resim
Elano Blumer
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Brezilya
  • 1476
    birkaç güne kalmaz galatasaray sözlük tarafından gene ortalığı karıştıracak futbolcu. önce arda ile birbirimize girdik, sonra bir jo furyası sardı, sonra tekrar arda'ya sardık, mehmet topal'ı gönderdik ama bu olumlu sonuç doğurdu sanırım itişip kakışmadık, fazla geçmeden gene arda'ya saldırdık, sonra kewell gönderildi dediler birbirimizi yedik, sonra tekrar arda'ya sardık, çok geçmedi miting furyası sardı, şu aralar giovani gönderildi diyorlar biz gene bir tarafta selvi boylum al yazmalım'lar ve kötü kadın müzeyyen'ler olarak ayrıldık, yarın tekrar arda'ya saldırır dövüşürüz, sonra da elano çıkacaktır ortaya. zaten bütün yıl yedik birbirimizi birkaç güne kalmaz gene yeriz.

    adam oynasa da oynamasa da, çıksa da çıkmasa da beğenen oldu beğenmeyen oldu, kalıp kalmamasına biz karar vereceğimiz için uzatmadan kapışalım beyler, şu iş bir an önce bitsin(!)

    vay arkadaş ya! ulan takımı kaçırsalar haberimiz olmayacak. kim gidicek de kim kalacak da, önce bir gelsin ya da gitsinler sonra sevdiceğimizi korusak ya.

    ha unutmadan, elano tartışmasından sonra gene arda'ya saldıralım, olmaz başka türlü.
  • 1478
    ne olursa olsun kalması gereken oyuncudur. işte o kadar !!!
    teknik ; üst düzey
    bitiricilik ; üst düzey
    oyun zekası ; üst düzey
    hırs ; pek belli olmasa da önümüzdeki yıl en azından orta seviyenin üstünde olucağına inanıyorum
    defans özelliği ; tam bi ön libero olmasa da iyi
    tabi bunları kadronun geri kalanıyla karşılaştırarak belirledim.
    e sorarım canlar bu adam kalmıcak da ben mi kalıcam ???
  • 1485
    2009-2010 sezonunun 2. yarısında birçok maçta takımın en çok koşan ismi olmasına rağmen, "gol atamıyor, asist yapamıyor, e ama fiziği zayıf, e bunun burnu laz burnu" diye eleştirilen, tüm bunlara rağmen 2010 dünya kupası için aday kadroya çağrılmış futbolcu. ben beğeniyorum arkadaş. ınamoto'lardan sonra elano'yu beğenmemek ne haddime?
  • 1492
    elano blumer, kesinlikle ve kesinlikle yanlış yerde oynatılan bir adamdır.
    ne orta saha da statik oynayabilir, ne de rijkaard'ın arada sıra da denediği sağ-sol kanatlar da oynayabilir.
    brezilya milli takımında sağ açık oyunuyor diyenler var gerçi ama kayda almıyorum…
    bu adamın, galatasaray'da en başarılı olduğu maçların hepsine bakın kaleye yakın yerde oynadığı maçlardır.
    yada saha içerisinde en verimli görüldüğü dakikalar hep rakip yarı sahada topla buluştuğu anlardır.
    elano, skora katkı veren bir oyuncuydu, galatasaray’da ise sistem adamı oldurulmaya çalışıldı.
    daha önce elano’yu izlememiş kişiler, durumdan vaziyet çıkartıp inanılmaz analizler yazıyorlar !
    ben izlediğim, elano’dan şüphe duyuyorum.
    bunda da en büyük sebep, gereksiz ve kesinlikle yanlış bulduğum saha içi dizilişimiz ve sistemimizdir.

    neyse başka bir tartışmaya, alakasız bir konu da yelken açmayayım!

    elano, santos’ta da, s.donetsk takımında hatta m.city'de bir orta saha oyuncusu olarak skora ciddi katkılar vermiş bir oyuncudur.
    gol olarak ta ciddi rakamlara ulaşmıştır, asist olarak ta.
    elano’yu forvete yakın mevkiye yerleştirmek, biraz iliç gibi oynatmak, elano’nun verimini arttırır ve gerçek yüzünü ortaya koyar.
    ama mevcut sistem de iliç mevkisi maalesef yok.
    mevcut sistem aynen devam edeceğine de göre, elano bu sistem için, bu yaşında, bu aldığı para ile lüks kaçacaktır.
    gitmelidir.
  • 1493
    bence galatasaray'ı yönetenlerin "x" ve "o" tuşlarına basmayı bilmemesinden dolayı galatasaray'da tatminsizlik yaratan futbolcudur. *

    hacım ben playstation'da pes2009'da, bu adam manchester city forması giyerken gayet de ortalığı kasıp kavuruyorum. deli gibi adam kovalayıp top kapıyorum, nokta paslar atıp uzaktan kaleye şut zımbalıyorum, her biri kayseri maçındaki gol güzelliğinde oluyor. frikikler tadından yenmiyor misal...

    hemi de hiç tanımıyordum pes'ten önce bu adamı, orda tanıştık ve kopamadık birbirimizden.

    şimdi soruyorum, suç elano'da mı yoksa "x", "o", ve bazen de "r2" tuşunu verimli kullanamayan player 1'de mi?
  • 1496
    kendisi futbol bilgisi ust duzey olan birisi. oyle baris ozbek gibi her yere kosmasi gerekmiyor. nerede nasil duracagini biliyor. o yuzden gucunu ekonomik kullaniyor. bu da en dogru olan sey. ayrica bir kac kere son adam olarak kademeye girmisligi vardir. bizim defans o ara nereye gitmisse, is elanoya kalmistir. ama takim olarak defans, takim olarak hucum dedigimize gore bunlara takilmamak lazim.

    elano ligin ucuncu haftasinda oynamaya basladi. etkisizdi, uyum sorunu var denildi. kampa katilmadi o yuzden boyle denildi. bence de etkisizdi. ben ondan onlarca goller ve asistler beklemiyordum ama bana gore bir cok kez oyuna agirligini koyamadi.

    devre arasi geldi. kampa katildi. beklentiler daha da yukseldi. artik elano gercekten elano gibi oynayacak diyorduk. zaten yavas yavas oyle oldu. elano, ardanin forvete kaymasiyla birlikte, pas trafiginde basrol oynamaya basladi. eskisine gore daha iyi oynuyordu. bazen olurdu ki oyundan alinirdi. arda da alinirdi ve sonrasinda takim gol yerdi. topu ayagimizda tutamadigimizdan. burada tabi rijkaard'in da hatalari var ama simdilik es geciyorum.

    elano bana gore her gecen gun daha da iyi oynuyordu ve onemli bir mac vardi onumuzde: 25 subat 2010 galatasaray atletico madrid maci. o mac elano cikana kadar iyi oynuyorduk. sonra elano sakatlandi ve mac nasil sonuclandigini gorduk. tabi ki elano yuzunden kaybetmedik ama bir etkisi vardi diye dusunuyorum.

    elano o sakatliktan sonra dunya kupasini daha fazla dusunmeye basladi. bunu inkar eden yoktur herhalde. sakatlik onu etkilemis ve artik fazla mucadele etmiyordu. mucadele derken ikili mucadele, topa ayagini koymak vs. kisacasi dunya kupasinda oynamayi cok ama cok istiyordu ve o yuzden galatasaray'da kendisini fazla rikse atmadi.

    simdi sezon bitti. dunya kupasi basliyacak ve tabi ki bitecek. yonetim elanoyu belki satacak. yuksek bir miktara satilmasi olabilecek bir sey. yanliz ben elano'nun seneye daha iyi olacagina inaniyorum. bence kendisini tamamen galatasaraya verecektir.

    musa cagiran, mustafa sarp, ayhan akman, baris ozbek yeterli degiller. elano futbol bilgisiyle takima bir seyler katabilir. bu sene katmadi ama artik katabilir. yani kisacasi kalsin diyorum.
  • 1499
    bir yere yazmışım vaktiyle. değişen bir şey yok. 2009 aralık 3, elano çelişkisi. 2010 haziran 6, yine elano çelişkisi. aslında güveniyormuşum da beyefendiye. fakat ona uygun format şu diye düşünüyorum:

    -------x--------
    x----elano-----x
    -----x---x-----
    x---x---x-----x
    ------x----------

    bu şekilde müthiş verimli olur.

