• 59
    derbi dediğimiz 4 maç ise, diğer maçları minimal puan kaybıyla süpürdüğün takdirde olabilir.

    ama artık 4 maç değil, 8 maç. başakşehir ve trabzon da derbiye dahil ve 8 maçı kaybedersen "derbi kazanmadan" şampiyon olamazsın.

    hatırlayın geçen sene 8 derbiden sadece 1 puan alabildik. 23 puan kaybetmişiz, inanılmaz bir puan kaybı.

    geçmişe gidelim galatasaray şampiyon olduğu sezonlarda derbi karnesi nasıl bakalım.

    96-97 sezonu; 3 beraberlik, 2 mağlubiyet, 1 galibiyet=6
    97-98 sezonu; 3 beraberlik, 2 mağlubiyet, 1 galibiyet=6
    98-99 sezonu; 2 beraberlik, 1 mağlubiyet, 3 galibiyet=11
    99-00 sezonu; 1 beraberlik, 1 mağlubiyet, 4 galibiyet=13
    01-02 sezonu; 1 beraberlik, 1 mağlubiyet, 4 galibiyet=13
    05-06 sezonu; 1 beraberlik, 2 mağlubiyet, 3 galibiyet=10
    07-08 sezonu; 0 beraberlik, 2 mağlubiyet, 4 galibiyet=12
    11-12 sezonu; 6 beraberlik, 1 mağlubiyet, 5 galibiyet=21
    12-13 sezonu; 2 beraberlik, 1 mağlubiyet, 3 galibiyet=11
    14-15 sezonu; 1 beraberlik, 4 mağlubiyet, 3 galibiyet=10

    11-12 ve 12-13 sezonunda başakşehir'i baz almadım çünkü çıkışta değillerdi henüz ama o maçlarda üstünüz.

    başakşehir ve trabzon'un son yıllarda bize üstünlüğü söz konusu o yüzden derbiyi sadece fenerbahçe ve beşiktaş'la sınırlı tutamayız.

    kıyas yaparsak en az derbi galibiyeti gördüğümüz sene 96-97 onda 6 puan almışız. ama o zaman 3 takım ve trabzon'a karşı bir üstünlük vardı şimdi hem 4 takım var hem de üstünlük yok.

    96-97 sezonu toplanan puan 6. 16-17 sezonu toplanan puan 1.

    önümüzde 4 derbi var 3'ü evimizde. ez cümle; en azından 7 puan çıkarmak zorundayız derbilerde.

    7 puan çıkarmazsak şampiyon olur muyuz ? fenerbahçe, beşiktaş ve başakşehir'in akıl almaz puan kayıpları yaptıkları, bizim de çoğu maçı süpürdüğümüz takdirde evet.
  • 25
    ısrarla derbi kazanamamaktan şikayetçi olanların derbi kazanalım yeter, şampiyon olmasak da olur gibi bir şey söylediği vurgulanmaya çalışılıyor. öyle bir şey yok bir kere, onu bir netleştirelim. şuan 29 puandayız ve ligin bitimine 20 hafta var. fenerbahçe, beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor maçlarını çıkardığımızda 16 maç kalıyor. hepsini kazanırsak 48 puan daha 77 puan yapar ve şampiyonluğa yetebilir bunu herkes biliyor. sıkıntı şurada 16'da 16 yapılabilecek mi? kayserispor, sivasspor, alanyaspor ve göztepe gibi deplasmanlara gidilecek. içerde bursaspor, konyaspor ve antalyaspor gibi takımlarla oynanacak. üstelik ikinci yarı küme düşme mücadelesi olacağından can pazarı olacak. içeride 1, deplasmanda 2 beraberlik alsan saydığım şu maçlardan 71 puana düşüyoruz. bu da şampiyonluk için yetmez. o yüzdendir ki şu dört maçtan da en az 6, 7 puan çıkmalı. içeri de trabzonspor banko yenilmeli. beşiktaş ve başakşehir'den en az biri yenilmeli. igor tudor ile bu mümkün mü? bence değil. sıkıntı burada yoksa kimse demiyor her büyük maçı alalım. 26 galibiyet al, 78 puan etsin bak davana ama böyle birşey mümkün değil.
  • 26
    derbi galibiyetini sadece 3 puan olarak görmek büyük yanlış. ek olarak rakibin o haftayı puansız geçmesini sağlıyorsun, psikolojik olarak kırıyorsun ve diğer takımlara mesaj veriyorsun. lig, derbiler için hazırlık değil ama derbiler konsantrasyon anlamında avrupa maçlarına ciddi hazırlık niteliği taşıyabiliyor. fenerbahçe-vardar olayı hariç tabi.
  • 8
    en basitinden buruk bir sevinç yaşatır*. ligi hafta hafta yaşayanlar için derbi kazanamamak hatta kaybetmek çok can sıkıcıdır.
    ligin sonunda şampiyon olmak ne olursa olsun elbette güzeldir hatta derbi kazanmaktan bile güzeldir ama unutmamak lazım ki bir derbi galibiyetinin muhabbeti de 1 hafta sürer şampiyonluk muhabbeti de, yeni sezon başlayana kadar falan devam etmez.

