hücum gücü, futbol zekası ve oyuncu kalitesi olarak avrupa'da ilk beşe girebilecek kapasitedeki üçlüdür. haydi biraz bonkör davransak, ilk onda oldukları kesindir.
elbette bir futbol takımının başarılı olması için bu özellikler tek başına yeterli olmaz, ama bu üçlünün karşısında duran herhangi bir takımın, kim olursa olsun, önceliği bu üçlüyü durdurmak olacaktır. bu durum, bu tarz bir güce sahip bir takıma en büyük yararı savunmada sağlar. yani rakip takım öncelikle savunmayı düşüneceği için, pres özelliği de olan bu üçlü, rakibi kendi birinci bölgesine hapsetme şansına da sahipler.
sonuçta, bu akşam
* bu üçlünün ne kadar uyumlu ve birbirini tamamlayan bir üçlü olduğu da ortaya çıktı. tüm bunları söylerken, hala daha galatasaray'dan bahsediyor olduğuma da henüz kendimi inandırabilmiş değilim. ingilizcedeki tabirle "too good to be true"
*.
son olarak, dikkat ederseniz daha bu adamların istatistiklerine, kariyerlerine, kazandıkları kupalara...vs. girmedik bile. o zaman bize de o meşhur repliği söylemekten başka bir şey kalmıyor;
şimdi onlar düşünsün