7352
futboldaki profesyonellik dozajını tekrar düşünmeme neden olan eski galatasaray topçusu.
en başından beri savunduğum ve büyük ihtimalle de futbolla alakalı olduğum her an da savunmaya devam edeceğim durum şu ki; futbolun tamamen bir endüstriye dönüşmekten kurtarılması. özellikle son 5-6 yıldır futbol dünyasını yavaş yavaş avuçlarının içine alan arap sermayesi gözümüzü en çok korkutan oldu herhalde. ama 'alırım uleyn' felsefesinin cevabı da defalarca verildi futbol sahalarında, bu da yüreğimize su serpti. demem o ki; o sahadaki, tribündeki, arkadaş ortamımızdaki, evimizde, odamızdaki o futbol tutkusu kurban olmasın bu endüstriyelleşme hareketine.
amaa, bunun da bir sınırı var arkadaş! arda turan denen adam, futbolcudur. yani sahaya çıkan, topunu oynayan ve kariyerinden sonraki hayatı için yatırımını yapan bir çalışandır. onu özel kılan kısım sadece galatasaray altyapısından yetişmiş olmasıdır bizim nazarımızda. yetiştiği yere hizmet ederek bunun karşılığında parasını kazanmış, kulübüne de para kazandırarak avrupa'ya açılmıştır. end of the story. bundan sonraki süreçte bu adamın galatasaray'a geri dönmesini ben profesyonellik çerçevesinde bulmuyorum, en azından kariyerinin son dönemlerine kadar. o da riquelme gibi canlı kalabilirse, hala bu takıma katabileceği şeyler kalırsa. bu adamın hala her gün şu sol framede olması bana gına getirdi arkadaş. bi' altyapıdan topçu çıkardık, ağzı da iyi laf yapıyor, özel hayatı falan filan derken hep gündeme oynayabiliyor diye bu adamın hala şu an gayet iyi olan takımımızla eş zamanlı olarak anılması, taraftarda da bir miktar olması gereken profesyonellik filtresine takılıp orada kalmalı artık. en azından galatasaray taraftarından bahsediyorum.
çok ciddi bir değişim geçirdik. bu değişim hemen ilk senesinden meyvesini verdi. oturup şöyle bir genel bakalım; elimizde fazlalık bulunduğu konusunda mutabık olduğumuz birkaç isim dışında bizi rahatsız eden bir şey var mı takımda? yok ve şu an da geleceğe emin ve kaliteli adımlarla gidiyoruz. en azından futbol takımı açısından ve bizim gördüğümüz boyutlarda bu böyle. çomak sokmaya ne gerek var..
ha şunu da söylemeden geçmeyeyim, bu arda turan meselesinin hala her gün hortlaması ona o yaşta galatasaray kaptanlığını veren zihniyetin ürünüdür.
en başından beri savunduğum ve büyük ihtimalle de futbolla alakalı olduğum her an da savunmaya devam edeceğim durum şu ki; futbolun tamamen bir endüstriye dönüşmekten kurtarılması. özellikle son 5-6 yıldır futbol dünyasını yavaş yavaş avuçlarının içine alan arap sermayesi gözümüzü en çok korkutan oldu herhalde. ama 'alırım uleyn' felsefesinin cevabı da defalarca verildi futbol sahalarında, bu da yüreğimize su serpti. demem o ki; o sahadaki, tribündeki, arkadaş ortamımızdaki, evimizde, odamızdaki o futbol tutkusu kurban olmasın bu endüstriyelleşme hareketine.
amaa, bunun da bir sınırı var arkadaş! arda turan denen adam, futbolcudur. yani sahaya çıkan, topunu oynayan ve kariyerinden sonraki hayatı için yatırımını yapan bir çalışandır. onu özel kılan kısım sadece galatasaray altyapısından yetişmiş olmasıdır bizim nazarımızda. yetiştiği yere hizmet ederek bunun karşılığında parasını kazanmış, kulübüne de para kazandırarak avrupa'ya açılmıştır. end of the story. bundan sonraki süreçte bu adamın galatasaray'a geri dönmesini ben profesyonellik çerçevesinde bulmuyorum, en azından kariyerinin son dönemlerine kadar. o da riquelme gibi canlı kalabilirse, hala bu takıma katabileceği şeyler kalırsa. bu adamın hala her gün şu sol framede olması bana gına getirdi arkadaş. bi' altyapıdan topçu çıkardık, ağzı da iyi laf yapıyor, özel hayatı falan filan derken hep gündeme oynayabiliyor diye bu adamın hala şu an gayet iyi olan takımımızla eş zamanlı olarak anılması, taraftarda da bir miktar olması gereken profesyonellik filtresine takılıp orada kalmalı artık. en azından galatasaray taraftarından bahsediyorum.
çok ciddi bir değişim geçirdik. bu değişim hemen ilk senesinden meyvesini verdi. oturup şöyle bir genel bakalım; elimizde fazlalık bulunduğu konusunda mutabık olduğumuz birkaç isim dışında bizi rahatsız eden bir şey var mı takımda? yok ve şu an da geleceğe emin ve kaliteli adımlarla gidiyoruz. en azından futbol takımı açısından ve bizim gördüğümüz boyutlarda bu böyle. çomak sokmaya ne gerek var..
ha şunu da söylemeden geçmeyeyim, bu arda turan meselesinin hala her gün hortlaması ona o yaşta galatasaray kaptanlığını veren zihniyetin ürünüdür.