    doğrusu fenerbahçe maçları çok önemlidir benim için. sözlük yokken 1 hafta kendime gelemezdim.*. sizleri bilmem ama dünyanın her yerinden bana e-mail yağıyor derbi* kaybettiğimizde, sadece derbi de değil, galatasaray her hangi bir maç kaybetmesin, saldırı başlıyor. * *
    hatta uefa finalinde galatasaray kaybetseydi, utanmadan yine kızdırmak için pusuda bekliyorlardı.

    bunda büyüdüğümüz semtin, arkadaş çevremizin ve asıl kendi tavırlarımızın da etkisi vardır elbette.*

    yemeği yine yeriz de tadı tuzu olmaz işte.
  • 33
    derbi nedir?

    galatasaray-fb veya galatasaray-bjk maçları. tudor efendi sadece bunları değil trabzon ve başakşehir'i de yenemiyor. eder sana 8 maç garanti puan kaybı.

    kalıyor geriye 26 maç. anadolu takımlarının hepsini içerde ve dışarda yeneceğimizin garantisi var mı? tabi ki yok.

    hayatımda böyle saçma şey duymadım. hamza bile şampiyon olduğu sene derbi kazanmadı mı?

    24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı'nda hangimiz şüphe ettik puan kaybedeceğimize. en ufak şüphe duymadan maç öncesi 4 yıldız koreografileri yaparak kazandık ve şampiyon olduk.

    winner takımın içine eden tudor bu maçları kazanmadan da şampiyon olacakmış, yersen.
  • 34
    başakşehir'in çıkış yakalamasıyla derbi kavramı değişti.

    yani istesek de istemesek de başakşehir de bizim rakibimiz ve bu adamları 2 senedir yenemiyoruz.

    derbi kazanmadan şampiyon olalım eyvallah da hedefleri küçülte küçülte gidiyoruz, başta derbi kazanmasak da olur nasılsa tüm anadolu maçlarını kazanırız fazla iyimser duruyor.

    bu takım bu psikoloji ve oyun anlayışıyla devam ederse anadolu'da da çok puan kaybederiz.
  • 35
    lig sonunda olabilecek senaryolardan birisi. 2017-18 sezonu içinde yüksek. lakin şu var, eğer ki bir adet takım ekstra puanlar alırsa o sene sonu şampiyonluk yaş olur. an itibari ile ligimizde ekstra puan alan bir takım yok gözümde, almışsa da saçma sapan maçlarda yediler o ekstra puanları. ligimizde büyük maç sayısı 2 iken trabzon ve başakşehir ile beraber bu sayı 4 e, rövanşlarla 8'e çıkıyor. 8x3=24, 34x3=102 102-24=78 puan gibi bir denklem hesabı yapmak fazlasıyla üzücü. 8 maça 0 puan verdiriyorlar bize taraftar olarak. fenerbahçe'den 1 aldık 79 oldu, antalya beraberliği etti 77. 20 hafta kaldı ligin bitmesine. bunların 4'ü büyük maç. onlara 0 dedirttiler bize zaten, kaldı 16. 16 haftada 14 galibiyet 2 beraberlik gibi bir şey yapmamız gerekiyor. içeride derbileri verirsek momentum falan zaten şu anda hakgetire. birde içeride derbi verirsek tepetaklak oluruz. şu günleri ararız.
  • 36
    çok zordur.

    şaka mı yapılıyor anlamıyorum. öyle bir hava var ki sanki anadolu takımlarıyla yapacağımız tüm maçları kazanacakmışız gibi düşünülüyor.

    birincisi ligin başından beri başarı sergilediğimiz sözde kolay maçlar öyle kolay geçmeyecektir artık. özellikle ligin ikinci yarısında herkes daha oturmuş bir kadroyla oynayacak, düşme potasındaki ve üst sıraları zorlayan takımlar bizi zorlayacaktır.

    ikincisi ve en önemlisi de şu. şu an bizim fb ve bjk'nin önünde olmamızın en büyük nedeni onların olmaz denilen takımlara puan kaybetmeleridir. peki bu hep böyle böyle gider mi?

    biz zor maç kazanamıyoruz malesef. iyi oyunculara, bir sisteme sahip takımlar bizi çok zorluyor.
  • 69
    dedik, dedik anlatamadık. sıkıntı derbi kazanamamak değil. derbi dediğin maç sayısı senede iki tane olsa neyse. fenerbahçe var, beşiktaş var, trabzonspor ver, şimdi başımıza bir de başakşehir çıktı. 8 maç ediyor. bunların hepsini kazanamadan nasıl şampiyon olacaksın? abi mümkün mü diğer bütün maçları kazanmak? al işte, 17 aralık 2017 yeni malatyaspor galatasaray maçında puan kaybı yaptık. mesela başakşehir'i yenseydik, şuan cepten yemiş olurduk. anlattık ama dinletemedik. neyse yapacak bir şey yok. igor tudor ve inşallah dursun özbek gidince güzel günler göreceğiz.
  • 44
    bu konu büyük bir demagoji konusu haline gelmiştir. evet, bu başlıkta gerçek özne şampiyon olmaktır, derbi kazanmadan şampiyon olmak da şampiyonluğun adını zerre etkilemez fakat dev bir "ama" var.

    bu demagoji dediğim gibi saçma sapan boyutlara geldi. bizdeki yanlış kullanımı doğru kabul ederek trabzon maçlarını da derbi sayarsak, burada asıl konu şampiyonluk yolundaki rakiplere, ciddi ve organize takımlara karşı düştüğümüz durumdur. objektif olarak yaklaşmaya çalışanları da asıl korkutan budur. diyelim anadolu takımlarına hiç puan vermedik, kesinlikle küçümsenecek başarı değildir, ama bu maçları kadro kalitesi farkı ile kazandığımız gün gibi ortadadır. ilave olarak burada büyük bir oksimoron vardır, her maça üç puan verilmiyor mu kafası burada çuvallamakta. anadolu takımından aldığın üç puan elbet önemli bunu vurguluyorken, gerçek rakibin olan 4 takıma kaybetmenin, kaybederken ezilmenin önemini neden vurgulamıyorsun? her maç puan açısından aynı öneme sahipse, ciddi rakiplere kaybedilen puanlardan sonra neden kulağının üstüne yatıp, hemen anadolu maçlarından gelecek puanlara kapılıyorsun? alanya'ya yenilseydik, gönül rahatlığı ile "olabilir, beşiktaş'ı yener telafi ederiz " diyebilecek miydik?

    puan kısmından devam edelim, senin potada bir rakibin olur, bu adama bir şekilde iki maçta da yenilirsin, ama genele vurduğunda başarılı isen diğer maçları kazanır şampiyon olursun, o zaman dersin "lan kaybettik de ne oldu?!?!". matematik şaşmaz, senin potada 3 ciddi rakibin var, 3 rakibe yenilmek daha da önemlisi ezilmek, matematiksel şansını her geçen gün azaltıyor. 11 puan fark nasıl eridi ise bu durumda daha da erime ihtimali oldukça yüksek.

