7255
hep beraber zıvanadan çıkarttığımız futbolcu. çünkü bizler, bir şeye gereğinden fazla değer verip, gereğinden fazla yüceltip, en ufak yanlışını gördüğümüzde gereğinden fazla tepki koyuyoruz.
yıllardır içimizde yetişmiş bir yıldıza, bir kaptana, bir bayrak adama ihtiyacımız vardı. sonunda arda turan çıktı ortaya. ufacık bir kıvılcım gördük ya, metin oktay ilan ettik kendisini hemen, metin oktay olmak kolaymış gibi...
işler kötüye gitmeye başlayınca da, ilk saldırılan o oldu. yaptığı her şey göze batıyor; kariyeri, yetenekleri, galatasaraylılığı, liderliği, yıldızlığı ne kadar abartıldıysa, şimdi de hataları abartıldıkça abartılıyordu.
oysa arda turan her zaman hedefini avrupa olarak belirlemiş, galatasaraylı bir futbolcuydu. hedeflerini sıralarken, sonsuza kadar galatasaray'da kalmak, burada sayısız başarılar kazanmak gibi şeyleri çıkartmıyordu ön plana. gitmek/kalmak konusunda hiçbir zaman iki yüzlü davranmadı.
ama işte, galatasaray taraftarı kendisini büyüttü, büyüttü, büyüttü... sevgisiyle büyüttü, tepkisiyle büyütüü, nefretiyle büyüttü. medya da bu ilgiyi kullandı. öyle ya da böyle, yerlerde sürünen türk futbolunun tek yıldızıydı arda turan. konuşulacak elle tutulur hiçbir başarısı olmayan ftbolumuzda, magazin ön plana çıkınca, spor medyasının da tek derdi arda turan oldu.
e kolay değil. 20'li yaşlarının başlarında bir genç, bu ilgi karşısında kendini dev aynasında görmemesi kolay değil. arda da kendisini fazla büyüttü. haddini aşan cümleler sarfetti çoğu zaman. galatasaray taraftarının büyük bir kısmı, arda'ya yaptığı haksızlığın farkına varmıştı o giderken. yükselen sesler çoğunlukla iyi dileklerdi. ama o kadar çok konuştu, o kadar boş konuştu ki, zaten gerilmeye meyilli ipler tamamen kopuverdi.
biraz sussaydı, burada söyleyemediklerini, ''avrupa görmüş de ermiş'' havalarıyla orada söylemeye başlamasaydı, ufak tepki dalgaları tsunamiye dönüşmeyecekti. ya da biz, onu bayrak adam, büyük kaptan, bilir kişi ilan etmeseydik, arda da bu kadar çok konuşmayacaktı.
biz biraz boşverelim arda'yı. futbolunu oynasın, işine baksın, konuşursa da konuşsun. ''höt'' dese, başlığında 120 entry belirmesin. zamanla o da saçmaladığının farkına varır belki...
yıllardır içimizde yetişmiş bir yıldıza, bir kaptana, bir bayrak adama ihtiyacımız vardı. sonunda arda turan çıktı ortaya. ufacık bir kıvılcım gördük ya, metin oktay ilan ettik kendisini hemen, metin oktay olmak kolaymış gibi...
işler kötüye gitmeye başlayınca da, ilk saldırılan o oldu. yaptığı her şey göze batıyor; kariyeri, yetenekleri, galatasaraylılığı, liderliği, yıldızlığı ne kadar abartıldıysa, şimdi de hataları abartıldıkça abartılıyordu.
oysa arda turan her zaman hedefini avrupa olarak belirlemiş, galatasaraylı bir futbolcuydu. hedeflerini sıralarken, sonsuza kadar galatasaray'da kalmak, burada sayısız başarılar kazanmak gibi şeyleri çıkartmıyordu ön plana. gitmek/kalmak konusunda hiçbir zaman iki yüzlü davranmadı.
ama işte, galatasaray taraftarı kendisini büyüttü, büyüttü, büyüttü... sevgisiyle büyüttü, tepkisiyle büyütüü, nefretiyle büyüttü. medya da bu ilgiyi kullandı. öyle ya da böyle, yerlerde sürünen türk futbolunun tek yıldızıydı arda turan. konuşulacak elle tutulur hiçbir başarısı olmayan ftbolumuzda, magazin ön plana çıkınca, spor medyasının da tek derdi arda turan oldu.
e kolay değil. 20'li yaşlarının başlarında bir genç, bu ilgi karşısında kendini dev aynasında görmemesi kolay değil. arda da kendisini fazla büyüttü. haddini aşan cümleler sarfetti çoğu zaman. galatasaray taraftarının büyük bir kısmı, arda'ya yaptığı haksızlığın farkına varmıştı o giderken. yükselen sesler çoğunlukla iyi dileklerdi. ama o kadar çok konuştu, o kadar boş konuştu ki, zaten gerilmeye meyilli ipler tamamen kopuverdi.
biraz sussaydı, burada söyleyemediklerini, ''avrupa görmüş de ermiş'' havalarıyla orada söylemeye başlamasaydı, ufak tepki dalgaları tsunamiye dönüşmeyecekti. ya da biz, onu bayrak adam, büyük kaptan, bilir kişi ilan etmeseydik, arda da bu kadar çok konuşmayacaktı.
biz biraz boşverelim arda'yı. futbolunu oynasın, işine baksın, konuşursa da konuşsun. ''höt'' dese, başlığında 120 entry belirmesin. zamanla o da saçmaladığının farkına varır belki...
