1
sporcuların form tutması için önemli, sistematik bir beslenme hadisesi.
ancak divan kurulu üyelerinin bilmesi gereken bir ömer seyfettin hikayesi aynı zamanda.
--- alıntı ---
koca ali, kendi işini doğru yapmaya çalışan ve kimseye eyvallah demeyen bir demirci ustasıdır. kimseye eyvallah dememek için çok zengin olan amcasının yanında bile çalışmak istemediğinden memleketini terk etmiştir. bir gün bulunduğu yerde bir hırsızlık olur ve suç koca ali’nin üzerine atılır. hiç kimse inanmasa da kadı inanmıştır ve cezası kesilmiştir; büyük demirci ustası koca ali’nin sol eli kesilecektir. kurtulması için kolunun diyetinin ödenmesi gerekmektedir. ama o bunu ödeyecek paraya hiçbir zaman sahip olmamıştır. sonunda onu sevenler zengin bir kasabı ikna ederler. yaşlı kasabın diyeti ödemesi karşılığında koca ali’den bir isteği vardır. ölünceye kadar yanında uşak ve hizmetli olarak çalışacaktır. koca ali kaçmayı da bu isteği yerine getirmeyi de kendine yediremez. neyse bedeli ödemeye hazırdır. demircilik sanatına olan aşkını bilen dostları araya girerek bir şekilde onu ikna etmeyi başaracaklardır. artık koca ali kasabın yanında hizmetli olarak çalışmaya başlamıştır. ama ne yapsa, ne etse bir türlü diyet sahibine yaranamaz. devamlı aynı cümleleri duyar.
- ulan ali!... kolunun diyetini ben verdim, yoksa çolak kalacaktın. benim sayemde kolun var.diye yaptığı iyiliği tekrarlamasına dayanamaz koca ali ve bir süre daha dişini sıkar. gece gündüz durmadan çalışmaya devam eder. diyet sahibinin karşısında asla bir saygısızlıkta bulunmaz. bu çabalarıysa ona yapılan zulmün dozunu değiştirmez.
koca ali, kendisine yapılan aşağılamalara dayanamadığı bir gün bilediği satırların en büyüğünü kapar, dirseğine kadar sıvadığı kolunu et kütüğünün üzerine koyar. diyet sahibinin gözlerinin içine bakarak satırı sol eline indirir. yerde duran elini alarak hacı kasabın önüne fırlatır. “sana bir kol diyet borcum vardı; al” der ve gider.
--- alıntı ---
taraftarı çok zorluyorlar.
biz galatasaray lisesi'ni bağrımıza bastık. dedik ki eğitim seviyesi yüksek, iş hayatları iyi, hür iradeli insanlar. bu kulübü en iyi şekilde yönetirler.
fakat bu gün görüyorum ki artık statükocu zihniyet korkunç noktalara ulaşmış. ancak çok güvenmesinler tüzüğe...
o satır o kola indiğinde, o kol kucaklarına fırlatıldığında taraftar diyetini ödemiş olacak.
unutmasınlar bu kulübü büyük yapan 20 milyon galatasaraylıdır. o 20 milyon taraftar sırtını döndüğü taktirde elinizde bir adet lise ve 3-5 öğrenciden başka hiç bir şey kalmaz.
ancak divan kurulu üyelerinin bilmesi gereken bir ömer seyfettin hikayesi aynı zamanda.
--- alıntı ---
koca ali, kendi işini doğru yapmaya çalışan ve kimseye eyvallah demeyen bir demirci ustasıdır. kimseye eyvallah dememek için çok zengin olan amcasının yanında bile çalışmak istemediğinden memleketini terk etmiştir. bir gün bulunduğu yerde bir hırsızlık olur ve suç koca ali’nin üzerine atılır. hiç kimse inanmasa da kadı inanmıştır ve cezası kesilmiştir; büyük demirci ustası koca ali’nin sol eli kesilecektir. kurtulması için kolunun diyetinin ödenmesi gerekmektedir. ama o bunu ödeyecek paraya hiçbir zaman sahip olmamıştır. sonunda onu sevenler zengin bir kasabı ikna ederler. yaşlı kasabın diyeti ödemesi karşılığında koca ali’den bir isteği vardır. ölünceye kadar yanında uşak ve hizmetli olarak çalışacaktır. koca ali kaçmayı da bu isteği yerine getirmeyi de kendine yediremez. neyse bedeli ödemeye hazırdır. demircilik sanatına olan aşkını bilen dostları araya girerek bir şekilde onu ikna etmeyi başaracaklardır. artık koca ali kasabın yanında hizmetli olarak çalışmaya başlamıştır. ama ne yapsa, ne etse bir türlü diyet sahibine yaranamaz. devamlı aynı cümleleri duyar.
- ulan ali!... kolunun diyetini ben verdim, yoksa çolak kalacaktın. benim sayemde kolun var.diye yaptığı iyiliği tekrarlamasına dayanamaz koca ali ve bir süre daha dişini sıkar. gece gündüz durmadan çalışmaya devam eder. diyet sahibinin karşısında asla bir saygısızlıkta bulunmaz. bu çabalarıysa ona yapılan zulmün dozunu değiştirmez.
koca ali, kendisine yapılan aşağılamalara dayanamadığı bir gün bilediği satırların en büyüğünü kapar, dirseğine kadar sıvadığı kolunu et kütüğünün üzerine koyar. diyet sahibinin gözlerinin içine bakarak satırı sol eline indirir. yerde duran elini alarak hacı kasabın önüne fırlatır. “sana bir kol diyet borcum vardı; al” der ve gider.
--- alıntı ---
taraftarı çok zorluyorlar.
biz galatasaray lisesi'ni bağrımıza bastık. dedik ki eğitim seviyesi yüksek, iş hayatları iyi, hür iradeli insanlar. bu kulübü en iyi şekilde yönetirler.
fakat bu gün görüyorum ki artık statükocu zihniyet korkunç noktalara ulaşmış. ancak çok güvenmesinler tüzüğe...
o satır o kola indiğinde, o kol kucaklarına fırlatıldığında taraftar diyetini ödemiş olacak.
unutmasınlar bu kulübü büyük yapan 20 milyon galatasaraylıdır. o 20 milyon taraftar sırtını döndüğü taktirde elinizde bir adet lise ve 3-5 öğrenciden başka hiç bir şey kalmaz.