• 136
    milli takım kaptanıyken kendisine fenerbahçe forması imzalaması için uzatılan kırmızı kalemi sarı-kırmızı olacak diye reddettiği gün benim için bitmiştir. bunu dışarıda bir avm'de sana rastlayan bir taraftara yapabilirsin ama üzerinde ay yıldız formayı üstelik de kaptan olarak taşıdığın zaman yapamazsın, yapmamalısın. sabaha kadar filenin sultanı olsun benim için hükmü yoktur.
  • 81
    kendisi fenerbahçe efsanesidir. fenerbahçe'nin heykelini dikmesinde bir sakınca yoktur ve bu olayın bizim gündemimiz olması bile saçma.

    twitter'da şort giydikleri için eleştiremeye yemeyip takımdaki lezbiyen oyunculara saran, futbol kadar önemli olmadığını söyleyen adamlar burada da fenerbahçeli olmasına takmış. sizin fenerbahçeli akrabanız, dostunuz yok mu birader? onlar bir gün meşhur olursa onlara da mı düşman olalım?

    bugün galatasaraylı olduğu için uzi övüldü sözlükte. uzi şöyle bir adam: https://pbs.twimg.com/...t=jpg&name=large

    kendinize gözünüzü seveyim bir çeki düzen verin ya...
  • 139
    fenerli kadın voleybolcu.

    hiçbir zaman kendisinden daha iyi, çok yönlü ve yaşıtı neriman bu kadar çabuk milli takımdan uzaklaşırken, bu “bayan tek ayak’ın “ bu kadar öne çıkarılmasını anlayamamıştım.

    bu sevimsiz doğru dürüst yurtdışında oynamadı, neriman ise japonya ve brezilya’da başarılı oldu. galatasaraylılar olarak neriman’ı yedirmeyecektik.

    zamanının önemli bir kısmını fener lobisi için harcayan bu sevimsizin, galatasaray’da oynamış nerimanın da uzaklaştırılmasında arka planda olma ihtimali çok fazla. çıkar kokusu..
  • 83
    biraz ayıp edildiğini düşündüğüm voleybol milli takımının efsane orta oyuncusu. kendisi hepimizin efsane olarak aklına kazıdığı neslihan demir'le de oynamıştır ve o dönemlerden beri milli takımın vazgeçilmez orta oyuncusudur. teknik kısımlara çok girmek istemiyorum, zira teknik katkısı buradaki 4 sayfa okuduğum entryden fazlası ama voleybol okumak isteyen ne kadar insan var emin değilim :).

    ancak bir sporcuyu uzun yıllardır fenerbahçe'de oynayan bir sporcu diye küçümsemeye çalışma kısmını aklım almıyor. kimseyi sevmek zorunda değilsiniz hatta kimseye saygı duymak zorunda da değilsiniz ancak birisi ile ilgili alenen yalan söyleyerek iftira atmak, hakarete varacak söylemlerde bulunmak (sadece buradaki entryler özelinde değil) çok çirkin ve lüzumsuz bence.

    ben şahsen kendisini sevmiyorum, yukarıdaki "fenerbahçe'yi ideoloji olarak yaşamak" tanımı bunda en önemli sebep. ancak "galatasaray'ı ideoloji olarak yaşayan" bir sporcu hakkında yapılan çirkin ve yalan yanlış söylemler ne kadar bizi rahatsız edecekse bu da o kadar rahatsız etmeli diye düşünüyorum.
  • 87
    milli voleybol takımımızın kaptanı, türk spor tarihinin en sağlam sporcularından biri.

    sözlük git gide antu'ya dönüşüyor, üzüntüyle okuyorum entryleri. voleybol maçı izlemeyenler kendisi hakkında yorum yapıyor sırf fenerbahçeli diye. galatasaray sporcusu olsa hakkında abuk sabuk konuşan arkadaşlar heykelini kendi evinin bahçesine dikmişti ama neyse diyelim.
  • 135
    https://www.fotospor.com/...eyler-oluyor-645447/

    --- alıntı ---

    müthiş bir ebeveyn ve ergen kalabalıklar sardı sarmaladı onları. bir aşk sarhoşluğunda bağlandık birbirimize. onların peşinden, elde al yıldızlı bayraklar, dünyanın öbür ucundaki salonlara koştuk, tribünlerde buluştuk, coştuk, kucaklaştık.

    antrenörümüz danielle santarelli, erasmus öğrenci değişim programındaki sevimli bir italyan üniversite öğrencisi gibiydi bizim için. acayip pozitif bir koç. kızlara sevgi ve saygıyla yaklaşan harika bir hoca.

    sezon sonunda kendi takımı imoco'yu cev şampiyonlar ligi şampiyonu yaptı. ve sonunda bize döndü yüzünü. hepimiz onu özlemle bekleyen aile yakınları gibiydik.

    o ara cev şampiyonlar ligi şampiyonluğu için en güçlü aday olan fenerbahçe'nin koçu lavarini takımdan adeta kovuldu. ve tuhaf işlerin startını da şu cümleyle verdi. "hiçbir şey söyleyemem, üzgünüm. zamanı geldiğinde konuşacağım. hayal edebileceğimiz şeylerin ötesinde dinamikler var." dedi...

    "hayal edebileceğimiz şeylerin ötesinde dinamikler var" ne demek? kendi kendimize sorduğumuz ve o ara cevabı olmayan bu soru, fitili ateşlenmiş bir uzaktan bomba gibiydi.

    ilginçtir memleketlisi santarelli, bu duruma en küçük reaksiyon dahi vermedi. ancak o da geçtiğimiz dönemdeki röportajlarında kullandığı kelimelerden, çok farklı anlam içeren cümleler çıkıyordu ağzından.

    "ligi takip etmedim" dedi. yani, ligi takip etmediyse, lavarini'nin ayrılış şekline de laf etmesi beklenemezdi... hayırdır inşallah dedik. milli takım vnl milletler ligi oynayacak, adam takımının ligini takip etmedim diyor!.. anlam veremediğimiz laflar artmaya başladı. neyse vardır bir bildiği dedik.

    sonra; 25 kişilik bir aday kadro çağırdı ve "az sayıda oyuncu ile vnl turnuvalarına gideceğim" diyerek, herkesi evine yolladı. buna hiç anlam veremedik. çünkü, vnl turnuvalarında her tura farklı takımlarla katılmak mümkün.

    sebebi çok basit. bir hafta aralarla üst üste turnuvalar oynamak zorundasınız. bu da takımın enerjisini yok eden bir maraton adeta.

    korktuğumuz başımıza geldi. ve ilkin'nin ardından zehra ile başlayan sakatlıklar hande ile devam edince, santarelli sorunsalı çıktı ortalık yere.

    herkes takıma ilave edilecek yeni ve sağlam voleybolcular beklerken, o kimseyi takıma almadığı gibi ilkin'i sakat sakat turnuva turnuva gezdirdi. bu durum, bu seviyedeki bir antrenör için normal bir karar değildi. santarelli bu kariyerle bunlardan bi haber bir hoca olamazdı. sonuçta inatla kadroya yapılmayan takviyeler takımın tamamının fiziksel ve mental çöküşüne neden oldu. ard arda maçlar kaybedilmeye başlandı.

    bu arada ali çağatay adındaki bir gazeteci bir tweet attı. kaptan eda erdem'in takım içindeki tüm dengeleri kendi çıkarına organize ettiğini iddia etti. iddialar bununla kalmadı, camiada eda'nın eşi ile başkan akif üstündağ'ın oğlu menejerlik-organizasyon, pazarlama şirketi kurmuşlar, turnuva düzenleyip, bilet satıp, oyuncu transferleri yapıp milyonlarca komisyon alıyorlarmış. iddialar çok ciddi...

    stefano lavarini "hayal bile edemeyeceğimiz dinamikler" diye kast ettiği; eda, kocası ve başkan'ın oğlu mu?..

    yakın zamanda bunları öğreniriz. eda ile ilgili kulağımıza çok laf geldi. takım arkadaşlarının voleybol kariyerleri ile oynadığı, milli takımın kadrosuna müdahale ettiği gibi. ama bugüne kadar bu laflara başımızı çevirdik. ancak bu iş bir şekilde, çıkar ilişkilerini organize etmeye kadar uzanınca iş değişti. öncelikle federasyonda bir komisyon oluşturmalı. bu olaya karışan veya taraf olan herkesle oturup konuşulmalı.

    gereken ceza ve tedbirler, bir kaç gün içinde alınmalı. kadın voleybolu'muzun üzerindeki bu pislik en kısa zamanda temizlenmeli. ve eda erdem bu işlere bulaşmış ise derhal takımdan uzaklaştırılmalı.

    milli takımmıza tertemiz bir sayfa açılarak, tarihinde ilk kez bu kadar yakın olduğumuz olimpiyat madalyasına kavuşmak adına, paris'e sevgi ve saygı ile uğurlanmalı.

    --- alıntı ---

    hakkında ilginç iddialar bulunan fenerli voleybolcu. tabi bunlar birer iddia ama fenerli olduğu için gram şaşırmadım desem yeridir.
  • 24
    uzun yıllardır çok iyi oynayan ama son birkaç yıldır inanılmaz bir seviyede oynayan oyuncu. hareketleri rakip takımlar tarafından sinir edici olsa da bu onun çok iyi oynadığı gerçeğini değiştirmiyor.

    normalde orta oyuncular ya her özellikten az az, ya da bir özelliği üst düzey olan oyuncular olur. ama eda her konuda çok iyi.

    çok hırslı bir oyuncu bir defa. bu hırsı ve yeteneği sayesinde neredeyse rakiplerin bütün hücumlarında çıktığı blokta topa dokunmayı başarıyor. çok iyi bir tek ayak hücumcusu aynı zamanda. belki de voleybolda en zor savunulan hücum budur ve bunu en iyi yapanlardan biri eda.

    milli takımın da kaptanlığını yapıyor. bu konuda da çok başarılı buluyorum kendisini. takımı ateşliyor, onlara moral veriyor, her topa kendini atıyor. gerçekten takdir edilesi bir oyuncu ve kaptan.

    fenerbahçe'de oynaması ve hareketlerinden dolayı karşımıza geldiğinde kendisi hakkında iyi düşünmesem de, milli takımda başarılı olmasını ve bu performansını devam etmesini diliyorum.
  • 102
    https://x.com/...592730314219695?s=20

    bizim topluma ayna tutarsanız göreceğiniz şey işte bu olur. başarı bizim ülkeye fazla. kaldıramıyoruz, yönetemiyoruz, kibirleniyoruz, hava atmaya çalışıyoruz, superman olduğumuzu sanıyoruz...

    voleybol maçlarını izlediğim yok. ancak olan bitenden haberim var. hergün birilerini yeniyorlar sağolsunlar, kupa alıyorlar vs. boş yapma'lar, lgbt'ler, gay, lezbiyen ne ararsanız bütün şeyleri de gördük. kafayı yemiş bir hale gelen toplumdan da anca bu beklenirdi zaten. kazanılan kupa var ama yine karpuz gibi 2'ye bölündük. konuştuğumuz şeyler voleybol değil.

    neyse psiko-analiz yapacak kadar bilgim yok; klasik türkiye işte. gel gelelim bu arkadaşa... yahu üstündeki forma milli takım forması. bir kalem uzatılmış sana ama sırf bir yerlerin kalktı diye reklam peşindesin. sen o kalemin rengini nasıl farkettin ve onu galatasaray ile nasıl bağdaştırdın? planlı yapılan bir şey mi bu? tuttuğun takımdan da sporcularında da beklenir hiç şaşırmam. sana orada değil kırmızı renkli kalem, galatasaray forması dahi verseler imzalaman lazım. üstündeki forma fenerbahçe forması olsa neyse, milli forma o. sen orada türkiye'yi temsil ediyorsun.

    yani diyecek o kadar şey var ki. içine ettiniz el birliği ile her şeyin. senin kafanın, cinsel tercihleri yüzünden arkadaşlarına laf eden kişilerin kafasından hiçbir farkı yok bayan. hepiniz aynısınız işte, hepiniz.

    o değil de koreli bir adamın fenerbahçe forması ile ne işi vardı asıl merak ettiğim o.
  • 103
    zamanında bunun erkek versiyonu * bütün bir milli takım saçını sarıya boyatırken kendisi milli forma ile saçı bütünleşince sarı kırmızı olacak diye boyatmamıştı.

    işte böyle rezil ve milli duyguların bile önüne geçen bir durumdur fenerbahçelilik.

    kendisinin fenerbahçeli olduğunu bilmediğim zaman bile acayip itici geliyordu, demek altında yatan neden buymuş.
  • 92
    türk milli takımı adına gelmiş geçmiş en iyi orta oyuncusu mu?
    cevap tabii ki kişiden kişiye değişir ama bana göre orta oyuncunun temel görevi rakibi durdurmaktır. tek ayak eda kusura bakmasın ama bu sorunun cevabı hayır.
    (bkz: zehra güneş)
    (bkz: türk duvarı)

    voleybolda en önemli mevkilerden biri orta oyuncusu. ama senin voleybol tarihinde neslihan demir gibi bir pasör çaprazı, gözde kırdar gibi bir smaçör var ise, bundan 30 yıl sonra eda erdem değil bu isimler hatırlanır.

    nitekim neslihan prime döneminde sürekli milli takımı sırtlamak zorunda kaldı. bugün boskovic'in milli takımında gördüğü muamelenin benzerini gösteriyordu hem rakipler hem de bizim takım.
    takımın ana sayı kaynağı neslihan. çok sıkışırsak natalia hanikoğlu*...

    gözde de aynı şekilde. vakıfbank'tan emekli olduğunda yerini ancak gabi guimares ile doldurabildi guidetti. ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu siz düşünün.

    yani fenerbahçe kendisinin heykelini dikiyormuş, oymuş, buymuş çok önemli değil. ama dünya şampiyonluğu üstü avrupa şampiyonluğu görünce bir anda heykel dikme istekleri ortaya çıktı.

    acaba bundan 30 yıl sonra, 'bakın avrupa ve dünya şampiyonu milli takımı taşıyan ana kolon eda erdem' tarzı bir üstüne yatma meselesi mi gelecek arkasından belli değil.

    nitekim bu başarılarda, oyuncular arasında bir sıralama yapacak olursam:
    1- melissa vargas
    2- zehra güneş
    3- ebrar karakurt
    4- gizem örge

    çok heykel meraklısıysanız, gidin vargas'ın heykelini dikin. şu yaşında, hücumlarda ekstra opsiyon oluşturmak için ara ara sahaya atılan oyuncuyu da, sırf kariyerinin büyük bir kısmını kendilerinde geçirdiği için kahraman yapmak tam suyun öteki tarafına yakışır bir hareket.

    yoksa evet iyi oyuncudur. benim kendi adıma heykel olayına tepkim hak etmediği için değil. fb yönetiminin bu durumu, milli takımın başarılarının üstüne yatma çabası olarak kullanmasıdır. olayın zamanlaması bunu gösteriyor.
  • 33
    bana kalırsa 2020 olimpiyatlarında bizim sporcuların olduğu kafilenin bayrağını eda erdem taşımalıdır.

    fenerbahçeli olup da galatasaraylı olmadığına en çok üzüldüğüm isimlerden birisi kendisi.

    inanılmaz bir voleybolcu olduğu gibi müthiş de bir sporcu.

    tarihin en iyi 100 voleybolcusu listesinde kendisine yer bulmuş bir isim.

    yerli, yabancı birçok voleybolcunun idolü.

    geçtiğimiz günlerde 3. olduğumuz milletler ligi turnuvasında bir kez daha kaptanlık dersi ve voleybol resitali sundu. o olmasa takımdaki diğer hiçbir oyuncunun performansı da böyle tavan olmazdı. bunu saha içinde ve saha dışında net şekilde görüyorsunuz.

    zaten oyunculuğun hakkı en iyi 6'ya seçilmesiyle verildi ama dediğim gibi katkısı yalnızca oyuncu olarak değil, resmen takımın çimentosu.

    inanılmaz bir aurası var.

    yolu açık olsun. inşallah olimpiyatlarda da performansı devam eder...
  • 144
    kadın voleybol milli takım kaptanı, fbli birey.
    hakkında ciddi iddialar (bkz: #3959975) olmasına karşın bırakın araştırılmasını gündeme bile giremedi. işte karşıdaki güç bu kadar kuvvetli. yenilir yutulur iddialar değil köşe yazısında yazan fakat reddetme zahmetinde bile bulunmuyorlar. ispatlanmadığı için bilemiyoruz, belki hiç bilemeyeceğiz ama kendisinden hiç hazetmememizin bi sebebi var gibi gibi...
  • 140
    --- alıntı ---

    bu arada ali çağatay adındaki bir gazeteci bir tweet attı. kaptan eda erdem'in takım içindeki tüm dengeleri kendi çıkarına organize ettiğini iddia etti. iddialar bununla kalmadı, camiada eda'nın eşi ile başkan akif üstündağ'ın oğlu menejerlik-organizasyon, pazarlama şirketi kurmuşlar, turnuva düzenleyip, bilet satıp, oyuncu transferleri yapıp milyonlarca komisyon alıyorlarmış. iddialar çok ciddi...

    stefano lavarini "hayal bile edemeyeceğimiz dinamikler" diye kast ettiği; eda, kocası ve başkan'ın oğlu mu?..

    yakın zamanda bunları öğreniriz. eda ile ilgili kulağımıza çok laf geldi. takım arkadaşlarının voleybol kariyerleri ile oynadığı, milli takımın kadrosuna müdahale ettiği gibi. ama bugüne kadar bu laflara başımızı çevirdik. ancak bu iş bir şekilde, çıkar ilişkilerini organize etmeye kadar uzanınca iş değişti. öncelikle federasyonda bir komisyon oluşturmalı. bu olaya karışan veya taraf olan herkesle oturup konuşulmalı.

    --- alıntı ---

    https://www.fotospor.com/...eyler-oluyor-645447/

    hakkında bir takım söylemler bulunan heykeli dikilmiş kişi. bu camiadan düzgün birine rastlamak sahra çölünde kutup ayısına rastlamaktan daha düşük bir ihtimal.
  • 113
    jay jay okocha nostaljisiyle doksanlı yıllara bir selam çakmış olan ablamız.

    gerzekçe de olsa doksanlar ruhunun bir yerlerde devam etmesi güzel elbette...

    entrynin anlaşılabilmesi için özellikle 95 sonrası doğumlu okuyucuya not: zamanınza takımlarını kör topal sırtlayan okocha'ya kırmızı ayakkabı giyiyor diye tavır almış, yerli futbolcuların ağzından demeçler verdirmiş hatta arayıp bulup lacivert krampon getirmiş bir kulüp bunlar.

    zor zanaat bu fenerlilik gerçekten. allah böyle çözümsüz dert vermesin kimseye, gerisi "bi şekilde" hallolur...
App Store'dan indirin Google Play'den alın