• 26
    olaganustu basari elde etmis kisi kurum vb diyor tdk.

    futbolda da boyle kullanilsa da galatasaray gelenegi ozelinde karakter, sadakat buyuk bir oneme sahip.

    hayat ise kisinin ne oldugunu, nasil bir insan oldugunu anlama yeri. insan ne kadar uzun sure burada kaliyorsa o kadar cok sinava tabi tutuluyor ve ideallikten uzaklasma ihtimali o kadar cok artiyor.

    peygamberler haric efsanevi diyebilecegimiz belli bir yasa gelmis ve efsane olarak kalabilmis kisi sayisi az. oldugunde saygin diye bildigimiz bilim adamlarinin bile onun bunun icatlarina konduklarini (dogru/yanlis) okuyoruz.

    garip olacak ama genc yasta olmek ise bu konuda bir avantaj. allah sevdigi kulu yanina alirmis ya, hani hikmetinden sual olunmaz ama demek rahmetli oyle guzel vermis ki sinavi artik daha fazla sinava tutmak zulme girer direkt cennete alalim demis gibi dusunurum hep. yukarida hikmet yerine himmet yazmisim aman diyim sikinti.

    mesela terim ya da hakan sukur -allah gecinden versin- 10 sene once hakkin rahmetine kavusmus olsalar bu sinavlara hic tabi tutulmayacaklardi. metin oktay'da oldugu gibi tum camia ve tum futbol kamuoyu tarafindan efsane olarak degerlendirelecek bizler ise uzuntuden geberecektik. ha yine uzuntuden gebeririz o ayri.

    terim ve hakan ikilisinden ise en cok hakan'a uzuluyorum. eski maclardaki attigi goller gozumun onune geliyor, kirik ayak parmagi, kirik burun kirik el parmagi ile cikip mucadele edisi aklima geliyor, isvicreli kubilayi, adrian knup'u hatta o saffeti bile presine ortak edisi aklima geliyor. insan uzuluyor. 20 sene legal adam 3 senedir illegal. magdur edebiyati yapmak istemiyorum lakin adamin cocuklugunda beynini yikamislar iste. 18 19 yasinda adam ne dersen ona inanir.

    neyse ya cok da sey yapmamak lazim. baglayamadim idare edin.
  • 29
    efsane dediğin futbolcu taraftar içinde tartışmasız efsane olur. ali sami yen, metin oktay, fatih terim, gündüz kılıç, gheorghe hagi, hakan şükür, bülent korkmaz bu isimler efsanelerimizdir. futbol dışında sevmeyeni olabilir ama galatasaray için birer efsanedirler. tek-tük yorumlar dışında kimse de tartışmaz.

    son 10 yılda galatasaray taraftarının ''dönemsel olarak'' çok sevdiği bazı isimleri yazacağım. bunlar galatasaray'a büyük katkı vermiş isimler. bazıları kısa süre kaldı ama büyük izler bıraktı. bazıları da uzun yıllar hizmet ettiler. bazen taraftarlarımız bu isimlerin birer efsane olduğunu iddia ederler ama çoğunluk sağlanamaz genelde.

    milan baros, harry kewell, abdul kader keita, tomas ujfalusi, albert riera, johan elmander, felipe melo, selçuk inan, burak yılmaz, semih kaya, fernando muslera, emmanuel eboue, didier drogba, wesley sneijder, bafetimbi gomis, garry rodrigues, necati ateş

    son 10 yılda bizde oynayan futbolculardan tek bir efsane adayı var o da fernando muslera. tüm taraftar artık ona ayrı bir sempati duyuyor. çok büyük bir hatayla şampiyonluğu satsa bile ''eyvallah'' diyerek geçeceğiz neredeyse. bu kadar çok seviliyor ve saygı duyuluyor.

