17 mayıs 2000 arsenal galatasaray maçında cezalı olduğu için oynayamayan oyuncu.
o yıllarda onun adına o kadar üzülmüştüm ki anlatamam,20 yaşında uefa kupası final maçında oynayacaktı.
hatta fatih terim'in emre'nin yarı finalde gördüğü gereksiz karttan sonra: "kendi hatası 20 yaşında uefa kupası finalinde oynama şansını kaybetti" gibi birşeyler söylemiştir.
özellikle benim gibi 80'li yılların başında doğmuş olan galatasaraylıların hayalini süslerdi emre,kendimizi onun yerine koyardık,kardeşimiz arkadaşımız gibi severdik onu.bedelsiz olarak inter'e gitmiş olması bile yeri geldiğinde affedilebilirdi bizim için çünkü o bizdi, inter'de de,newcastle'da da destekledik .
"türkiye'de galatasaray'dan başka takımda oynamam" dediğinde de gelişini çok bekledik.
bizim ona onun da bize en ihtiyacı olan dönemde biz kucak açmış onu beklerken o bize ihanet etti.ve ne olduysa o günden sonra oldu.bir daha iflah olmadı,eskisi gibi olamadı.
"ben doğuştan fenerliyim" dese de ona "katil emre" diye bağıran hiç bir fb'li onu tam olarak içine sindiremedi.para için geldiğini onlar da biliyordu.
kötü oynayacağı günü beklediler,o günlerde de yapmadıklarını bırakmadılar.emre kendini hiç oraya ait hissetmedi,ondan çok daha fazla sevilen alex vardı,başka futbolcular vardı.onların gerisinde olmak egosunu rahatsız etti.zaten fb taraftarı dışındaki insanlar ondan nefret eder hale geldi,milli takımda yaptıkları,diğer takım maçlarında rakip oyunculara olan tavırları emre'ye karşı nefret taşıyan bir topluluğun
* oluşmasını sağladı.her şeyi sonuna kadar kendisi yaptı ve hak etti.
bugün 31 yaşında oynadığı oyun ve yaşadığı sakatlıklar fb'nin ona artık 3 milyon vermesini bırakın sözleşmeyi normal rakamlarla bile yapmaya sıcak bakmamasını sağlamıştır.ayrıca fb'nin 2-2 şampiyonluğu
* ve şike yaparak kazandığı şampiyonluktan sonraki bugüne kadar geçen dönem her fb'li gibi onu da buhran'a sokmuştur.geleceği belirsizdir ve yaşlanmaktadır.
galatasaray,bjk ya da ts'de oynaması imkansızdır artık.diğer takımlarda da kendisinin oynayacağını sanmıyorum.eğer ki fb sezon sonu istediği rakamı vermezse kendisini avrupa'da sıradan bir takıma atacaktır.
isterse futbolu fenerbahçe'de isterse başka bir takımda bıraksın hiç bir zaman hiç bir yere ait olmayacak,futbol hayatı bittikten sonra sallanmayacaktır.
sonuç olarak emre belözoğlu'nun yaşadıklarının ve yaşayacaklarının tek sorumlusu kendisidir.
bir efsane olarak futbolu galatasaray'da bırakabilecekken o kendi gerçeğini,bataklığı seçti.
seni hiç sevmiyorum,eskiden sana çok küfür eder hatta çok da beddua ederdim.ama artık senin için cümle kurmak bile,bu entry'yi girmek bile atp israfı.
işte kaderin cilvesi,ilahi adalet...
17 mayıs 2000'de o sahada olmamanın bile sebebi varmış...
hissettirdiklerini fazlası ile yaşaman dileğiyle...