    --- alıntı ---

    pis işlerin adamı mr.blumer

    aralık 3, 2009

    not: galatasaray-panathinaikos maçına ait bir değerlendirme, yorum, düşünce değildir. yüzeyseldir, iğrençtir, iç bunaltır ama sonucunda da yazılmıştır bir kere. okuyana hiçbir artı katmaz. çünkü zaten bilinen şeyleri yazmışımdır…

    futbol, sadece kameraların televizyonlara gönderdiği görüntülerden ibaret değildir. kameralar tek bir noktaya odaklanırken, televizyon seyircisi de oraya odaklanır. top neredeyse kadraj da oraya çevirilir. 20 tane adam koşturur. fakat o esnada top ile oynayan bir kişi vardır. peki ya geriye kalan? işte orasını boşverin. ne de olsa top ayağındayken iki artistik patinaj yapan, üç, beş bacak arası yapan futbolcu en iyi futbolcudur.. diye düşünüyor televizyon karşısında barınan birçok futbolsever.

    her neyse. yani az çok değinmek istediğim konu da buydu zaten. biraz daha oyunun içine girerek baktığımız zaman ön planda gözükmeyen fakat fotoğraf karesinde alan derinliğine yakalanmış flu ( bulanık) şekilde yer tutan bir hayli fazla futbolcu vardır. bu bahsettiğimiz futbolcuların çok büyük payı vardır alınan galibiyetlerde. takım hücuma çıkar ve ani bir top kaybı olur. kim var geride? 3′e 1 kalmış vaziyette takım. eee… hay aksi ne olacak şimdi? derken girerler araya. bir anda pozisyonun içine dahil olurlar. ya da rakip futbolcuyu oynadığı süre boyunca kandıranları da vardır. yalancı koşular, sürekli aynı bölgede durup ( misal, iki kanat arasında gidip gelirken bir anda ceza alanına koşu yapmak.) bir atak sonrasında sessiz sedasız ve rakibi ekarte ederek boş alanlara kaçmalar… gibi. ayrıca maç süresince daima koştururlar. adam tutarlar, geriden top dağıtarak hücuma destek olmaya çalışırlar. bir nevi gizli kahramandır onlar. kısacası oyunun yükünü çekerler aslında. hem de bunu hiç kimseye çaktırmadan. pislik bir iştir işte bu yaptıkları. hakkıyla yaparlarsa hakettiklerini de alırlar elbet.

    tam da başlığıma uygun oldu bu yazı. pis işlerin adamı elano. stadyumda ya da tv karşısında adam akıllı izleyen seyirciler rahatlıkla seçebilir bu tip oyuncuları. takım için değerlidirler. en azından ben kendimi böyle düşünmeye zorlayarak avutuyorum. çünkü tam tersini düşünürsem bu elano çok büyük bir fiyaskodur. ne mutlu ki bana tam tersini düşünmüyorum. fakat düşüncülerimin her iki türlüsünde de bana çelişkileri yaşatan ve fiyasko ile kahraman olabilmek arasında gidip gelen elano’yu tebrik etmeden yazımı sonlandıramam. galatasaray taraftarı ikiye bölünmüş durumda. yani onların da çeliştikleri bir konu bu. kimisi, yani birinci tip taraftar: ”bu adamın hiç katkısı yok” derken, ikinci tip taraftar ise: ” sizin gibi taraftara inamotolar, ali lukunkular lazım” demekle meşgul. işin açıkcası bu ikinci tip taraftarı da anlayabilmiş değilim. şimdi ne alakası var iyi futbolcuyu takımdan gönderip yerine kötü futbolcular size uygundur demenin? tabii ki çok kaliteli futbolcular olunca güzel oluyor futbol. fakat yapılan eleştirilere cevap veremeyen bu kesim taraftar ilk olarak bu şekilde savunuyor elano’yu. hani diyeceğim o ki, birisine eleştiri yapılırken siz de o eleştirilere cevap bulun. gidip konuyu farklı yönlere saptırmanın bir anlamı yok. artısı ile, eksisi ile masaya yatırın. zaten hangisinin ağır bastığını görürseniz uzlaşmaya da varırsınız.

    son olarak ali sami yen tribünlerine değinmek istiyorum. berbat… bir seyirci profili son iki yılda ancak bu kadar rezil olabilir. karaborsacısı da içeri de, hırlısı hırsızı da. sevgilisine kızan gelip beste yazıyor iki dakikada. ya da arabesk parçalardan araklamasyon yaparak tüm taraftara söyletiyorlar. eminim ki 90 dakika boyunca ” rerere rarara gassaray gassaray cimbombom!” diyerek tempo tutmak hepsinden daha olumlu sonuçlar verecektir. denemesi de bedava.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın