1007
bitiriciliğiyle öne çıkan bir oyuncu değildir fakat trabzonspor'da göstermiş olduğu gelişime ve bunun sayesinde ortaya koyduğu performansa saygı duyulmalıdır. açık söylemek gerekirse adı bizimle anılmaya başlanmadan önce "forvete hangi oyuncunun transfer edilmesini istersin?" diye sorsalar tercihim olmazdı belki fakat iş artık farklı.
transferinin birçok boyutu olacak; öncelikle atmış olduğu gol sayısını, kazandığı gol kralı ünvanını bir kenara bırakacak olursak, forvet ihtiyacımız ve yabancı sınırlamasından dolayı alacağımız forvetin yerli olması zorunluluğu, bizi burak yılmaz'a yöneltmiştir. trabzonspor'da şenol güneş'in ellerinde forvet pozisyonuna geçmeden önceki futbol kariyeri hiç de parlak değil. antalyaspor'da sağ açık olarak başladığı futbol kariyerinde hayal kırıklığı yaratan beşiktaş ve fenerbahçe serüvenleri var. antalyaspor ile 1. ligi 2. sırada tamamlayarak süper lig'e yükseldikleri 2005-2006 sezonu sonrası beşiktaş'a transfer olmuştu ve ilk sezonunda 30 lig maçına çıkarak 5 gole imza atmıştı. 2007-2008 sezonunda ise kendisinden beklenen katkıyı verememesi neticesinde ocak - 2008'de holosko karşılığında manisaspor'a satılmıştı. manisaspor'da geçirdiği yarım dönemde 16 lig maçına çıkıp 9 gol atması sonrası yolu tekrar istanbul'a, bu sefer anadolu yakası'na düşüyordu. fenerbahçe'de geçirdiği 2008-2009 sezonu da önceki istanbul macerasından farksız oluyor ve çıktığı 6 maçta gol atma başarısı gösteremiyordu. temmuz - 2009'da da eskişehirspor'a 1 yıllığına kiralanıyor ve burada da vasatı aşamıyordu. şubat 2010'da ise istanbul defterini kapatıyor ve adından sıkça bahsettireceği trabzonspor'a transfer oluyordu.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25057140/
burak'ın kariyerine kısaca göz atmış olduk; görüldüğü üzere burak'ın kariyeri trabzonspor öncesi ve trabzonspor sonrası olarak özetlenebilir. her transfer bir risktir, önceki kulübünde başarılı olup transfer olduğu yeni takımında aynı performansı koyamayan oyuncular olduğu gibi burak gibi kapalı kutu veya "ya tutarsa" şeklinde yapılan transferlerden de beklemediğiniz derecede yüksek verim alabilirsiniz. burak'ın beşiktaş ve fenerbahçe kariyerinden sonra gideceği muhtemel yerler anadolu takımları olurdu fakat şenol güneş, ondan bambaşka bir oyuncu yarattı. sağ açıktan alıp forvete koydu, mental olarak geliştirdi. bitiriciliği, jardel - falcao - higuain kadar mükemmel olmayabilir fakat ne olursa olsun sahada 90 dakika mücadele eden, savaşan bir oyuncu durumunda. bu açıdan kendisinin galatasarayımız'a transferi, trabzonspor'un burak transferi kadar riskli veya rastgele bir hamle değil; tam aksine forvet ihtiyacımız ve yerli oyuncu alma zorunluluğumuz düşünüldüğünde mutlaka yapmamız gereken bir hamledir. bunun 5 milyon gibi cüzzi bir rakam karşılığında gerçekleşmesi ise transferi daha doğru ve geçerli kılıyor. (zaten trabzonspor yönetimi, burak'ın sözleşmesinde serbest kalma maddesi olarak daha yüksek bir miktar belirleseydi ya da böyle bir madde olmasaydı, burak'ın yolu istanbul'a tekrar düşmeyebilirdi)
olası transferi için kendisine yöneltilen bazı eleştirilere de buradan cevap vermek istiyorum; deniyor ki "burak'tan ziyade dikine giden, çalım atan, adam geçen, şampiyonlar ligi düzeyinde bir adam almalıydık.". bu tanımlara uyan yerli oyuncu yok, yabancılarda ise bonservis bedelinin minimum 20-25 milyonlardan başlayacağını belirtmeme gerek yok. bir de burak transferinden memnun olmayıp yıldız oyuncu, nam-ı diyar çilek, transferi isteyen kesim var. halihazırda elmander-burak ikilimiz varken/olacakken, bunları yedekleyen umut - necati ikilisi varken halen forvet transferi istemek hangi mantığa sığıyor bilemiyorum. kaldı ki öyle bir transferde burak'ın yeri kulübe olacak, o da önceki sezonun gol kralı olması ve yerli olması sebebiyle hiç ama hiç mantıklı değil.
