25
küçükken tatillerimin büyük kısmını büyükada'da geçirirdim, ve iki gün de bir randevu ile bu mahalle maçlarından bir adet yapardık. pişmaniyecinin, mısırcının gezmeye başladığı saatlerde toplanırdık, ve hava kararana kadar devam ederdik bu maçlara. genelde bizim takım çıplak olurdu, kaleler yere konan kocaman bir taştan kaldırım taşına kadar, ya da ağaç varsa ağaca kadar olurdu. penaltılarda, eğer kaleci değişirse iki penaltı kullanılırdık.* en büyük tartışmaları taban kuralında ve ele çarpan toplarda yaşardık. mahalle maçlarımızın hiç birinde kavga çıktığını hatırlamıyorum. genelde pencerede oturup izleyen muhakkak bir büyüğümüz olurdu ve bazı kararları onun vermesini beklerdik.* çok çok güzel günlerdi, seneler sonra paralı halı sahalar çıktı, bizim harçlıklar arttı mahalle maçları yok oldu gitti..