sanırım ilk yurtdışı deneyimini burada yaşıyor. türkiye'de futbol oynamak gerçekten dirayetli bir yapı gerektirir. görüldüğü üzere
güiza bu yapıya sahip değil.
la liga gol kralı olarak geldiği ülkemizde bu kadar başarısız olmasının sebeplerinden biri yanlış antrenör tercihleridir. gol kralı olduğu ekip hücumda geniş alanlar bulan bir ekipti. fenerbahçe ise
tsl maçlarında genel olarak baskılı oynar ve rakip defanslar sürekli alan daraltır. bu yüzden
güiza istediği alanları tam olarak bulamaz. gelgelelim bulduklarını da atamıyor. şöyle bir şey daha var ki
güiza'nın gol kralı olduğu sezon dışında parlak bir kariyeri yok.
fenerbahçe formasıyla attığı gollere bakacak olursak hep skoru ileri taşıyan goller atmıştır. kilidi açan golleri attığı maç sayısı çok azdır. yani halihazırda fenerbahçe 1-2 farkla öndeyken, rakip risk almışken gollerini atmıştır. bu da geniş alan topçusu olduğunu gösterir.
evet bitiricilik problemleri var. bu bir gerçek. komik denebilecek kadar kolay goller kaçırdığı da bir gerçek. ama kariyerinin bu denli düşüşe geçmesinin sebebi
fenerbahçe'nin yanlış transfer politikaları, antrenörlerin yanlış tercihleri ve
fenerbahçe taraftarının tezcanlılığıdır. bir futbol emekçisinin bu denli acı durumlara düşmesi gerçekten futbolu sevenleri üzmektedir. hangi formayı giyerse giysin, memleketinden uzaklarda kariyerini sürdüren (dünya kadar para alsa da ) bir futbolcuya futbol kamuoyunun sahip çıkması gerekmektedir. kendisi bir
lugano gibi çirkef olmamıştır hiçbir zaman. rakip taraftarı tahrik edecek hareketler yapmamıştır.
güiza sempatizanı olduğum sanılmasın. ama bir futbol emekçisinin bu denli acı durumlara düşmesi, üstelik bunun bizim ülkemizde olması beni üzmektedir.