    kişisel olarak benim efsanem felipe melo mesela ama bunu 1000 galatasaraylıya sorsak 300'ü, 500'ü ''hayır'' diyebilir. başta da belirttiğim gibi gerçek efsaneler tartışılmaz.

    edit: kupa beyi'nin uyarısıyla necati ateş de listeye eklendi. uyarı için teşekkürler.
  • 30
    ali sami yen
    metin oktay
    jupp derwall
    brian birch
    cevad prekazi
    hakan şükür
    gheorghe hagi
    fatih terim

    bu listede unutulmuş futbolcular olabilir fakat ana hatlarıyla galatasaray için efsane diyeceğim isimler bunlar. sneijder’i bu listeye eklersen, simoviç’i, arif erdem’i, hasan şaş’ı, fernando muslera’yı, felipe melo’yu, erhan önal’ı, uğur tütüneker’i ismail demiriz’i, gökmen özdenak’ı, vb. ekleyebilirsiniz.

    edit: onurhank, taffarel, bülent korkmaz.
  • 31
    türkiye cumhuriyeti topraklarında tanımı ile ilgili ciddi karışıklıkların olduğunu düşündüğüm konum, pozisyon.
    zira kendi içerisindeki iki tdk tanımı da birbirinden farklılık gösteriyor, böylece de iç içe geçme tehlikesi yaşanıyor.

    bir tanım diyor ki: olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum.
    diğeri ise: gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye.

    biz millet olarak eski çağlardan beri abartmayı, üstüne eklemeyi çok sevdiğimiz için, başarı elde etmiş, yani gerçekten başarılı kişilerin üstüne, gerçeğe dayanmayan öyle sözler ve hikayeler de ekliyoruz ki, sonra ortaya eleştirilemeyen, kutsanmış, başarı kazandırdığı kurumun bile önüne geçmiş bir varlık çıkıyor ortaya.

    geçmişteki başarıyı görmemek, küçümsemek, hele ki o başarılarla sevinmiş kişiler için ilk önce ayıptır tabii ki. fakat sürdürülebilir olmayan, tekrarı gelmeyen ve çok geride kalmış başarıları da sanki kesinkes tekrarlanacakmış gibi sahiplenmeye devam etmek, önce o kuruma haksızlıktır benim gözümde.

    tabii ki her kurum efsaneleriyle büyür, gelecekte o kuruma, millete, gruba aidiyet sağlamak isteyecek insanlar için başvuracakları ilk yer, mutlaka geçmişteki efsanelerdir. aslında tam olarak da o yüzden efsanelere sahip çıkılmalı, yeri geldiğinde onlar istemediğinde dahi bir köşeye özenle taşınmalıdırlar.

    üstüne üstlük, o efsaneleri, mitleri yaratanın da içinde büyüdükleri yer olduğu asla unutulmadan yapılmalıdır bu. zira aynı ortamın yeni bir efsane yaratmayacağının da tek bir garantisi yoktur. benim nazarımda efsaneyi diğerlerinden ayıracak en değerli tavır ise, emeklerinin karşılığını yeteri kadar aldığını farkedip, geri kalan sürede ‘bilabedel’ herhangi bir pozisyonda hizmet sunmayı teklif edebilmesidir.

    galatasaray çok büyük arkadaşlar, en başta da kendi yarattığı efsanelerden büyük. keşke coğrafyamızın sosyolojik yapısı izin verse de, çok geç olmadan, kendi yarattığımız efsanelere yalan yanlış hikayeler eklemeden, onları sadece gerçeklerle ansak ve ancak böylece yeni geleceklere yelken açabileceğimizin ayırdına varsak.
  • 32
    galatasaraya hizmet etmiş futbol insanlarına çok kolay yakıştırılan kelime. sorun belki de benim gibi yaşı itibarı ile çok jenerasyon seyreden taraftardadır. belki biz efsaneleri tesbit edemiyoruzdur.

    ben mesela simoviçten sonra taffareli zar zor efsane kabul etmişim ki o da henrynin kafasından sonra, musleraya efsane dendikçe gülme alıyor.

    tanjunun galatasaraya hizmetlerini düşünüyorum mesela, sonra da bir gazete haberi ile gönderilişini. galatasaray duruşu diye birşey vardı. o haber avrupa futbolunun zirvesindeyken tanjuyu suyun karşı tarafına göndermişti. alp yalmanın yakın arkadaşı hıncal uluça gidip araya girmesi için yalvarmıştı tanju, o derece galatasaraylı idi ama galatasaray duruşuna uymadı gitti. şimdi bakıyorum da ardalar sabriler efsane olmuş. gülesim geliyor.

    cüneyt kaptanı, tugay kaptanı, hadi biraz da bülent kaptanı düşünüyorum, ardaya, sabriye nasıl kaptanlık verildi anlayamıyorum.

    cevadı düşünüyorum, meloya nasıl efsane dendiğini anlayamıyorum. rotariular koseckiler bu zaman gelseler heykelleri dikilecekti demek ki ve galatasaray efsanesi olmakla alakaları bile yoktu.

    hagiden sonra efsane olarak anılacak belki de birtek sneijder, o da belki, efsane benim nazarımda.

    mustafa denizli benim gözümde, fatih terimin bir adım önünde, galatasaraya turnuvalarda en büyük avrupa başarısını yaşatan hoca olarak. fatih terim için yaşayan tek efsanemiz diyenler var bir de. anlayamıyorum. anlamaya çalışıyorum, genç taraftar galatasarayı uefa kupasından, melo ile belözoğlunun kavgalarından ibaret zannediyor heralde diyorum ama insan merak eder takımının tarihine bakar. turgay şerenleri, metin oktayları, baba gündüzleri, derwalleri okur. simoviçi, cevadı, erhanı, cüneyti okur. hiç olmazsa tugayı bilir diye düşünüyorum. ardaya, sabriye, musleraya, meloya nasıl efsane der anlayamıyorum.
  • 33
    bu kavramın miadı galatasaray için doldu. hatta türk futbolu için doldu. 2020li yıllara ileriden bakıldığında x bir hoca ya da oyuncu için efsane denebileceğini sanmıyorum. sosyal medya bunu komple yok etti. sonsuza kadar yazabiliriz elimizde klavye olduğu sürece. etkileşimin getireceği dopamin için her seferinde de biraz daha uç olanı yazmalıyız.

    artı eksi bilançosu komple şaştı. lig tarihinin en kötü zamanından sonra fenerbahçe daha yüksek maaş verirken bizi tercih etti bir dominasyon başlattı diyorsun; formasını çıkarıp verdi selçuk diyor. bugün fatih terim başa mı geliyor dedikodusu çıktıktan sonra bu takıma ancak bu hoca yakışır, coğrafya kaderdir yazılıyor. üzerinde uzlaşılabilen tek bir kişi kalmadı. insanlar, hata cetelesi tutmak ve bunun üzerinden erdem sinyallemekle meşgul. ben %100 eminim 1960'larda galatasaray sözlük olsa metin oktay'ın aşk hayatına gösterdiği ehemmiyeti futboluna göstermediğine dair binlerce entry olacağına. galatasarayın son 20 yılına bir şekil damga vurup hakkında iyi şeyler söylenen tek bir kişi var mı?

    burada problem insanların istediğini yazabilme özgürlüğünü sindirememesinden dolayı ne olacağına karar verememesinde yazıyor. bir twitter personası bir gün scout, bir gün taraftar, bir gün hoca oluyor. reelde olabileceğimiz ise sadece taraftar. ama bu kelimenin de ne ifade ettiği de belli değil artık...

    dediğim gibi bir daha fatih terim, süleyman seba, alex gelmeyecek. bu aynı yetkinlik ya da aidiyete sahip olmamalarından değil, yeni taraftar profili yüzünden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın