son zamanlarda spor camiasında moda olan, ''giydir güzel bir hatuna mini etek, topuklu ayakkabı, alla pulla sundur programı...'' akımının son örneklerinden.
bu hanım kızımızın bu güne kadar ne doğru düzgün konuşabildiğini, ne konuğuna konuya hakim olduğunu gösteren mantıklı bir soru sorabildiğini görebilmiş değilim. zaten kendisine kıllığım, şu gözlerin gördüğü, kulakların duyduğu en büyük spor spikeri olan
caner eler'in ismini dahi söylemeyi beceremediği, fenerbahçe yalakası sorularla konuklarını sıkıştırma çabasına giriştiği günlerde artmıştı. kıllığımın başlangıcıysa
trt'deki
formula 1 muhabirliği zamanlarına dayanır. heralde röportaj yaptığı pilotlardan biri ben olsaydım ümüğünü sıkıverirdim o saçma salak sorulara muhattap olmaktansa.
''vat du yu tink ebaut istanbul end istanbul park?''
cevap: ''yedi yıl oldu lan gelip gidiyoruz buraya, biz türkçe öğrendik, siz başka soru öğrenemediniz anasını satayım!''