#592630'da ne demiş bu yazar arkadaşımız
milan baros için?
''... galatasaray'ın bakmakla yükümlü olduğu futbolcuların ilk sırasında...''
baros, hepimizin bildiği gibi galatasaray'da 3. sezonunu geçirmekte. ilk geldiği sezon, önemli bir sakatlık yaşamadan ligi gol kralı olarak kapattı. gösterdiği performans, kötü giden takımda yüzümüzü güldüren ender şeylerdendi.
ikinci sezona da çok iyi bir başlangıç yapmışken; hayvanoğlu hayvanın biri tarafından aşağıdaki darbeye maruz kalmış ve ayak tarak kemiği kırılmıştır.
http://i.radikal.com.tr/...6/fft5_mf278117.Jpegayak tarak kemiğinin kırılması, kronik bir sakatlık değildir. baros'un kariyerinde daha önceden ayak tarak kemiğinin kırıldığını, bu yüzden de en ufak darbede dahi kolay bir şekilde yeniden paramparça olduğunu hiç zannetmiyorum.
2 ayda düzelmesi tahmin edilen sakatlık,
yanlış tedavi ve uygulama sebebiyle uzamış; 2. ayın sonunda ayak tarak kemiğinin yanlış kaynadığı farkedilip tekrardan kırılıp vidalanmasıyla 2 ay daha sürmüştür. dolayısı ile totalde 4 aylık bir süreye tekabül etmektedir. bu süreçte kendisi hakkında pek çok dedikodu çıkmış, çek cumhuriyeti dünya kupasına katılamamasına rağmen spor medyasında ''kendisini dünya kupasına sakladı'' diye gerizekalı ötesi haberler çıkartılmıştır.
yaklaşık 4 ay sonra forma giydiği ilk maç olan
14 mart 2010 galatasaray ankaragücü maçı'nda da oyuna sonradan girerek golünü atmış ve sakatlık süresi boyunca kendine nasıl baktığını da bizlere göstermiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=wJoUXH_0w54 gelelim bu sezona. milan baros'un bu sezon sakatlandığı karşılaşma,
17 ekim 2010 galatasaray ankaragücü maçı'dır. pozisyonu çok iyi hatırlıyorum; rijkaard topun ağzında, sahada kasten oynamayıp da hocasının kellesinin gitmesini isteyen futbolcular varken milan baros, ileride tek başına bir oraya bir buraya koşarken, pozisyon icabı rakip oyuncuya pres yaparken artık kasları bu yüksek tempoya dayanamadı ve kendini yerde buldu. sahayı yine sedye ile terk etmek zorunda kalırken, ben üzüntümden ağlamak üzereydim. çünkü o gün sahada didişen 2-3 kişiden biri de baros idi, attığımız 2 gol de onun ayağından gelmişti zaten.
hem takımın ona olan ihtiyacı hem de kötü gidişimizden bir an önce sıyrılma isteğiyle; belki de tam olarak iyileşmeden antrenman safhasında tekrar sakatlandı ve geçen haftaya kadar kendisini resmi sitemizin sağlık raporu isimli köşesinden takip ettik. ama artık hazır, eminim ki oynadığı ilk karşılaşmada da yüz felci geçirmişçesine (!) dişlerini göstererek bir o yana bir bu yana koşturacak ve gollerine devam edicek.
elma ile armudu karıştırmayalım, karıştıranları uyaralım.
ekleme: bu arada unutmadan, onu meşhur eden ağız felçi geçirmişçesine abuk sırıtışıyla maç izleyişi değil; gol attıktan sonra hırsından dişlerini kıracak gibi sıkışıdır.
http://www.itusozluk.com/...er/milan+baros/27245