kazanacağımızı umduğum sezonun ilk derbisi. nedeni ise; elmander'in gol yollarındaki inanılmaz kötü performansı ve buna karşın burak yılmaz'ın ise gol yollarında çok daha etkili performas gösterecek potansiyele sahip olacak olmasıdır. yani umut ve burak, forvette galatasaray futbol takımının bu sezon ideal ikilisi olmalıdır. vesselam.
  • 75
    benim hakkinda cok da rahat olmadigim sezonun ilk derbi maci.

    biz ne zaman basinin doldurusuna geldiyse hedeften sasan bir takimiz. aslinda bu butun turk'lerin hemen hemen icinde olan doldurusa-hazir rahatlik duygusundan gelir. eminim ki fatih hoca da duruma hakimdir ve umalim ki oyunculari da bu havadan uzak tutmayi basarabilmistir.

    huzursuzlugum rakibin besiktas olmasi degildir, kimse yanlis anlamasin. rakip kim olursa olsun ayni yorumu yazardim. birkac mac ust uste kazanmadan da rahatlamam heralde. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın