resim
Dursun Aydın Özbek
Görev:Başkan
Takım:Galatasaray
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 84
    muhtemelen galatasaray kulübü'ne başkan seçilecek kimse. a.y. gibi ali kıran baş kesen birisi olmasın elbette ama kulübün haklarını savunamayacak bizleri bürokrasiye ezdirecek dirayetsizlikte biri de olmasın. yarsuvat gibi birilerine yamanacağım diye çamura saplanmasın, dik dursun, akılcı bir yönetim anlayışı benimsesin, ekonomik krizi yönetecek planları bulunsun isterim. umarım siyaset vaadi verir gibi bol keseden atıp tutmuyordur basketbol takımı için.
  • 87
    cumhuriyet gazetesine röportaj vermiş olan galatasaray başkan adayı.

    https://twitter.com/...s/601346393857470464

    --- alıntı ---

    galatasaray’ın 23 mayıs’taki kongresinde başkanlığın güçlü adayı olan ve mevcut yönetimde başkan yardımcılığı görevini yürüten dursun özbek, projelerini cumhuriyet’e anlattı. özbek, “başkan seçilirsem ve şampiyonluğa ulaşırsak; camiamıza bir sürprizim olacak. günü geldiğinde açıklayacağım” diyerek taraftarları heyecanlandıracak önemli bir müjde verdi. işte özbek’in gazetemize özel açıklamaları:

    ‘enkaz edebiyatı yapmadık’

    göreve geldiğimizde galatasaray’ın mali konularda, yönetim boşluğu konusunda medyada yansıtılan bir imajı vardı. biz öncelikle kısa sürede mali konuların ne olduğunu anlamaya çalıştık. artı biz göreve geldiğimizde profesyoneller de istifa etmişti. sistem de profesyonellerle yürüdüğü için biraz sahipsiz bir yere geldik gibi oldu. kısa sürede toparlamayı başardık. medyaya yansıyan tablolar çok parlak değildi. ama galatasaray’ın marka değerine ve gelirlerine bağlı olarak bunun böyle olmaması gerektiği düşüncesi vardı. bir inceleyelim dedik. şu görüldü hiçbir şekilde galatasaray’ın mali dinamikleri devreye sokulmamıştı. hep kolay borçlanmaya gidilmişti, ilgiyi gerektiren parametreler dikkate alınmamıştı. galatasaray’ın mali konularda onu düzlüğe çıkaracak, onu destekleyecek çok parametresi var. galatasaray büyük bir marka. bunun için mesai verilmesi, çalışılması, bunların devreye sokulması gerekiyordu. biz 7 ayda bunu yaptık, hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmadık. galatasaray’ın mali konuda bir problemi yok.

    ‘işe göre adam olacak’

    bundan sonrası daha kolay. geçen dönem kısa süre için geldik. 6-7 ayda bütün parametreleri devreye sokamıyorsun. çünkü bir kısmı ufak yatırım istiyor, bir kısmı orta vadeli projeler, bunların hepsini devreye sokamıyorsun. yönetime gelirsek 3 sene, bugün devreye alamadığımız parametreleri devreye almak için yeterli bir süre. önümüzdeki dönem galatasaray için daha rahat geçecektir. idari anlamda hâlâ kadronun şişik olduğunu düşünüyorum. biraz da işe göre adam prensibiyle destekleyeceğiz.

    ‘aday olunmaz, gösterilir’’

    25 ekim’de biz mazbatayı aldığımız zaman dedik ki 7 ay için bir göreve gelinmez, seçime girecek diğer adayların da iyi hazırlanabilmesi için bu 6 aylık yönetim de seçime hazırlık yapacak, kendi içinden de bir başkan adayı çıkaracak. bugünkü yönetimin yaptığı bu, 7 aydan beri çalışıyor, kendi içinden de bir başkan adayı çıkarıyor. yönetime girdiğimde başkan adayı olayım düşüncem yoktu. çalıştığımız süre içinde gösterilen performans, g.saray’a verilen katkılar çerçevesinde camianın ve yönetimdeki arkadaşlarımın “gel abi sen başkan ol” demesiyle olmuştur. g.saray’da kimsenin “başkan oluyorum” diye ortaya çıkmaması lazım. camianın onu “başkan ol” diye destekleyip aday göstermesiyle olması lazım.

    ‘abd’nin de borcu var, batıyor mu?’

    - kulübün borcu neden hep gündemde?

    galatasaray, türkiye’deki en şeffaf spor kulübüdür. biz kamuoyunu bilgilendirirken rakamları olduğu gibi yansıtmak durumundayız. sadece rakamlara bakarak yorum yapmak yanlış. herkes galatasaray’ın borcundan bahsediyor. geliriyle ilgili bir şey söyleyen var mı? yok. halbuki deloitte para ligi’ne girin galatasaray ilk 20’nin içinde. bunu kimse söylemiyor, galatasaray’ı yıpratmaya yönelik söylemlerde bulunuyorlar. galatasaray’da rakamların yüksekliği, marka değerinin büyüklüğünden ve büyük bir holding gibi olmasından kaynaklanıyor. buna bakarak amerika birleşik devletleri’nin borcu bilmem kaç trilyon dolar, amerika batıyor mu? rakamın içine girip, borcun niteliğine bakmak lazım. bunun karşılığında galatasaray’ın finansal dinamiklerini incelemek, gelir seviyesine bakmak lazım. galatasaray’ın her zaman borcu olacaktır. ama yönetim başarısında, bunu yönetilebilir bir borç şekline çevirmesi, gelir-gider arasında her zaman kazandığından daha az harcaması gibi unsurlar var. biz zaten şu anda bunu yapıyoruz.

    ‘borç yönetilebilir olacak’

    - borç yapılandırması için süre var mı?

    7 aydır görevdeyiz borç çevrimi kendi içinde dönüyor, biz seçilirsek bunu daha mükemmel hale getireceğiz. benim sözüm bu. “2 sene içinde galatasaray’ın mali yapısı düzelecek” dediğim zaman şunu söylemek istedim. “galatasaray’ın borcu bitecek” demedim, yönetilebilir bir borç olacak. biz belli bir oranda performansımızı gösterdik. daha iyi şekilde, kazandığından daha az harcayan bir galatasaray olacak, ama bütün bunları yaparken de sportif başarı esas.

    ‘gençlerin yolunu açarız’

    - başkanlık için planınız 3 yıl mı, bir dönem daha aday olmayı düşünür müsünüz?

    galatasaray’a hizmet etmenin süresi yok. 7 ay için göreve gelinir mi? gelinmez. ama 7 ay için göreve geldik. galatasaray’da süreklilik esas. şimdi 3 yıl için gelirim, genel kurul seçerse bir dönem daha kalırım kalmam, daha iyi hizmet edecek insanlar çıkar, genç bir kadroyla geliyoruz onların yolunu açmak lazım. bizim kadromuzun içinden başkan adayları çıkacak. sürekliliği ön planda tutmak lazım. bu bir bayrak yarışı. ben, “şu kadar süre için geliyorum” demeyi doğru bulmuyorum. sürekliliğin en iyi örneğini bu dönemde verdik. galatasaray bir sezonu 3 değişik yönetimle, 2 seçimle geçirdi. ne değişti? seçim periyotları kulüplerde zelzelelerin olduğu dönemlerdir. süreklilik esastır. benim kaç yıl süre için geleceğim, ileriki tasarruflarım önemli değildir. elbette benden daha iyi yapacak insanlar olacaktır.

    ‘misyonumuz şampiyonluk’

    galatasaray’ın futbolda şampiyonluğun adayı olmadığı bir sezon gösterin bana.. galatasaray’ın misyonu şampiyonluk. her sezon başlarken galatasaray şampiyonluğun en büyük adayıdır. kimsenin bunu değiştirmeye hakkı yok. hamza hamzaoğlu ile devam edeceğiz. seçilirsem düsturum belli. bütün branşlarda şampiyonluğun en büyük adayıyız. bu değişmeyecek.

    ‘başarısızlıkta çok şey kaybederim’

    - kulüpteki yöneticilik tecrübenizin az olması eleştiriliyor...

    20 senedir kulübün içinde sponsorluk yapmak ve yönetime destek vermek açısından varım. belki şu eksiğim var; gazeteye çıkıp “g.saray’a şunu yaptım” demedim. 42 seneden beri kendi şirketlerimi yönetiyorum. başarı çizgimiz belli. g.saray’ı yönetmeye talibim. g.saray 400 milyon dolar hacimli bir holding. kendi şirketlerimin hacmiyle yaklaşık eşit. yönetici olarak tecrübeye sahibim. 7 aydan beri yaptığım iş ortada. g.saray’da tecrübeli olmak ne anlama geliyor bilemiyorum. ticari hayatımda başarılı olmuş biri olarak şunun da farkındayım; g.saray’daki başarısızlık kendi özel ve iş hayatımı da etkileyeceği için bu riski bilmeden, anlamadan veya deneyimsiz birisi olarak göze alamam. genel kurul üyelerinin ve taraftarın bunu böyle değerlendirmesi gerekli. g.saray’da başarısız olursam çok şey kaybederim. g.saray’a sadece vermek üzere geldiğim için bu riskin nasıl alındığına bakmak lazım. başarısızlığı hiç düşünmüyorum.

    - riva arazisi için projeniz nedir?

    riva ile ilgili çok güzel bir proje çalışması başlatmıştık. seçilirsek devam edeceğiz. riva’nın 3. köprünün yapılmasının ertesinde değeri bir kat daha arttı. eskiden yapılan projenin revize edilmesi lazım. o revizyona çalışmıştık, yeni dönemde de devam edeceğiz. maksadım g.saray’ın gayrimenkullerinin g.saray tarafından değerlendirilmesi. bunların geliştirilmesiyle elde edilecek kârlılığın g.saray’ın kasasına girmesi yönünde çok büyük uğraşım var. mecidiyeköy’deki otel projesini g.saray kasasından harcayarak yapıyor. riva’da da aynı şeyi düşünüyorum. riva’yı yaparken, 4 veya 5 faza bölerek, g.saray’ın boğazından geçebilecek lokma haline getirip mecidiyeköy’deki tarzda gelişmiş projeyi yapıp gayrimenkulü o şekilde değerlendirmek istiyorum.

    --- alıntı ---
  • 88
    --- alıntı ---

    artık ligin bitimine çok az bir süre kaldı ve galatasaray oldukça avantajlı. şampiyon olacak mı sizce galatasaray, ne düşünüyorsunuz?

    tabii ki olacak. ben haftalar önce söyledim. yönetim olarak çok inandık. hem yönetimdeki birlik beraberlik hem takımdaki arkadaşlık... dolayısıyla şampiyonluğun gelmemesi için hiçbir sebep yok. herkes 4 yıldızlı formasını almaya başlasın, sonra kalmayacak, sizin aracılığınızla tekrar söylüyorum bunu. herkes forma açısından tedarikli olsun.

    galatasaray store’da 4 yıldızlı forma çıkarılıyor mu? çalışmalar ne durumda?

    gelmek üzeredir. geçen gün toplantısını yaptık 4. yıldızı nereye koyalım diye.

    florya’da hava nasıl? ali dürüst ve abdurrahim albayrak genelde oradalar. siz gitme fırsatı yakaladınız mı?

    florya’dan gelen haberler çok iyi. orası ali ve abdurrahim’e emanet, onların kontrolünde. çünkü orayı çok iyi idare ediyorlar. yönetim olarak zaman zaman gittiğimiz oluyor ama oradaki bütün kontrol onların elinde ve bu işi de çok iyi yapıyorlar. bizim yönetim olarak florya ile ilgili bir endişemiz yok. onlara da teşekkür ediyorum buradan tekrar. şu kısa sürede florya’yı çok iyi yönettiler, oyuncuların aidiyet duygusunu iyi bir şekilde geliştirdiler ve gayet başarılılar. gayet ortada her şey.

    başkan olmanız durumunda florya ile ilgili planınız ne olacak? listenizde ali dürüst ve abdurrahim albayrak yok. cüneyt tanman’ın sorumlu olacağı konuşuluyor. bu konuya açıklık getirir misiniz?

    şu aşamada biz sadece mevcut yönetim olarak şampiyonluğa odaklıyız. kulüp olarak odaklandığımız tek şey sportif başarı ve 4. yıldız. 31 mayıs’a kadar başka bir gündemimiz yok. ne kongrede ne de kulüpte böyle bir gündem var. biz bu dönemde galatasaraylılara gidip sadece seçimden sonra neler yapacağımızı anlıyoruz. bu periyotta bu konuyla ilgili herhangi bir tasarrufumuz yok.

    nasıl bir seçim öngörüyorsunuz?

    genel kurul üyelerinin seçime gelmelerini istiyorum. yüksek katılım çok önemli. galatasaray’ın demokrasisine yakışan bir seçim olmalı. genel kurul, galatasaray spor kulübü’nün sahibi, patronu. üyelerin sahip gibi davranması lazım. gelip oylarını kullansınlar. oylarını kime verdikleri önemli değil ama yüksek katılım, seçilecek yönetimi son derece kuvvetli yapacaktır ve başarılı olmaya itecektir. böyle büyük bir desteğe seçilecek yönetimin ihtiyacı var. bir de herkes formalarını alsın, sonra pişman olurlar.

    taraftarlar, seçim sürecinin şampiyonluk yarışının önüne geçmesinden korkuyor. kritik bir beşiktaş maçı da var önünüzde. siz bu görüşe katılıyor musunuz?

    ben bu görüşe katılmıyorum. mesela siz böyle bir şey hissediyor musunuz? seçim yarışı var ama bayram havasında. kim seçilirse seçilsin bu duruma itirazı yok. bu seçim tüzük gereği olmak zorunda. tarihi de böyle bir zamana denk geldi. ben ve kongreye katılacak tüm kişiler, başarılı giden sistemin önüne geçmemeye dikkat ediyoruz. biz takımı rahatsız edecek bir davranış içinde değiliz. seçim sürecinde yaptığımız taraftara ve kongre üyelerine planlarımızı anlatmak ve oy istemek. takımla ve florya ile ilgili bir görüş bildirme ve polemik üretme gibi bir durum yok. florya için karar seçimden sonra, yeni gelecek yönetimin inisiyatifinde olacak.

    sizin başkanlık planınız duygun yarsuvat yönetimiyle mi ortaya çıktı yoksa uzun zamandır böyle bir düşünceniz var mıydı?

    galatasaray’da başkan olmak istemeyen bir tane insan söyleyebilir misiniz? söyleyemezsiniz ama galatasaray’da başkan adayı olabilmek için kongrenin, genel kurulun, divan kurulunun sizi teşvik etmesi ve aday göstermesi lazım. biz ekim ayında göreve geldiğimizde, “biz geçici bir yönetimiz ancak sonraki seçime hazırlık yapıp içimizden başkan çıkarmalıyız ve seçime böyle girmeliyiz” diye konuştuk. şimdi biz bunu yapıyoruz. yönetime seçildiğim zaman başka olmak gibi bir hayalim yoktu ama kalbimin bir köşesinde galatasaray’a başkan olmak vardı. duygun başkan yönetimindeki gidişat ve performans sonunda yönetimdeki arkadaşlarım, “ağabey sen aday ol, biz seni destekleriz ve seninle çalışmak isteriz” dedi. bunun üstüne ben de galatasaray’da faydalı olduğumu görünce bu adaylığı kabul ettim.

    peki, başkan adaylığı fikrini yönetimden ilk kim ortaya attı?

    ilk fikir abdurrahim albayrak'tan çıktı.

    tekrar ali dürüst ve abdurrahim albayrak'ın yönetime girmeme konusuna dönecek olursak; sizin, ali dürüst'ün ve fatih altaylı'nın yediği bir yemek vardı. o yemeğin ardından bu karar kesinleşti. neler yaşandı o yemekte?

    ben bunu daha önce de söyledim. ben ali'ye yöneticilik teklifini, fatih altaylı ile yediğimiz yemekte etmedim. aynı yönetimde çalıştığımız için bire bir, yüz yüze konuşmamız oldu. ali'ye de abdurrahim'e de, "biz seçime gireceğiz. gelin siz de bu yönetimde olun. zaten mevcut yöneticisiniz, son derece de başarılıyız." dedim. bu düşüncemi, benim başkanlığım temelinde de ifade etmedim esasında. ali dürüst'ün kendisine de söyledim, "sen başkan ol, ben senin yönetiminde çalışırım eğer kabul edersen" diye. ali, "yok ağabey, ben 20 sene hizmet ettim. bu dönem görev almak istemiyorum." diye açıkça ifade etti. ben onun ağabeyiyim, o yüzden ali diye hitap ediyorum. son derece iyi ilişkilerimiz var, ben kendisini çok seviyorum ve son derece de başarılı buluyorum. dolayısıyla bizim aramızda 'sen-ben' davası yok. aynı şekilde abdurrahim'e de söyledim. fakat o da hastalığından bahsetti ve ailesi de gerçekten yönetime girmesini istemiyor. hastalığından dolayı tereddütleri var. saygı duyuyorum düşüncelerine. görevi zorla kabul ettirme durumu olamaz.

    şu an camianın içerisinde seçim havası nasıl? uzun zamandır deklare edilen bir inan kıraç etkisi var. bununla birlikte 'derin galatasaray' kavramı ortaya çıktı. bu durumun seçim döneminde ya da sonrasında bir etkisi olduğunu veya olacağını düşünüyor musunuz?

    hayır, hiç öyle bir şey düşünmüyorum. galatasaray'ın içerisinde 'derin galatasaray' diye bir şey yok. inan ağabey, galatasaray eğitim kurumlarına çok büyük etkisi geçen birisi. galatasaray bir bütündür. eğitim kurumu, sportif kısım diye bir ayrım yok. olaya böyle bakmak gerekir. galatasaray'ın bütün organları bütünün parçaları. herkes lise olsun, üniversite olsun desteğini devam ettiriyor. galatasaray'da 'derin galatasaray var' diye bir yorum yapmak son derece yanlış.

    aslında bu camia içerisinden çok kamuoyunda oluşan bir algı.

    bu bir algı yönetimidir. birileri bunun böyle olduğunu iddia ediyor. ben şu an seçimin içindeyim ve hiç böyle bir etki yok. ayrıca ben herkesle görüşürüm. inan ağabeyle de görüşüyorum, ünal ağabeyle de görüşüyorum, adnan polat'la da görüşüyorum... hepsi benim sevdiğim ve iyi ilişkiler içerisinde olduğum kişiler. herkesten de aynı şekilde sıcak bir kabul gördüğümü hissediyorum. dolayısıyla galatasaray içerisinde 'derin galatasaray var', 'liseli-lisesiz ayrımı var' gibi algılarla kutuplaşma yaratmak galatasaray'a ihanettir. ben bu kutuplaşmayı bitirmek ve birlik beraberliği sağlamak için adayım bir anlamda. çünkü ben herkesle barışığım, geçmişten gelen bir husumetim yok. galatasaray'ın gücü, kutuplaşmanın bitmesiyle daha da artacaktır. ben 'derin galatasaray' kavramını hissetsem kesinlikle söylerim. böyle bir şey yok.

    ünal aysal döneminde oluşan ve sizin bulunduğunuz yönetimde sıkça vurgulanan bazı sorunlar vardı. bunlara karşın ünal aysal seçimde size destek vereceğini belirtmişti. sayın aysal ile iletişiminiz ne durumda?

    ünal ağabey benim ağabeyim. beni sonuçta galatasaraylılar seçecek. benim geçmişe dönük bir husumetim, bir davam ve kavgam yok. insanlar yönetimdeki performansınıza da bakıyor. durup dururken kimse kimseye destek vermez. ünal ağabey durduk yere bana neden destek versin? inan ağabey, alp ağabey ya da adnan polat neden durduk yere destek açıklaması yapsın? bunu süzgecinizden geçirin. ben herkesle görüşüyorum ve konuştuğum herkesin desteğini istiyorum. son derece keyifliyim ve herkes de desteğini açık açık ifade ediyor. aklın yolun bir; galatasaray'da kim başkan olursa olsun bu dağınıklığı ortadan kaldırmak zorunda. hiçbir galatasaraylı bu bölünmüşlüğü kabul etmez. ben neden kabul edeyim? ben bütün açıklamalarımda şunu söylüyorum: "derin galatasaray, liseli-lisesiz ayrımı yapmayalım. herkes galatasaray için eşittir. aynı değerler paylaşılmalıdır." nitekim galatasaraylı olmak bunu gerektiriyor. birimizin diğerinden farkı olsun istemiyorum. çalışmalarım bu yönde sürüyor. eğer seçilirsem de bunu net olarak göreceksiniz. yönetimime bakın, 9 tane lisesiz 6 tane liseli var. ayrımla alakalı konuşurken bile hicap duyuyorum. ben onların hepsine galatasaraylı gözüyle bakıyorum, ayrımcı mantıkla bakmıyorum.

    türkiye'deki her kurumda, eski yönetimle ilgili "enkaz devraldık" ifadeleri kullanılır. siz mevcut yönetimden çıkan bir adaysınız. yöneticisi olduğunuz duygun yarsuvat dönemiyle alakalı, başkan olmanız takdirde eleştirileriniz olacak mı?

    galatasaray 110 yıllık bir spor kulübü rahmetli ali sami yen ağabeyin galatasaray lisesi'nde temellerini attığı. yıllar boyunca da kulüp belli bir seviyeye gelmiş. geçmişte yarıştığımız birçok spor kulübüne bakın. şu an neredeler, ne durumdalar. bir de galatasaray'a bakın. galatasaray deloite para ligi'nde 3 yıldır ilk 20'nin içerisinde. türkiye'de başka takım yok. yıllık 170 milyon euro getirisi var. avrupa'nın diğer liglerinin ardından 6. sırada. dünya ve avrupa'da bilinirliği en çok olan türk takımı galatasaray. 35 tane başkan gelmiş galatasaray'a ali sami yen ağabeyden duygun ağabeye kadar. geldiği noktada türkiye'nin en çok getirisi olan ve en başarılı kulübü. demek ki 110 yıllık periyotta bir başarı öyküsü var. bunda da 35 başkanın katkısı var. bu yadsınamaz.

    hal böyleyken işin pozitif tarafına bakmak lazım. yanlışlıklar olmamış mıdır? elbette olmuştur. bu yanlışlık ve hataları konuşmak yerine bunlardan ders alıp, yeni yönetimlerin aynı hataları tekrarlamamaları esas olmalıdır. galatasaray etiğine yakışan budur. kişileri cımbızla seçip, "şu şöyle yaptı, bu bunu yapmadı" demek yanlış. bu bir show business. 90+4'te top çizgiyi geçerse başka bir şey, geçmezse başka bir şey. bu kulüp 110 yılda buraya geldiyse herkesin payı olduğundan tek tek ayırmayı yanlış buluyorum. sizin aracılığınızla da galatasaray'a başkanlık yapmış kişilere, vefat eden varsa rahmet diliyor, hayatta olanlara da teşekkür ediyorum. iyi bir iş yapıp, galatasaray'ı başarılı bir kulüp haline getirmişler.

    ünal aysal geldiği ilk günden itibaren sportif başarıya vurgu yaptı. takım o dönemde toparlanıp tekrar avrupa'da adından söz ettirdi fakat borç da sürekli arttı. şu an mali yapının bozuk olduğu söyleniyor ancak takım yine şampiyon olmak üzere. siz de 2 yıl içinde borçları bitireceğinizi söylediniz. nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz?

    bakın, muhasebe açısından, kağıt üzerinde ya da tabloya yansıdığında evet galatasaray'ın borcu var. galatasaray, yaklaşık 400 milyon dolar hacmi olan bir holding. forbes dergisi bir araştırma yapsa, ilk 500 içinde 152. sıraya oturuyor galatasaray iş hacmiyle. böyle bir kuruluşun borcunun olması kadar doğal bir şey olamaz. büyük şirketlere bakın, herkesin borcu var. dünya lideri amerika, dünyanın en borçlu ülkesi. bu borcun niteliğine, içine girip bakmak lazım. ben şu an galatasaray'da finansman kısmını yönetiyorum ve bu borcun içine girdim. netice şu: galatasaray, eğer iyi yönetilirse borç hiçbir şey değil ve rahatsız edici hiçbir tarafı yok. hatta galatasaray, getirisiyle birlikte süper lig'de 2 farklı takımı şampiyonluğa oynatır. yapılması gereken, galatasaray'ı kendi imkanlarıyla yönetmek. borçlanırken, harcama yaparken har vurup harman savurmadan uygun bir şekilde borçlanmasını ve parasını uygun bir şekilde harcamasını sağlamak. biz o maksatla geliyoruz. 'galatasaray'ın borcu var', 'galatasaray batıyor' söylemelerini de yadırgıyorum. 7 aydır yönetimdeyim ve gayet de başarılı gidiyoruz. dediğiniz gibi bir kara tablo olsa bu başarı gelmez. oynayanların hepsi profesyonel. parası almasa sahaya çıkmak istemez. bu yüzden borç söylemini reddediyorum. evet, galatasaray'ın borcu vardır ama kara tablo içinde değildir.

    son 2-3 yılda galatasaray çok ciddi sponsorlarla anlaşmalar imzaladı ve önemli bir gelir kaynağı elde edildi. başkan seçilmeniz durumunda sponsorluklarla ilgili nasıl bir çalışmanız olacak?

    projelerimiz var. 7 aylık dönemde de bu konuda çalışmalar yaptık. bazı sponsorlarımızla yaptığımız anlaşmaların süresi doluyor. önümüzdeki dönem için yeniden görüşeceğiz. sponsorlar, artık sporda olmazsa olmaz durumda. özellikle şov getirisi çok az olan amatör branşlarda sponsora ihtiyacımız var. futbol takımımız için de keza öyle. çalışmalarımız sürüyor. bazılarının da hazırlığını yaptık. gayet de iyi gidiyor. seçildikten sonra da bunları deklare edeceğiz. türkiye'de sponsorluk aktivitelerinde düşüş var. ancak biz çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz ve seçilmemiz halinde seçimin ardından imzaları atacağız.

    basketbol şubesi için son günlerde odeabank ile anlaştığınız yönünde iddialar var.

    odeabank ile bu konu için görüşüyoruz. son derece iyi ilişkilerimiz var. kadın basketbol takımı, odeabank sponsorluğunda devam ediyor. kendilerine teşekkür ediyorum. verdikleri sözleri yerine getirdiler. erkek takımı için de görüşüyoruz. henüz bitmiş bir şey yok ancak pozitif devam ediyor.

    gelecek sezon nasıl bir galatasaray erkek basketbol takımı izleyecek taraftar?

    hoca ile de konuştuk. biz kendisine zaten bir bütçe vereceğiz. bu sezon yaşanan maddi sorunlar ve oyuncuların gidişi talihsizlik. sporcularla yapılan sözleşmeler, ciddi sözleşmeler. bir sporcunun parasını ödemediğiniz takdirde, ondan kurtulmuş olmuyorsunuz. o sizi yeterince etkiliyor. çünkü sporcuların hakları o sözleşmelerle korunuyor. buradaki talihsizlikler de gün farkıyla meydana geldi. oyuncular biraz sabırlı olsalardı 2. gün paraları ödenecekti. bu tabi oyuncunun görüşüyle ilgili. gitmek istiyorsa, bu durumu bahane gösterebilir. tabi burada takımın bir nakit akışı sistemi var. bu zamana kadar galatasaray'da kimse 'param kaldı' dememiştir. gelecek sezon ise daha iyi bir kadroyla, yine başarıya odaklı hareket edeceğiz. şu unutulmasın, galatasaray yarıştığı her alanda şampiyonluğun birinci adayıdır. böyle olmak zorundadır. bunun dışında başka bir görüşü olamaz. biz her zaman çıtayı daha yukarı çıkarmanın yollarını arıyoruz. basketbolda da aynısını yapacağız. gelecek sezon da taraftarımız sahaya sürdüğümüz takımı görünce bunu anlayacaklar.

    ergin ataman’la görüştüğünüzü söylediniz. sözleşme uzatma konusunda yaklaşımı nedir?

    ergin hoca çok beğendiğim bir koç. galatasaraylı zaten kendisi. milli takım’ın da koçu. avrupa şampiyonluğu olan son derece başarılı bir isim. dolayısıyla biz ergin hocayla çalışmayı tabi ki isteriz fakat benim şu an onun adına bir şey söylemem yanlış olur. bugün yönetimde olduğum için bazı şeyleri söylemem yanlış anlaşılabilir. yönetimde olmasam daha rahat konuşacağım ama şu an başkan yardımcılığı gibi önemli bir görevim var. bazı şeyleri ifade edemiyorum çünkü haddini aşmış oluyor.

    prandelli ile olan tazminat sorununu çözdüğünüz ve ergin ataman ile italya’ya giderek 7 milyon euroluk miktarı 3 milyon euroya çektiğiniz söyleniyor. bu konuyu açabilir misiniz?

    ergin hoca çocukluğu italya’da geçmiş ve ana dili gibi italyanca konuşan bir isim. prandelli de italyancadan başka bir dil bilmiyor. türkiye’deyken ergin’le ailecek görüşecek noktaya gelen bir arkadaşlıkları oluşmuş. prandelli ile olan konuyu mahkemede değil, barış içinde çözmek istiyorduk yönetim olarak. uzlaşmak istiyorduk. ergin prandelli’yle zaten görüşüyordu ve böyle bir durumun olasılığından bahsetti. sonrasında ergin’le birlikte kalktık apar topar milano’ya gittik. görüşmede bu kavgayı bitirmemiz gerektiğini ve bu konudan hem kendisinin hem de galatasaray’ın zarar göreceğini söyledik. uzlaşma yolu aradık, görüş alışverişi yaptık. 10 gün önce de avukatı geldi buraya. cas’taki miktar 7 milyon euro artı masraflardı. kendisine, bizim 3 milyon euroya çözmek istediğimizi söyledim. bir kerede olmadı bu. uzun süren bir görüşmeydi ama neticede işi bağladık ve imzalanacak protokolle dava çekilecek.

    prandelli’yle takımın son durumunu görüştünüz mü? bir düşüncesi var mı?

    herhangi bir görüşme olmadı. kendisi de bir şey sormadı.