burak'ın trabzonspor forması ile çıktığı avrupa maçlarındaki istatistikleri baz alınarak "yetersiz" olduğu da belirtilen diğer noktalardan. burada gözden kaçan bir nokta var maalesef. öncelikle belirtmeliyim ki burak'ın geçen sezonki trabzonspor'da 33-34 gol atması tam anlamıyla futbol mucizesi. önceki sezonun selçuk gibi en iyi oyuncusunu kaybetmiş bir trabzonspor, forveti besleyebilecek tek oyuncusu colman olan trabzonspor, olcan transferine kadar kanat oyuncusu olmayan ve kanatlardan atak yapamayan bir trabzonspor ve arkasındaki bu kadar zayıf desteğe rağmen 30 gol barajını aşmış burak yılmaz. saygı duyulması gerek. galatasaray'da oluşacak tabloya bakacak olursak hamit ve amrabat ile kanatlardan gelecek destek, selçuk ve melo ile ileriye atılacak ara paslar, uzun paslar burak'ın üretkenliğini arttıracak unsurlar. selçuk inan - felipe melo ikilisi gibi dikine oynayan, ileriyi düşünen oyuncular olmasına rağmen burak'ın "dikine oynamıyor, adam geçemiyor, çalım atamıyor" diye eleştirilmesi de bu açıdan yanlış bir bakış açısı. kaldı ki her oyuncu, her şeyi yapmak zorunda değil. futbol bu yüzden takım oyunu. 2011-2012 sezonu ilk 6-7 haftasından sonra bizim zaten pozisyona girme sıkıntımız çözülmüş durumda. bizim eksikliğimiz girdiğimiz pozisyonları gole çevirmekteydi ki bunu da en acı haliyle playoff'ta kendi sahamızda oynadığımız fenerbahçe maçında* görmüştük.
sözün özü, burak'ın olası transferi bu transfer döneminde yapmış olduğumuz doğru ve akılcı hamlelerden biri olacak. bu yüzden gözümüz kulağımız kap'ta ve kendisi ile anlaşmaya varıldığının haberlerini bekliyoruz.
transferinin birçok boyutu olacak; öncelikle atmış olduğu gol sayısını, kazandığı gol kralı ünvanını bir kenara bırakacak olursak, forvet ihtiyacımız ve yabancı sınırlamasından dolayı alacağımız forvetin yerli olması zorunluluğu, bizi burak yılmaz'a yöneltmiştir. trabzonspor'da şenol güneş'in ellerinde forvet pozisyonuna geçmeden önceki futbol kariyeri hiç de parlak değil. antalyaspor'da sağ açık olarak başladığı futbol kariyerinde hayal kırıklığı yaratan beşiktaş ve fenerbahçe serüvenleri var. antalyaspor ile 1. ligi 2. sırada tamamlayarak süper lig'e yükseldikleri 2005-2006 sezonu sonrası beşiktaş'a transfer olmuştu ve ilk sezonunda 30 lig maçına çıkarak 5 gole imza atmıştı. 2007-2008 sezonunda ise kendisinden beklenen katkıyı verememesi neticesinde ocak - 2008'de holosko karşılığında manisaspor'a satılmıştı. manisaspor'da geçirdiği yarım dönemde 16 lig maçına çıkıp 9 gol atması sonrası yolu tekrar istanbul'a, bu sefer anadolu yakası'na düşüyordu. fenerbahçe'de geçirdiği 2008-2009 sezonu da önceki istanbul macerasından farksız oluyor ve çıktığı 6 maçta gol atma başarısı gösteremiyordu. temmuz - 2009'da da eskişehirspor'a 1 yıllığına kiralanıyor ve burada da vasatı aşamıyordu. şubat 2010'da ise istanbul defterini kapatıyor ve adından sıkça bahsettireceği trabzonspor'a transfer oluyordu.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25057140/
burak'ın kariyerine kısaca göz atmış olduk; görüldüğü üzere burak'ın kariyeri trabzonspor öncesi ve trabzonspor sonrası olarak özetlenebilir. her transfer bir risktir, önceki kulübünde başarılı olup transfer olduğu yeni takımında aynı performansı koyamayan oyuncular olduğu gibi burak gibi kapalı kutu veya "ya tutarsa" şeklinde yapılan transferlerden de beklemediğiniz derecede yüksek verim alabilirsiniz. burak'ın beşiktaş ve fenerbahçe kariyerinden sonra gideceği muhtemel yerler anadolu takımları olurdu fakat şenol güneş, ondan bambaşka bir oyuncu yarattı. sağ açıktan alıp forvete koydu, mental olarak geliştirdi. bitiriciliği, jardel - falcao - higuain kadar mükemmel olmayabilir fakat ne olursa olsun sahada 90 dakika mücadele eden, savaşan bir oyuncu durumunda. bu açıdan kendisinin galatasarayımız'a transferi, trabzonspor'un burak transferi kadar riskli veya rastgele bir hamle değil; tam aksine forvet ihtiyacımız ve yerli oyuncu alma zorunluluğumuz düşünüldüğünde mutlaka yapmamız gereken bir hamledir. bunun 5 milyon gibi cüzzi bir rakam karşılığında gerçekleşmesi ise transferi daha doğru ve geçerli kılıyor. (zaten trabzonspor yönetimi, burak'ın sözleşmesinde serbest kalma maddesi olarak daha yüksek bir miktar belirleseydi ya da böyle bir madde olmasaydı, burak'ın yolu istanbul'a tekrar düşmeyebilirdi)
olası transferi için kendisine yöneltilen bazı eleştirilere de buradan cevap vermek istiyorum; deniyor ki "burak'tan ziyade dikine giden, çalım atan, adam geçen, şampiyonlar ligi düzeyinde bir adam almalıydık.". bu tanımlara uyan yerli oyuncu yok, yabancılarda ise bonservis bedelinin minimum 20-25 milyonlardan başlayacağını belirtmeme gerek yok. bir de burak transferinden memnun olmayıp yıldız oyuncu, nam-ı diyar çilek, transferi isteyen kesim var. halihazırda elmander-burak ikilimiz varken/olacakken, bunları yedekleyen umut - necati ikilisi varken halen forvet transferi istemek hangi mantığa sığıyor bilemiyorum. kaldı ki öyle bir transferde burak'ın yeri kulübe olacak, o da önceki sezonun gol kralı olması ve yerli olması sebebiyle hiç ama hiç mantıklı değil.
burak'ın trabzonspor forması ile çıktığı avrupa maçlarındaki istatistikleri baz alınarak "yetersiz" olduğu da belirtilen diğer noktalardan. burada gözden kaçan bir nokta var maalesef. öncelikle belirtmeliyim ki burak'ın geçen sezonki trabzonspor'da 33-34 gol atması tam anlamıyla futbol mucizesi. önceki sezonun selçuk gibi en iyi oyuncusunu kaybetmiş bir trabzonspor, forveti besleyebilecek tek oyuncusu colman olan trabzonspor, olcan transferine kadar kanat oyuncusu olmayan ve kanatlardan atak yapamayan bir trabzonspor ve arkasındaki bu kadar zayıf desteğe rağmen 30 gol barajını aşmış burak yılmaz. saygı duyulması gerek. galatasaray'da oluşacak tabloya bakacak olursak hamit ve amrabat ile kanatlardan gelecek destek, selçuk ve melo ile ileriye atılacak ara paslar, uzun paslar burak'ın üretkenliğini arttıracak unsurlar. selçuk inan - felipe melo ikilisi gibi dikine oynayan, ileriyi düşünen oyuncular olmasına rağmen burak'ın "dikine oynamıyor, adam geçemiyor, çalım atamıyor" diye eleştirilmesi de bu açıdan yanlış bir bakış açısı. kaldı ki her oyuncu, her şeyi yapmak zorunda değil. futbol bu yüzden takım oyunu. 2011-2012 sezonu ilk 6-7 haftasından sonra bizim zaten pozisyona girme sıkıntımız çözülmüş durumda. bizim eksikliğimiz girdiğimiz pozisyonları gole çevirmekteydi ki bunu da en acı haliyle playoff'ta kendi sahamızda oynadığımız fenerbahçe maçında* görmüştük.
sözün özü, burak'ın olası transferi bu transfer döneminde yapmış olduğumuz doğru ve akılcı hamlelerden biri olacak. bu yüzden gözümüz kulağımız kap'ta ve kendisi ile anlaşmaya varıldığının haberlerini bekliyoruz.
