kendi ürettiğimiz haricinde olan herhangi bir eşya, elektronik, makine, hizmet, araç vs için artık erişim mesafemizin gittikçe uzadığı parite değeridir.
kendi ürettiğimiz hizmetlerin yakında değiş dokuş ile kullanacağı bir on yıllık sürece giriyoruz. misal kiminiz iyi reçel yapar evde bunu başka bir hizmet ile değiştirir, tesisatını onartır hizmet olarak verir, evde bahçede birşeyler çapalar taze sebze meyve verir.
80lerde erken 90larda gazeteler anneler için dikim modelleri verirdi kağıttan, gömlek için şöyle, abiye elbise için şöyle kesin diye ölçümler olurdu o kağıtlarda - açılınca iki gazete sayfası boyunda modeller çıkardı. işte bu işi kıvıran anneler veya anneannelere artık kumaş alınıp gidilecek. (o gazeteler kağıttan ev maketleri verirdi, hani trt 2 de şurada yapılmışı var denenlerden ^-^ cem yılmaz'ın dayanamayıp anektod yaptığından)
konfeksiyonlar özellinde hazır giyimlerde kalite düşeceğinden bayramlık tadında giysileri anne, eş - dost mahalle terzileri dikecek. o dikim süreçleri de aslında keyiflidir, iğnelerle dans edilerek kumaşlar birleştirilir üzerinizde, çay meşrubat ve bol sohbet ile büyük tekerlekli singerler veya farklı makinelerle dikilir.
kasabalarda veya ufak safiye yeri dediğimiz yerlerde hatta ufak şehirlerde yaşayanlar bu eski modele daha hızlı dönüş yapacak - bir bayramklı takım elbiseye 1.000 tl vermektense güzel bir kumaşı metresi 50-100 den 4 metre alacak.
aslında birazda bereketli ve şamatalı o eski "neşeli günler" filmi tadında yaşamlar başlayacak, keyif için marangozluk yapanlar eş dostun terası için sandalye masa yapacak, eş dost ona evde yaptığı üzüm likörü - meyve likörü veya bilimum alkollü alkolsüz tadlarla teşekkür edecek bir yaz boyunca belki de.
çocuklar ağaçlardan daha çok meyve toplayacak, daha çok sokakta olacak biraz daha iyi olacak muhtemelen - ve evde nostaljik pclerde, ps 2,3 lerde oyun turnuvaları olacak. , yenisi ateş pahası olacağından
büyük şehirlerde para dolaşımı daha hızlı olduğundan bu işler biraz farklı olacaktır, kapitalist sistemin dişlerinin keskinliği ve menzile yakınlık yukarıdaki senaryoların şehir genelinde nicelik olarak az yoğunlukta yaşanmasına sebep olacaktır.
öğrenciler komşunun çocuklarına karın tokluğuna özel ders verecek (muhtemelen hali hazırda yaşanıyordur) ufak paralara özel ders verecek ve idare edecek, belediyelerin ücretsiz kursları yeni hobi ve öğrenim sosyalleşme alanları olacak, bisiklet ve tabanvay değerlenecek - mavi kart için 200 vermek bile zulüm birçok insan için; facebookta yer alan paylaşım ve hobi ortak grupları ile önceden üretilmiş emtialar değişdokuş edilmeye devam edecektir.
daralan bütçelerle biraz daha yalın hayatlar başlayacaktır. birde artık gürcistan ve balkan asıllı dadılar döneminin biteceği dönem olacaktır . ( aylık 700$ - 800$ + barınma , yeme içme - çalışan çiftin %50 gelirine geliyor neredeyse)
dolar kuru değil düşen tl değeri sebebiyle yaşanacakların kısa bir fragmanını yazdım, bu tabi bizim "endüstriyel süper ligimizi" de katmerli etkileyecek, muhtemelen 3-4 sene takımlarımız sırtını doğrultmaya çalışacaktır. maddiyattan dolayı hayalet yabancı sınırı kuralı olacaktır
galatasaray'ımızın ise 2 sene daha transferde - dış transfer özelinde sakin olmak zorunda olacağı; kontrat yükümlülükleri sebebiyle sessiz kalacağı - arada belini biraz biraz doğrultacağı kur olacaktır. tl ile yükümlülük alıp € ile kazanacağımız 2 seneden sonra muhtemelen senede 2'yi geçmeyen ve avrupa özelinde mütevazi sayılacak rakamlara yıldızı sönmekte olan ve faydalı olmasını umacağımız oyuncular getirlecektir.
(bkz:
taffarel, hagi, popescu)
taffarel'in bir misyondayken terim tarafından aranarak çağrıldığını anlattığı bir röportaj olmalı - eski yazarlar yazmış olabilir. bildiğiniz manastırdan transfer etmiştik kendisini .
bu kadar yazdıktan sonra saat 00:00'da fame city'nin sincapları gibi delikten çıkarcasına çıkıp yönetim nerede transfer, neden oyuncuları satamadın bak kaç ay oldu diye iç yiyecek yazılar paylaşacak yazarlar olacaktır. onlara 1 doz temel britannica öneriyorum.
dostane bir uyarı; o sincapların sonu pek iyi olma(z)dı.