kendisinin "fenerli emre" olarak bilinmek isteyisine diyecek tek bir lafim yok. kendi tercihidir. ancak hayatinda en cok sevindigi anlar soruldugunda, sevinc goz yaslari ile televizyon karelerinde yerini aldigi gunlerden
* bahsedemeyisi kendisini birilerine yarandirmaya calismasini acikca ortaya koymaktadir. ayrica arabasiyla vurup olumune sebep oldugu adama degil de, bu olay akabinde karakolda aglayan babasina uzulmesi de ayri bir garipligidir.
bir garip oglandir emre belozoglu aslinda, ve cok sukur ki tenceresini bulmus bir kapaktir. cok sevdigi fenerbahcesine kapak olmustur her anlamda. cunku yillarca kendisine sovenlere simdi yumruk sov yapiyor maclardan once.
7 şubat 2001 fenerbahçe galatasaray maçı'nda
fenerbahce aglarina gonderdigi golden sonra nasil cildirircasina sevinerek
galatasaray tribunlerine kostugunu bildigimiz emre belozoglu
*, nasil oldu da simdilerde bahsettigi bu buyuk
fenerbahce askina karsi boylesine kalpsiz olabilmis. yanlis anlasilmasin gol atmasini konusmuyorum, sevincindeki asirilik dikkat cekmek istedigim sey. buradan yola cikarak kendisinin cocuklugunda fenerbahceli olmadigini da soylemiyorum ancak oyle kendi bahsettigi gibi delicesine bir fenerbahce asigi falan olmadigini dusunuyorum. iste sirf para yuzunden kendisine yillarca ana avrat sovenlere yaranma cabasi ile artik kendinin bile inandigini dusundugum "cocuklugumda fenerbahce askiyla komaya giriyordum" minvalinde roportajlarinin ardi arkasi kesilmiyor.
bir garip oglandir emre belozoglu.
galatasaray'in karakterli ve kendisinden yasca buyuk futbolcularin arasinda , karakter ve yasca hep kucuk kalandir emre belozoglu.