    burada kimse "kadıköy'de feneri yenmeden ne yapayım şampiyonluğu" avamlığı peşinde değil, tudor'u veya başka gönül verdiğiniz şahısları savunurken karşı cepheye bu ithamı yapmayın. derbileri kaybetmek değil, ciddi rakiplere karşı düşülen içler acısı durumdur bizleri endişelendiren. mesela benim tesadüf eseri az sayıdaki yakın çevrem de ekseriyetle galatasaraylıdır, beraber izler ve değerlendiririz maçları, hamza ile gelen şampiyonlukta o 1-0'lık maçlarda sevinmedik mi, şampiyonluğu kutlamadık mı, aynı diğer sezonlarda olduğu gibi kutladık ama saatlerce konuştuk bu iş böyle gitmez, rahatsız edici şeyler var, geleceği yok diye. nitekim de ceremesini senelerdir çekiyoruz. kaldı ki orada ciddi maçlarda durum bundan iyiydi.

    birinci fatih terim döneminden örnekler veriliyor, bu maçlar ile ilgili, evet sadece sonuçlara bakarsanız doğru. fakat belirttiğim gibi fener'den dört gol yemek değil galatasaray taraftarının derdi, hiç bir zaman da böyle olmadı olmasın da, bu taraftarın derdi senin ne kadar kazanmayı istediğin, bunun için neler yapabildiğin. o dönemde 9 puan geriden gelip şampiyon olduğumuz sezonda ali sami yen'de yanılmıyorsam berabere kaldığımız fenerbahçe maçına gitmiştim. maç kitapçığı hala evde durur, kapakta yazan "9 puan fark varken de buradaydık, şimdi de buradayız". bu sadece lafta değildi. takım, oyun, mentalite hepsi tüm tribünlere bunu düşündürtüyordu. kaybetsek bile gönül rahatlığı ile biz bunlardan iyi takımız diyebiliyorduk mühim olan bu.

    ben beşiktaş'a kaybetmeyi önemsemem, beşiktaş'tan iyi takım olmayı önemserim benim için konu budur. bu sebepten bu sene şampiyonluk için oyun olarak geçmen lazım bu adamları. ha kaybedersin o ayrı olur, bu durumların ebedi klişesi johnson'un attığı golle yenildiğimiz maçı bırakalım şuraya. bir allah'ın kulu demiş midir "olmaz olsun böyle tarihin en başarılı galatasaray'ı!"?

    son olarak, kuruluş amacı türk olmayan takımları yenmek olan takımın bir taraftarı olarak ligde ciddi rakipler ile oynanan maçlar benim için şu sebepten önemli; diyelim derbilerde fark yiye yiye şampiyon olduk, (ha bu nasıl oluyor bu arada, rakiplerin istisnai puan kayıpları ile başka matematiksel açıklaması yok bu işin) şampiyonlar liginde ne yapacaksın? benim arena'da son gittiğim maç, astana beraberliğidir. ben o gün beşiktaş veya başakşehir hezimetlerinden kat kat daha fazla üzüldüm, grupta bir iddiamızın olmamasına, beraberlikte de yola uefa'da devam edecek olmamıza rağmen.

    bu demagojiye kapılmayın renktaşlar, oynanan futbola odaklanın, içinize siniyorsa şampiyonluk zaten bize anamızın ak sütü gibi helal. ben bu futbolu içime sindiremiyorum, önem indisini azaltmadan, oyuncu kalitesi ile kazandığımız anadolu maçlarının farkındayım, tehlike sinyalleri alıyorum.

    galatasaray için her kulvarda ikincilik başarısızlıktır ama galatasaray'ın tek amacı ligini şampiyon bitirmek değildir. bu sadece ilk adımdır atılması gereken, avrupa'dır gaye. takımın ciddi rakipler ile oynadığı maçlardaki oyunu, iyi şeyler vaat etmemektedir ilerisi için.

    benim 35 yaşımın birikimi ile galatasaray'a yüklediğim tek mana şampiyonluk değil sadece. başarı için harekete geçme, vizyonerlik, yapılmamışı kovalama, büyük hedef koyma, şövalye ruhu vs. bunlar ile özdeşleştirdim bunca yılda ben bu kulübü. derbi kazanmış, kazanmamış bir yere kadar, bu değerleri benimsemeyenlerin yetki sahibi olduğunu görmek, bu zihniyeti kulübe ve takıma sirayet ettirmeye çalışmalarını görmektir bizleri üzüntüye boğan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın