resim
Domènec Torrent Font
Görev:Teknik Direktör
Takım:San Luis
Yaş:62
Uyruk:İspanya
  • 2576
    kendisinden bekleneni sadece gençleri oynatması olarak görmek ve bugün açıklanan 24 nisan 2022 altay galatasaray maçı kadrosunu bu şekilde değerlendirmek eksik bir değerlendirme yapmaya yol açıyor. sanılıyor ki kendisi genç ve anlık olarak düşük seviyedeki oyuncular yerine tecrübeli ve anlık seviyesi daha yüksek olan oyuncuları tercih ediyor. halbuki barış alper yılmaz yerine arda turan'ın kadroda olması, olimpiu morutan kadroya giremezken ryan babel'in her maça ilk 11'de başlaması, hatta sacha boey yerine omar elabdellaoui'nin tercih edilmesi seviye farkıyla açıklanamaz.

    çünkü arda turan ağustos'ta yaşadığı talihsiz sakatlıktan bugüne kadar takıma hiçbir artı değer katamadı, olimpiu morutan aldığı süreleri ryan babel'den çok daha iyi değerlendirdi ve sacha boey de aldığı sürelerde omar elabdellaoui'den aşağı kalır bir performans sergilemedi. yani sayın torrent'in verdiği kararlar performans açısından da son derece tartışılır.

    sacha boey örneğine tekrar gelecek olursak, oyuncunun harika oynadığı 10 mart 2022 barcelona galatasaray maçı'nın ve gayet sağlam durduğu 17 mart 2022 galatasaray barcelona maçı'nın ödülü 17 mart sonrası hiç dakika almamak olmamalıydı. tabii ki burada omar elabdellaoui'nin hiç fena olmayan, hatta gayet iyi denilebilecek performansı ve boey'nin milli arada covid-19 geçirmesinin de etkisi var ama boey sözgelimi 18 nisan 2022 galatasaray yeni malatyaspor maçı'nda oynayabilirdi.

    sayın torrent'in sacha boey'i tercih etmemesinin omar elabdellaoui'nin performansıyla o kadar bağlantılı olmadığını 20 ocak 2022 galatasaray kasımpaşa maçı'ndaki deandre yedlin ve 6 şubat 2022 alanyaspor galatasaray maçı'ndaki patrick van aanholt (mevkisi sol bek olmasına rağmen) tercihleri de gösteriyor.

    benzer bir örnek olimpiu morutan için de verilebilir. oyuncu torrent'in gelişi sonrası oynadığımız 13 lig maçında (kadroya alınmadığı için yarınki altay maçını da dahil ettim) sadece 175 dakika süre aldı. 2 avrupa ligi maçında aldığı 16 dakikayı da eklersek 15 maçta aldığı toplam süre 191 dakika (torrent öncesi dönemde ise 1240 dakika süre aldı). bu süre yatırım yapıp fena performans da almadığımız genç bir oyuncu için zaten absürt bir süre, durumu daha da absürt kılan faktörler de şunlar;

    1- yerine oynayan isimlerin emre kılınç, sofiane feghouli ve ryan babel gibi performanslarıyla ciddi şekilde eleştiri alan isimler.

    2- takım torrent döneminde dış sahada çok ciddi bir yaratıcılık sıkıntısı çekiyor ve iç-dış saha fark etmeksizin kerem aktürkoğlu'nun ayağına bakıyoruz. olimpiu morutan bu konudaki eksiğimizi kapatabilecek, torrentball'u tekdüzelikten kurtarabilecek oyuncuların başında geliyor.

    3- oyuncunun defansif eforu ilk maddede saydığım oyuncuların hepsinden daha yüksek, dolayısıyla 90 dakika olmasa da başlangıç planında yer alıp 60-70 dakika oynaması top rakipteyken de işimize gelebilecek bir şey.

    4- oyuncu hem sağ kanatta, hem sağ içte hem de 10 numarada oynayabilen versatil bir oyuncu, dolayısıyla kendisinin varlığı ciddi bir taktiksel esneklik sağlıyor.

    takdir edersiniz ki bu kadar artısı olan ve tabelaya da etki edebilmiş (216 dakikada 1 gole katkı vermiş) bir oyuncunun böyle bir dönemde kadroya bile girememesi ciddi bir teknik ekip hatasıdır.

    barış alper yılmaz'ın şu anki seviyesi için çok olumlu şeyler yazamayacağım ama onun da 14 nisan 2022 galatasaray dinamo kiev maçı performansı sonrası 2 maç üst üste 21 kişilik kadroya bile girememesini doğru bulmuyorum. neticede şampiyonluk yarışında değiliz, örneğin yedeğe 2 kaleci konulacağına o kontenjan olimpiu morutan'a açılmıyorsa barış alper yılmaz'a açılmalıydı.

    torrent'in olimpiu morutan ve sacha boey'i kullanmamasının sebeplerine şuradaki entry'de değinmiştim; (bkz: #3366961). bu sebepler hocanın teknik direktör kimliği üzerinden geniş kapsamlı bir değerlendirme yapılıp sonuca varıldığında daha elle tutulur bir hal alıyor.

    hocanın teknik direktör karakteristiğini irdeleyecek olursak tercihlerini etkileyen bir sebep-sonuç ilişkilerini bulabiliriz;

    1- torrent eylemleri ve söylemleriyle gösterdiği üzere kafasında tek bir oyun şablonu olan, o şablonun dışına çıkmayı pek sevmeyen ve esneklik gösterme, elindeki kadroya uygun oyunu oynatma konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan bir teknik adam.

    2- torrent dar kadroyu tercih eden ve kadro istikrarından yana olan, bunu geniş kadrolu bir takıma geldiğinde de devam ettirmiş ve bu yüzden bazı oyuncuları kenarda unutmuş olan bir teknik adam.

    3- torrent şimdiye kadar gösterdiği üzere şapkadan tavşan çıkarabilen, futbolcuların performanslarını kısa sürede arttırabilen, hatta bazen futbolculardan kendilerinin bile kotarabileceklerini hayal edemediği rollerde ciddi performans alan bir hoca değil (fatih terim'in son dönemindeki ryan donk, ömer bayram, adem büyük, jason denayer, taylan antalyalı, kerem aktürkoğlu ve ozan kabak örnekleri gibi).

    4- torrent kriz durumlarını (kendisi geldiğinde camianın içinde bulunduğu durum gibi) iyi yönetebilen bir teknik adam değil, dolayısıyla kriz durumlarında güvendiği limana sığınıp fırtınanın dinmesini beklemeyi tercih eden bir teknik adam.

    5- torrent hem galatasaray'daki geleceği için hem de galatasaray sonrası geleceği için yüksek puan ortalaması yakalamak zorunda olan bir teknik adam.

    tüm bu etkenler göz önünde bulundurulunca torrent'in kadro ve ilk 11 tercihlerinin sebepleri berrak bir şekilde görünüyor kanımca. kendisi uygulatabileceği tek şablonu bu şablona en uygun oyuncularla oynatmaya çalışırken bu şablonun dışına çıkmamakta direniyor. sacha boey'i, olimpiu morutan'ı verimli kullanabileceği bir sistemi olmadığı ve var olan sisteminde bu oyunculardan verim alacak taktiksel dokunuşları yapamadığı için bu oyuncuları oynatmıyor. e bu da onun açısından bakınca gayet normal.

    yalnız galatasaray adına karar verecek olan isimler konuya galatasaray açısından bakmakla yükümlüler, ideal senaryoda bile eksiklerinden ötürü başarı şansı düşük olan bir teknik adamla idealden uzak olacağı az çok belli olan bir senaryoda yeni sezona başlamak intihar niteliğinde. dolayısıyla yeni yönetimin sayın torrent'in iş akdine ivedilikle son verip yerine çok daha iyi bir teknik adam getirmesi elzem. tahmin edilen rakama göre 1.7 milyon euro'luk hak edişini ödemek zorunda kalacağımız gerçeği de yönetimlerin gözünü korkutmamalı, çünkü görünen o ki o parayı ödememek ödemekten çok daha maliyetli olacak.

    kendisi özelinde son olarak şunu da söylemek istiyorum. insanlar etiketinden ötürü hocanın taktik bilgisini övme eğiliminde ve elbette kendisinin taktik bilgisinin ciddi manada yüksek olduğu çok açık. ancak 10 ocak 2022 tarihinden bu yana kendisinin taktik bilgisi hakkındaki övgülerin çoğu "fatih terim taktik bilmiyor", "fatih terim modern futbolu bilmiyor" ve "yabancı ve etiketli hocalar türk hocaların hepsinden çok daha iyi taktisyendir" yanılgılarına dayanıyor.

    işin gerçeği maalesef öyle değil. fatih terim halefinden sadece iletişim becerileri, motivasyon gibi parametrelerde değil, teknik direktörün kalitesi değerlendirilirken kullanılan 100 parametre varsa bunların 96'sında (ki yetiştiricilik ve taktisyenlik açısından terim lehine çok ciddi fark var) daha iyi bir teknik direktör. bunu hem 2 teknik adamın cv'lerinden, hem de 2021-2022 sezonunda aynı kadroya (ki torrent'in elindeki kadro takviyeliydi) oynattıkları oyunun kalitesinin farkından (özellikle torrent'in oyun içi tercihlerinin ve değiştirdiği şablonların takımın performansını nasıl aşağı çektiğinden) görebiliriz.

    etiketçilik ve önyargı hususunda galatasaray taraftarı da ciddi şekilde eleştirilmeyi hak ediyor diye düşünüyorum. taraftar artık belli etiketlere göre değerlendirme yapmamalı, başlangıç koşullarını her teknik direktör ve sporcu için aynı şekilde belirlemeli ve analiz yaparken önyargılarını değil gördüğü resmi temel almalı.

    yaşamakta olduğumuz torrent deneyimi bu konuda iyi bir ders almamızı sağlayacaktır umudundayım. fatih terim sonrası dönemin sallantılarını minimize etmek ve bu dönemdeki başarımızı da maksimize etmek istiyorsak, yani manchester united'ın sir alex ferguson dönemi sonrası yaşadıklarının benzerini yaşamak istemiyorsak yönetimlerin yanı sıra taraftarın da değerlendirmelerini daha akil bir şekilde yapması, "hakemi eleştirmeyelimcilik" tuzağı, "recency bias" tuzağı gibi tuzakların yanında etiket tuzağına da düşmemesi gerekiyor. umarım bu konuda gereken reaksiyonu veririz.

    torrent'e geri dönecek olursak umarım bizde kalan 5 maçını gayet iyi bir şekilde tamamlayıp bize o şekilde veda eder ve bizden sonraki kariyerinde de pek sanmasam da şu ana kadarki dönemden çok daha başarılı olur.

    tabii bizim ve onun için en ideal senaryo yıllar boyunca teknik direktörümüz olarak kalıp bizi başarıdan başarıya koşturması ancak oyun ve oyuncu tercihleri açısından kendi konfor alanının dışına çıkmadığı, hakemlerin takımı doğramadığı, takımın da oyun kalitesini skora yansıtma konusunda şanssız olmadığı senaryoda bile ligde 1.31, toplamda ise 1.2 puan ortalaması yakalamış bir teknik adam için bu ihtimal bilimde kullanılan "negligibly small (bilimsel açıdan ihmal edilecek kadar küçük)" bir ihtimal gibi görünüyor.

    not: entry'de sayın torrent'i fatih hoca ile kıyasladım. genelde torrent dönemi galatasaray ile terim dönemi galatasaray'ı kıyaslıyor, iki hocanın genel kalitesini kıyaslamaktan halihazırda var olan tartışmaları alevlendirdiği için kaçınıyordum ancak ikili arasındaki halef-selef olma durumu ve neredeyse aynı kadrolarla aynı sezonda çalışmış olmaları, ayrıca bu ikilinin ayrı ayrı değerlendirme şeklinin sadece galatasaray taraftarı'nın değil türk insanının genelinin yaşadığı etiketçilik probleminin bize yönelik ciddi bir yansıması olduğunu düşündüğümden bu kıyaslamayı yapmam gerekti.
  • 2577
    fatih terim gibi belli oyuncularda inat edip bazılarını kafaya takan hoca. fatih terim ile benzer oyun anlayışında, benzer oyuncular kullanmada, benzer inatları yapmada ısrar ediyor. özellikle yerli genç oyuncu oynatmama korkaklığı ya da inatçılığı her neyse çok benzer. kendine yakın gördüğü bazı veteran oyuncularda ısrar etmesi, genç oyuncularda yeterince ısrar etmemesi de benzer.

    sonuç olarak da üç aşağı beş yukarı aynı kötü performans devam ediyor.

    fatih terim'in zamanında eleştirildiği konularda kendisini savunmak da gereksiz fatih terim aşkıyla zamanında kendisine söylenemeyen eleştirilerin torrent'e söylenmesi sanki daha önce farklı oluyormuş gibi kendisine nefret saçılması da gereksiz.

    hatalardaki sorumluluğun çoğu burak elmas ve fatih terim'e ait olmak üzere torrent de dahil hiç kimse beceremedi bu sene. hatta biz taraftar olarak da başarısız olduk. bunu böyle kabul edip her şeye sıfırdan başlamak gerek artık.
  • 2578
    kendisinin galatasaray ve diğer takımlardaki oyuncu değiştirme huyunu şurada anlatmıştım: (bkz: #3365908)

    domenec torrent zaten oyuncu değiştirmeyi maç sırasında pek akıl edebilen biri değil. taraftarın isyanı zaten bu adam 70-80'den sonra değişiklik yapıyorken girecek oyuncu arda turan değil de morutan olsun, barış alper yılmaz olsun, hamza akman veya başkaları olsun da el yordamıyla topa küstürülmesinler.

    bu kararı en ince açıdan bile savunmaya çalışan arkadaşlar geçen hafta 70. dakikada gomis'in, 83. dakikada arda turan'ın, 90. dakikada alpaslan öztürk'ün girdiğini unutuyorlar galiba. geleceğe yönelik müthiş hamlelerdi gerçekten. mesela gomis'in oyunda olduğu süre boyunca hiç şut çekemeyip sadece dört kez topla buluşması harikaydı. gelecek sezon bize çok fayda sağlayacak diye düşünüyorum. 37 yaşında ama böyle alışsın sahaya ve futbola.
    peki arda turan'ın 8 paslık performansı? işte galatasaray'ın geleceği böyle oyuncular yedeklerden alınıp alıştırılarak hazırlanmalı. fatih terim nasıl kerem aktürkoğlu'da bunu yaptıysa domenec torrent hocamız da arda turan ve bafetimbi gomis'lerle aynısını yapmalı.
  • 2579
    elon musk'ın doge coini parlattığı gibi guardiola da bunu parlattı ama bak doge tutanın elinde patladı torrent de bizi patlatacak. **

    takım lige havlu atmış, avrupa macerası da yok hala daha neden inatla aynı şeyleri yapıyor anlam veremiyorum.

    kaybedecek bir şeyin yok çık değişik şeyler dene çaba sarf ettiğini görelim ama yok kendince garantiye gidecek.

    garantiye gittiği adamlar da 5 maç sonra yoklar, aslında o adamlar son 3 sezondur yoklar ama inatla onlarla devam ediyor.

    farklı oyuncu denesen biraz ne olur ama senin bir sistemin olmadığı gibi oyuncu seçiminde hep aynı. olmaz böyle teknik direktörlğl olmaz takım her hafta berbat oynuyor şansa bala kazanıyoruz.

    tez zamanda sende o gidecek oyuncularle git geri gelme mümkünse futbol piyasasından uzak dur.
  • 2580
    başkan adayları böyle böyle dediği için o da kalan tüm maçları kazanmak istiyor garanti oyuncuları seçiyor gibi komik argümanlar ile savunulan antrenör. burak elmas yönetiminin ibra edilmeme durunu ortaya çıkmadan önce de aynı oyuncularla oynuyor morutan ve barış alper’in yüzüne bakmıyordu. gören de barış alper’i morutan’ı oynatıyordu ve yeniliyorduk sonra ibrasızlık çıkınca geleceğini düşünüp onları oynatmamaya başladı zannedecek. kendisinin oynatıp da kestiği 2 oyuncu var; biri ömer bayram diğeri ise emre kılınç. morutan torrent geldiği günden bu güne mağlubiyet sigarası olmaktan öte gidemedi.

    bir de geleceğini düşünüyormuş? neyi düşünüyor? teknik direktör olarak geçmişi ne ki geleceğini düşünüyor? sözleşmesinde tazminatsız çıkış maddesi de yok. her türlü parasını alacak. sözlükte iddia edildiği kadar iyi bir hocaysa zaten ispanyol takımları kendisine teklif yapacaktır. ben hiç hedefsiz kalmış bir büyük takımda 3 maç üst üste galibiyet aldı diye kredi kazanan hoca görmedim. ama oyunculara seviye atlattı diye kredi kazanan çok gördüm. lampard mesela alt yapı oyuncularına seviye atlattı diye kredi kazanmıştı. ismail kartal sadece kazandığı için değil, arda güler’in, samuel’in, ceespo’nun falan yükselen performansları sayesinde kredi yarattı kendisine. yani 5 kişi savunma, 5 kişi hücum deyip savunmadan hücuma top şişirterek maç kasandınız diye kimse size kredi vermez.
  • 2581
    galatasaray'a bir şeyler katabileceğine inanıp takımımız başına getiren insanları affetmediğim galatasaray hocaları arasında bana göre en kötü hocalardan.
    sadece gitmesini istiyorum ve bekliyorum. bir daha da galatasaray'da yabancı hoca görmek istemiyorum. iyi yabancının türkiye'de zaten işi yok. bunu bile bile yabancının kötüsünü niye alıp başımıza bela edelim...
  • 2582
    ukalalık etmek istemem lakin kendisini yollayıp yeni teknik direktör getirmek demek maaştı, tazminatı vb. 50milyon türk lirası demektir. benim kulübün bütçesine bakınca anladığım, eğer bu yolu seçersek sonumuz kiralık oyuncuya yönelmek olabilir çünkü deniz hemencecik bitmiş olur. sadece bir senaryo paylaşmak istedim.

    bence de performansı çok kötüye çok yakın kaldı ki seneye de kendisini takımın başında görürsek hiç şaşırmayalım.
  • 2586
    hala kapının önüne konmamış olan çalıştırıcı.

    bu da galatasaray'ın ne kadar kötü yönetildiğinin bir göstergesi. dünya üzerinde hiç bir kulüp genç oyuncuları bu kadar itibarsızlaştıran, puan tablosu açısından bu kadar başarısız bir ismi ismi bu kadar uzun süre görevde tutmazdı.

    tazminat vs. geçiniz. torrent denilen zata verilecek 3 kuruş mu önemli? yoksa galatasaray'ın yarınları mı önemli?

    "galatasaray'ın durumundan endişe duyduğum için göreve talibim" diyen burak elmas maalesef şanlı galatasaray'ın en kötü başkanı oldu.
  • 2588
    tazminatı yoktur belki de doğrudur ama imzaladığı kontrat gereği hak edişi vardır. sonuç itibariyle bu adamla 1.5 yıllık sözleşme yapıldı ve herkes fatih terim ya da mancini gibi ben para falan istemiyorum diyerek gitmez.

    ya yeni başkan orta yol bulmalı ya da burak ve ışıtan kankalar kendi ceplerinden bu adamın parasını ödemelidir. ayrıca bir allahın kulu teknik direktörlük geçmişi neredeyse olmayan adama 1.5 yıl için neden 2.7 milyon euro maaş verildiğini neden sorgulamıyor onu da anlamıyorum?
  • 2589
    fazla uğraşmaya kurcalamaya gerek yok. kendisi galatasaray'ı çalıştırabilecek tecrübeye sahip değildir.

    kriz anlarını yönetmek, oyuncularla iletişim, taraftarlar vs. bunların üstüneden başarıyla gelmek sizi diğer teknik adamlardan bir tık üste taşır. ama kendisinde maalesef hiçbiri yok.

    taktik mevzusuna hiç girmiyorum bile. sadece oyun formatında ufak değişiklikler yapıldı ama bir sonucunu göremedik.

    illa birisi galatasaray teknik direktörü, oyuncusu, başkanı diye sevmek zorunda değiliz. işini iyi hakkıyla yapan, yapmaya çalışan sevilir; kötü yapan sevilmez.

    iyiyle kötüyü ayırmazsak zaten başarısızlığa da mahkum oluruz.
  • 2593
    (bkz: getirin ordan bir spor röportajı, torrent kardeşim taktik anlatacak)

    dünyanın en zorlu liginde arap ismail kadar bile fark yaratamamıştır. türkiye’nin en büyük camiasına gelip, bu derece etkisiz eleman işlevi gören bir teknik direktör hatırlamıyorum. yahu en etkisizlerden biri olan souness bile kadıköyde bayrak dikti, ne bilim riekerink bey çifte kupa aldı, hamza gitti 3 kupayı aldı getirdi, prandelli zamanında fenerbahçeyi en son içerde yendik, yav saftig ulan, saftig bile bi şeyler kattı şu camiaya. hadi bunları geç, çalıştırdığı tüm takımları küme düşürmekle ünlü olan hakan keleş bile bi şeyler yapabildi ligde en sonunda. hakan keleş diyorum, daha ötesi yok. geçtim saftig, prandelli, riekerink vs. hakan keleş kadar bile fark yaratamaz mısın ya.

    babel niye oynuyor diye imparator’un kulakları çınlıyordu her hafta, e bakıyosun torrent daha çok oynatmış. sistem değişmemiş, oyuncuların çoğu ileri gideceğine geriye gitmiş. yahu çıldıracağım, ne değişti şu takımda torrent geldiğinden beridir? allah rızası için biri yazsın yoksa sıfır bir dizisindeki berto karakteri gibi “ben kafayı yicem” diyeceğim en son. cidden ya, bir tane pozitif şey yok mu 30 milyonluk camiada iyiye giden. yok cidden.

    düşündükçe canım sıkılıyor yemin ediyorum…
  • 2594
    sene sonunda galatasaray’da kalabilmek adına hedefsiz takımı hedefsiz oyuncularla oynatan teknik adam.
    kalan tüm maçları kazansa ne olur kazanmasa ne olur, bu sene ki tek hedefimiz takıma geleceği oyuncuları kazanmak olmalı, illa alt yapıdan oyuncu oynatsın demiyorum, babel, feguli, muslera, arda yerine morutan, barış, beknaz, hamza yiğit gibi oyunculara şans versin istiyorum.
    ki tüm maçları kazansa da takımda kalamayacak.
  • 2595
    24 nisan 2022 altay galatasaray maçını izleme nedenim. takımdan bir beklentim yok ama maç önü ve maç sonu torrent hocamdan katalan aksanıyla taktik analiz dinlemek gibisi var mı?

    değerli hocam liyakatın ne kadar önemli olduğunu gözümüze gözümüze sokuyor adeta… yaşattığı bunca başarıya rağmen(ne oynadığı belli bir takım mesela) hala çaycı denmesi ve önümüzdeki sezon için istenmemesi ise maalesef ülkemizdeki genel anlayışın bize yansıması: türkiye’de hiç bir başarı cezasız kalmaz…

    kim ne derse desin, en büyük o mu bilmiyorum ama çok büyük…
  • 2597
    her maç arda ve babelden birşeyler bekleyen hocamız. ben alt yapıdan oyuncu oynatmıyor diye kızmıyorum. arda ve babel gibiler bu takıma hiçbirşey vermezken hatta götürüken başka şeyler denemediği için kızıyorum. babelin oynadığı topu al arkanı rakibe yasla sonra stopere oyna oyununu değil altyapıda ki çocuklar tribünden inecek herhangi biride oynayabilir.
  • 2600
    24 nisan 2022 altay galatasaray maçını izleyenlerin %90'ı gomis'in halini gördüğü halde kendisi ikinci yarıya yine gomis'le başladı. saplantılı hareketlerde bulunan hocaları sevmiyorum. gomis'in karakteri sistemine uyabilir. ama bu fiziken bitmemiş, standart topçular için geçerli. gomis ölmüş, üstünü örtecek hayırsever bekliyor. ama biz yine gomis seyrediyoruz. saçmalık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın