1999 yılının haziran ayında; maddi açıdan sıkıntılı bir süreç geçiren galatasaray ile kadrosundaki yıldızları elden çıkarmaya çalışan istanbulspor
saffet akyüz,
emrah eren,
ahmet yıldırım,
sead halilagic dost,
nesim özgür ve
mehmet yozgatlı'nın galatasaray'a transferi için anlaşır. lakin galatasaray teknik direktörü
fatih terim'in gönlünde yatan isim, istanbulspor'da çok iyi bir sezon geçiren emre aşık'tır. cem uzan, başka takımlardan da teklifler alan emre aşık'ın bonservisinde indirim yapmadığı için transfer gerçekleşmez. yine yukarıda saydığım isimlerden halilagiç ve nesim de para konusunda pazarlığı abartınca fatih hocamızdan veto yer ve sarı kırmızılı formamızı giyemez.
o dönem, emre aşık'ın neden bu kadar çok istediğinde gelecek olursak;
iluan filipescu'yu betis'e gönderen takımımız, henüz savunmada oluşan boşluğu dolduramamıştır. üstüne bir de
vedat inceefe altı ay ceza alınca stoper konusu iyice sıkıntıya dönmüştür. burda, yönetimle problem yaşayan
bülent korkmaz'ın da kadro dışı kaldığını belirtelim.
emre aşık ise henüz 15 yaşındayken, fatih terim tarafından keşfedilen bir isimdir. ilk kez fatih terim'le birlikte ümit milli takıma seçilmiş, fatih terim'le birlikte akdeniz oyunları'nda başarılar yaşamış, yine fatih terim'le euro 96'ya katılmış, euro 2008'de fatih terim'le yeniden milli olmuştur. yani kariyerinin her döneminde fatih terim'in izi bulunmaktadır.
"izi bulunmaktadır" derken, hep iyi anlamda olacak değil tabi. 1999-2000 sezonu bitmeden emre aşık'la anlaşılır. fakat; emre galatasaray'a transfer olduğunda takımın başında
mircea lucescu vardır. ilk sezonunda yedek bekler, popescu ayrılınca bülent korkmaz'ın partneri olur. lucescu döneminde galatasaray'ın önemli bir parçası haline gelen emre aşık, fatih terim'in yeniden galatasaray'a gelişiyle gözden düşer. fatih hoca "topu oyuna iyi sokan" stoper istemektedir. emre de beşiktaş'a gider. bu gidişi, kariyerimin en büyük pişmanlığı diye tanımlıyor. bence en büyük pişmanlık
mert nobre olmalıydı, ama neyse... :)
beşiktaş'ta umduğunu bulamayarak takımımıza dönen emre, feldkamp döneminde kısa bir süre başka takıma kiralansa da bir şekilde yeniden galatasaray forması giyer ve futbolu bırakır. bırakırken de taraftar en güzel şekilde veda eder kendisine: "formanın hakkını veren adam"