    takımın en büyük iki yıldızı muslera ve sneijder ile ilgili görüşleriniz nelerdir? muslera’ya iyi bir teklif gelse satar mısınız, sneijder’in gitmesini ister misiniz?

    bir yönetim düşünün, 4 nala başarıya gidiyor. ben niye satayım 2 dünya yıldızımı? en iyi performanslarını bu sene gösteriyorlar. satmak intihar gibi bir şey olur.

    sneijder’in gelecek sezon bitecek sözleşmesiyle ilgili bir tasarrufunuz var mı?

    mevcut yönetim zaten kısa bir süre sonra görevini bırakacak. o yüzden böyle bir düşünce zaten yok. bu, yeni gelecek yönetimin işi.

    son zamanlardaki en önemli gündemlerden biri, zlatan ibrahimovic’i transfer edeceğiniz konusu… siz bunu yalanlasanız da geçtiğimiz günlerde cem kınay, “dursun başkan isterse ibrahimovic’i alır” şeklinde bir açıklama yaptı.

    cem orada yanlış bir ifade kullanmış. şöyle düzelteyim: galatasaray isterse her oyuncuyu transfer edebilir. galatasaray markası öyle bir marka ki, bütün yıldızlar gelmek ve oynamak ister. galatasaray da öyle bir kulüp ki, almak istediği her futbolcuyu alır. bu soru, seçilecek yönetimin karar vermesi gereken bir şey. bir şeyler söyleyip, onların kararına ipotek koymuş izlenimi yaratmak istemem. çünkü ben şu an görevdeyim.

    hamza hamzaoğlu’yla devam etmek istediğinizi zaten söylemiştiniz. olası bir anlaşmazlık durumunda, herhangi bir b planınız var mı?

    hamza bizim evladımız ve galatasaray’ı seven birisi. biz onu göreve çağırdığımızda ne para sordu ne de başka bir şey. hemen geldi. biz de sürekli hamza’yı çok beğendiğimizi söylüyoruz. galatasaraylı duruşu var, son derece beyefendi ve başarılı bir antrenör. o yüzden herhangi başka bir planımız yok.

    haziran’da tff seçimleri var. mevcut federasyonu nasıl buluyorsunuz?

    federasyonla ilgili temasları ali ile abdurrahim yapıyor. bu soru onların cevaplayabileceği bir soru. futbol federasyonu bizim federasyonumuzdur. biz hiçbir zaman federasyonla kötü ilişkiler içinde olmayız, bunun yaratılmasına da fırsat vermeyiz. ben seçilirsem bu iyi ilişkilerin devam etmesi görüşündeyim. hiçbir zaman kavgacı ya da negatif bakmıyorum.

    ezeli rakip başkanları aziz yıldırım ve fikret orman ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

    bu sorunun beni ilgilendiren bir kısmı yok. ben şu an başkan adayıyım. rakiplerimizle yaklaşık 110 yıllık bir serüvenimiz var. bu süreçte ilişkiler kendini oluşturmuş, belli bir seviyeye getirmiş durumda. bundan sonra kişisel tavır ve söylemlerle değişmesi mümkün değil. dolayısıyla bu zaman içinde değişim gösterebilir. yapabileceğim tek yorum, eğer seçilirsem galatasaray’ın menfaatlerini korumak yönünde son derece arzuluyum. başka da bir tavrım olamaz. galatasaray’ın menfaati ne gerektiriyorsa ben onu yaparım.

    --- alıntı ---

    http://www.webaslan.com/...u-alir-SXHBQ77652SXQ
  • 89
    bazı açıklamaları ile kendisini sorgulatan başkan adayı.

    (bkz: #1712592)

    takım şampiyonluğu garantilesin, 4.yıldız geyiğini yaparsın daha ortada kesin bir durum yok iken, "4.yıldızı nereye koyalım vallahi bilemedik" muhabbetine anlam veremiyorum.

    ayrıca yıllar evvel de aynı uslup ile "tüm yıldızlar galatasaray'a gelmek için can atıyor" diyen yöneticiler oldu. ama sonra ligi orta sıralarda bitirmiştik. ne gerek var böyle açıklamalara ? yıldız oyuncuyu al getir ondan sonra yap şu konuşmayı. getir sneijder'i, drogba'yı sonra söyle şu cümleyi eyvallah diyelim. daha başkan bile olmamışken ortada başkan olarak bir icraatın yokken bunları söylemesi bir başkan adayının bence hoş değil doğrusu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın