resim
Daniel González Güiza
Takım:UD Roteña
Mevki:Santrfor
Yaş:44
Boy:1.83
Uyruk:İspanya
  • 501
    düşürüldüğü durum ne ilktir ne son olacaktır. ne yazık ki türk insanı ve ne yazık ki daha çok fenerbahçe taraftarı futbolcusuna bu şekilde davranıyor. enke rüştü kezman guiza vs vs

    bugün yaşanan olay futbol sevgime bıçak gibi saplandı diyebilirim. nasıl bu hale gelebiliyoruz. o adama o parayı verip rehavete uğramasını sağlayan, formsuz olduğunu görüp göndermeyen sizlerken nasıl gidipte bu adama böyle saldırıyorsunuz.

    yapılanlar yazıktır, kimse bile bile zevkinden gol kaçırmaz.
  • 502
    fenerbahçe-bursaspor maçında oyundan çıktıktan sonra eşofmanını giyip boynunu bükerek maçı izlemeye çalıştığı anın görüntüsü gerçekten yürek burkucudur.toplumsal genetik özelliklerimizin ne derece yıpratıldığına son derece vurucu bir örnektir.düşene bir tekme de biz vuralım mantığı maalesef toplumumuza yer etmiştir.
    bu örnek sonrası çok kötü oynadığı bir maçta nondayı çıkarmayıp onu seyircinin önüne atmayarak yerine hepimizi şaşırtarak elano yu oyundan çıkaran rijkaard gibi herşeyden önce insan olan bir teknik direktöre sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissetmeliyiz.
  • 504
    guizayı fazla sevmem hatta fenerbahçeli arkadaşlara alay konusu olarak kullanırım, babamı sinirlendiririm; hep bir araç olmuştur benim için şimdiye kadar. ama bugün oynanan maçta oyundan alınış hali, fenerbahçe taraftarının insanlık dışı tepkisi (ki daha kötülerini yapmışlardır) sonrası göz yaşlarını tutamaması bu adamın bir insan olduğunu hatırlattı bana.

    evet maçın başında 2 pozisyonu çok net harcadı, bir türlü son vuruşları başarılı yapamıyor bu adam, karşı karşıya pozisyonlarda büyük sıkıntısı var, performansı aldığı parayı karşılayacak cinsten değil bunların hepsi gerçek. fakat kim ister gol kaçırmak, kim ister o hataları yapmak. golcülük işi biraz moral işidir; basketbolda şutör olmaya benzetilebilir biraz. attıkça moraliniz düzelir sanki şansta sizin yanınızdadır, şutlarınız girdikçe girer ama kaçırmaya başlarsanız o gün en girecek şut bile girmeyebilir. forvet içinde gol atamadığı her hafta büyük bir strestir, hele beklentiler büyükse, hele taraftarın bu kadar tepkisi varsa, hele alay konusu haline geldiyse. guiza'da bana sorarsanız şu an bu ruh hali içindedir. maçlara büyük stresle çıkmaktadır. diyebilirsiniz ki ulan bu adam profesyonel bu işten dünya para kaldırıyor, kral arabalara biniyor ne stresi vs. derim ki size haklısın ama az empati yap be kardeşim bu adamın yerine koy biraz kendini.

    beğenmiyorsan oynatmazsın, yanlış transfer yaptığını düşünüyorsan yollarsın; sakatlığı sorunsa tedavi ettirirsin ama hep uçlarda yaşayan bizim gibi adama tepkinin b.knu çıkarmazsın affedersin. üzüldüm spor adına cidden. sporun asıl olayının eğlence olduğu unutuluyor.
  • 505
    az önce tv8'de kendisiyle "neden geldim istanbula?" eşliğinde hazırlanan kliple dalga geçilmiştir resmen. eğer fenerbahçe forması giymeseydi şu haline gerçekten üzülürdüm. aslında hiç üzülmüyorum desem yalan olur. artık spor programlarında bile dalga geçiyorlar adamla. klibin sonuna "bu da mı gol değil?" repliğini koymuşlar bir de. sen git la liga'da kariyerinin zirvesine çık, turkcell süper ligde böyle dibe vur. ben guiza'nın yerinde olsam artık burdan aldığım parayı kovalamaz, ispanya'ya giden ilk uçakla ülkeme geri dönerdim. hiç olmazsa havası tanıdık, suyu tanıdık. maskara olacaksa da kendi ülkesinin televizyonlarında olsun.

    sahi guiza "neden geldin istanbula?"
  • 507
    karakteri ve özel hayatı nedeniyle sahiden sempati duymam, futbolu da çok güzel gelmez ama la liga gol kralı ve avrupa şampiyonu ispanya milli futbol takımının forveti iken düştüğü şu hal oldukça kötüdür. fenerbahçe tipi agresif ve çirkef değil de duygusal ve hassas bir adam olduğu için geldiğinden beri çok yıpranmış olsa gerek.
    şaka maka iyi güldük, kazmalıkları yenilir yutulur cinsten değildi yani kusura bakmasın ama en nihayetinde onun da bir insan olması ve duygulara sahip olması kendisini maalesef modern dünyanın biraz pahalı bir soytarısı yapmıştır. parası ödendiği için artık fenerbahçe taraftarı onu gönlünce aşağılayabilir. onbinler tarafından küçük düşürülmüş ve artık dibi görmüştür.
    uzun yıllardır futbol piyasasında olmadığı için geldiğinde tam bir kapalı kutu ve birkaç ünvandan ibaret idi. özel hayatındaki olaylar ve uyum sorununun üstüne fazlaca gidilince bu günlere gelindi. harbiden bu adam geldiğinde dibim düşmemişti ama la liga'yı ve euro 2008'i izlemiş biri olarak "vay be" demiştim biraz da korkmuştum...
    gerektiğinde çok vahşi olabilen bir toplumuz, hele elimizde bahane ve karşımızda biraz savunmasız bir insan varsa. hamurumuzda var belki ama ülkeler, toplumlar ve ülkelerin futbol anlayışı arasındaki farklardan biri de bu olsa gerek.
    kendisine güldüğüm için hiç pişman değilim fakat harbiden be güiza, şaka maka 30 yaşında adamsın, madem böyle olacaktı, madem kaldıramayacaktın, madem sana bunları yapan sözde taraftara en azından kezman gibi bir "muşpiçka"* çekemeyecektin, keşke hiç gelmeseydin. flemenko diyarında kafan rahat oynasaydın biz de seni hep böyle hatırlasaydık...

    http://www.bundesliga.de/..._guiza_jubel_345.jpg
    http://www.zimbio.com/...Spain+Group+Euro2008
    http://1.bp.blogspot.com/...b2UdA/s400/guiza.jpg

    edit: ayrıca daha önceden belirtilmiş mi bilmiyorum kendisi 17 ağustos 1980'de doğmuştur.
  • 509
    her futbolcunun başına gelen talihsiziliği yaşayan adamdır guiza. maalesef bu artık bir kader gibi.. peki herşeyi geçtim,
    bu adam fener için nedir? ne ifade eder? parasını alırsa oynar, almazsa oynamaz değil mi?yarın öbürgün gider ispanya'dan
    bir takıma "fener bi skme benzemiyodu, dünyayı kandıramazdım.." diye sağa sola demeç verir...

    hasan şaş'ın, bülent korkmaz'ın galatasaray üzerindeki emeklerinin yanında, guiza'nın fenerbahçe üzerindeki emeği bir hiçtir..
    tıpkı hasan şaşı yuhlayan, bülent korkmaz'a küfreden bizlerin ayıbı yanında fenerbahçe'nin taraftarının ayıbı gibi..

    onlar futbolcusuna küfretti, biz ruhumuza..

    o günleri hatırladıkça, utanıyorum..
  • 510
    ağlaması sızlaması umrumda olmayan topçu . sorun kendisinde değil oynadığı kulüptedir , ama kendisi de öyle ağlayıp sızlamasın hiç .

    gaza gelinip bir yıllık başarı için saçılan tonla para harab olmasın diye kesilme zehmetine girilmedi hiç guiza. arkasında türkiye ligi gol kralı ve avrupa şampiyonasında harikalar yaratmış semih varken bile . hal böyle olunca bu yapılan yanlışlar hiç göz önüne alınmadı , kabullenilmedi . biz baroş'u ve kewell'ı aldığımızda kan kusan , bu adamlardan ne bekliyorsunuz diyenler kıçlarını parmakladıktan sonra saçılan paralara yanmaya başladılar tabi ki . halbu ki rekabet ortamı olsaydı belki de başarılı olabilirdi bu eleman . ne boka yarayacağı belli olmayan baroni'msiler , deniz barış'ımsılar ve bilica'msılarla buraya kadar gelebileceklerini anladılar tabi ki at gözlüklüler . galatasaray'ın transferlerini tanımayan futbol acizi rıdvan'ımsılar da neill'i jo'yu izleyince tanımaya başladılar. taktir etmelerini beklemiyorum bile .

    14 milyon euro'yu basıp guiza'yı alan kulüp , jo ve gio'yu 4 ay opsiyonlu kiralayan kulübe laf attı . bunun sebebi mevve veren ağacın taşlanması . beğenmezsek almayız kardeşim , sen şuan guiza'yı bursaspor'a satabilir misin ? hadi oradan .

    bir yanda harika oynamasına rağmen elano'yu oyundan çıkarabilen , hiç beklenmedik bir anda servet'i yedek kulübesine yollayan , kurtarıcı olarak emre çolak'ı oyuna alabilen bir hoca . diğer tarafta taraftarıyla laf dalaşına giren , onların baskısına göre mantalite uygulayan b planı olan bir dahi (!) .

    ee kardeşim daha yazarım ama iki büyük kulüp arasında bu kadar fark olmaz ki . bir yılda parlamış bir oyuncuyu bu kadar yüceltirsen bu olacak işte . şişir patlasın . adam inanamamıştır bu kadar ilgiye , sanki martin palermo geldi . guiza hiç ağlayıp sızlamasın , kör talih vurmuş dünyanın parasını kazanmıştır . gitsin xerez'de iki yıl oynayıp bıraksın futbolu sonra hayatı boyunca çalışmadan yaşasın . oh ne güzel ağlasın sızlasın bağrımıza basalım . bana da verin 14 milyon euro bende ağlarım arkadaş .
  • 511
    22 şubat 2010 fenerbahçe bursaspor macında düstüğü durum beni zerre üzmemiştir. ayrıca mutlu etmiştir. taraflı tarafsız üzüldük yada düşene vurmak gibi genellemerle kendimi ve kimseyi kandırmayacağım. profesyonel olarak meslek icra ediyor ve karsılığını fazlasıyla alıyor. basarılı olduğu zaman alkıslandığı gibi basarısızlığında protesto edilecektir. taraftarın hakkıdır bu düşene tekme vurmakla alakası yoktur. kombinesini formasını alan hafta ici işinden cıkıp macına gelen taraftarın takımını desteklediği gibi futbolcusunu protesto etmeye hakkı vardır. futbolcunun cözümü oturup ağlamak kendini acındırmak değil cok calısıp daha basarılı olmaktır. unutmamalı futbolda dün yoktur la liga kariyeri ve milli takımda yaptıkları taraftarı ilgilendirmez. vefa baska bir olgudur gercekler baskadır. milyon dolarların konusulduğu spor dalı sakatlandığı için protesto edilmiyor bahsettiğimiz futbolcu.
  • 513
    dünyada kimsenin ağlamasını istemem. fenerbahçe'de özer'le birlikte sevdiğim iki oyuncudan biri güiza. taraftarın ona yaptığı çok ama çok ayıp. bu adamın eski karısıyla ilgili iki gün önce fuhuş haberleri çıktı, çocuğunun velayeti kendisinde değil. özel hayatı tepe taklak aşağı iniyor.

    oyuncunun gözyaşlarıysa "rijkaard ile daum arasında ne fark var" sorusunun yanıtlarından sadece biri. umarım tez zamanda mutlu olacağı bir takıma gider.
  • 516
    sanırım ilk yurtdışı deneyimini burada yaşıyor. türkiye'de futbol oynamak gerçekten dirayetli bir yapı gerektirir. görüldüğü üzere güiza bu yapıya sahip değil. la liga gol kralı olarak geldiği ülkemizde bu kadar başarısız olmasının sebeplerinden biri yanlış antrenör tercihleridir. gol kralı olduğu ekip hücumda geniş alanlar bulan bir ekipti. fenerbahçe ise tsl maçlarında genel olarak baskılı oynar ve rakip defanslar sürekli alan daraltır. bu yüzden güiza istediği alanları tam olarak bulamaz. gelgelelim bulduklarını da atamıyor. şöyle bir şey daha var ki güiza'nın gol kralı olduğu sezon dışında parlak bir kariyeri yok. fenerbahçe formasıyla attığı gollere bakacak olursak hep skoru ileri taşıyan goller atmıştır. kilidi açan golleri attığı maç sayısı çok azdır. yani halihazırda fenerbahçe 1-2 farkla öndeyken, rakip risk almışken gollerini atmıştır. bu da geniş alan topçusu olduğunu gösterir.
    evet bitiricilik problemleri var. bu bir gerçek. komik denebilecek kadar kolay goller kaçırdığı da bir gerçek. ama kariyerinin bu denli düşüşe geçmesinin sebebi fenerbahçe'nin yanlış transfer politikaları, antrenörlerin yanlış tercihleri ve fenerbahçe taraftarının tezcanlılığıdır. bir futbol emekçisinin bu denli acı durumlara düşmesi gerçekten futbolu sevenleri üzmektedir. hangi formayı giyerse giysin, memleketinden uzaklarda kariyerini sürdüren (dünya kadar para alsa da ) bir futbolcuya futbol kamuoyunun sahip çıkması gerekmektedir. kendisi bir lugano gibi çirkef olmamıştır hiçbir zaman. rakip taraftarı tahrik edecek hareketler yapmamıştır. güiza sempatizanı olduğum sanılmasın. ama bir futbol emekçisinin bu denli acı durumlara düşmesi, üstelik bunun bizim ülkemizde olması beni üzmektedir.
  • 517
    sözlük yazarlarının da gaddar olabileceğini göstermiştir. adamın özel hayatı bitmiş, adam yaptığı işi düzgün yapamaz hale gelmiş, yani teorik olarak artık kendi mesleğini burada yapabilme ihtimali yok şu anda, çocuğunun durumu meçhul, olm yapmayın, koyun kendinizi adamın yerine. çekilecek dert değil bunlar. yuhalanarak, dalga geçilerek, staddan, kendi stadından kovulmak ne kadar üzücü abi. suç fener taraftarınındır, fenerbahçenindir, ayrı konular. sonuçta bu adam perişan durumda. ne bilim. ben çok üzüldüm adama. kezman'a da böyle üzülmüştüm. onu bundan da çok severdim üstelik, fenere gelmeden evvel.
  • 518
    başına gelen her şeyden galatasaray'ın sorumlu olduğu fenerbahçeli futbolcu.
    ispanya gol kralı olmuş, türkiye'de ödenen en yüksek bonservis bedeliyle transfer edilmiş bir oyuncu güiza. medya tarafından fenerbahçe de, aziz yıldırm da yere göğe konamıyordu geldiğinde. aynı zamanlarda galatasaray'da milan baros ve kewell transferleri yapılmıştı. yine medya burun kıvırmıştı galatasaray'ın transferlerine. baros zaten hiç bir yerde tutunamıştı, kewell ise hem yaşlı hem de hastaydı. güiza ise oklarını saplayacaktı durmadan. tutmadı işte.
    beklentinin büyük olması değil sorun, galatasaray'ın burun kıvrılan futbolcularından müthiş performanslar gelmesi.

    iki kulüp arasındaki farklar çok belirgin. birindeki en büyük skandal kaptan arda'nın sevgilisinin filmini izlemek için sinema kapatması, diğerinin ki grup seks partisi için otel kapatılması.
    biri roberto carlos gibi bir adamın istanbul'dan koşarak kaçmasına sebep olurken diğeri neill gibi bir tecrübeyi ve jo gibi gio gibi dünyanın tanıdığı gencecik iki futbolcuyu istanbul'a getiriyor. fenerbahçe'de nasıl huzur olsun.

    ben asıl gökhan ünal'a acıyorum. trabzon'dan huzursuzum diye kaçtı, fenerbahçe'nin eline düştü. kayserispor gökhan'ı bize vermedi zamanında inatla ve kayboldu gitti golcü. böyle giderse daha da beter olacak.
  • 520
    bursaspor maçında taraftarların tepkisi üzerine oyundan alınınca yedek kulübesinde maçı gözü yaşlı takip etmesi, belki de takımının kazanması için içinden dualar etmesine hakikatten çok üzüldüm. belli ki bu adamın sorunu öz güven ile alakalı, psikolojik bir durum. yoksa her oyuncu gol kaçırabilir. hakan şükür geçmişte neler kaçırdı. ya da ümit karan koca bir sezonu gol atamadan bitirdi. bunlar olağan şeyler. ancak güiza takip edebildiğim üzere her zaman bir çaba sarfetti kimse de aksini iddia edemez. işte tüm bunların üzerine dün geceki o ağlamaklı halini, suçluluk duygusunu gözlerinde görünce nedensiz bir şekilde aklıma lincoln geldi. kimi zaman güiza gibi kendi görev yetkisi bakımından takımına katkı sağlayamayan, ancak ondan ayrı biçimde ruhsuz oynayan, galatasaray'ı takmayan, oyundan alınınca yedek kulübesine uğramadan stadı terkeden ve galatasaray şampiyonluk mücadelesinin göbeğindeyken brezilya'da tatil yapıp takımın durumunu iplemeyen... sırf o göz yaşlarından dolayı, takımı için elinden birşeyler gelmediği için çaresizce arkadaşlarına yedek kulübesinden bile olsa destek sağlamasından dolayı en azından adam olarak, takım oyuncusu olarak, sorumluluk sahibi bir sportmen olarak tuttum bu adamı ben. lincoln gibi, roberto carlos gibi adı olan ancak kulüplerini iplemeyen, ruhsuz oyuncular olacağına iyi oynamasa da takımı için göz yaşları döken, sorumluluklarının bilincinde olan ve bunlara cevap veremediğini hissedince de suçluluk duygusu taşıyan karakterli bir oyuncum olsun. fenerbahçe sırf bu yüzden bu kişilikteki bir adamı kazanmalıdır.
  • 522
    böyle giderse (allah korusun) sonunun enke gibi olmasından ciddi şekilde korktuğum oyuncudur.

    la liga gol kralı olarak geldiği türkiyede, bursa maçında oyundan çıktıktan sonraki surat ifadesi ve gözyaşları çöküşün habercisi olmayı geçmiş çöküş yarılanmıştır.

    guizayı hiç ama hiç beğenmem bir forvet olarak. ispanyada geldiği noktayı da büyük ölçüde futbol şansına ve oynadığı takımdaki arkadaşları ile olan üstün uyumuna bağlıyorum. fenerbahçede ise son derece savruk ve kesinlikle motive değil. bir de sanırım duygusal yönü ağır basan bir adam. bunlara karısı hakkında çıkan (eski karısı) ve bir erkeği gerçekten yerle bir edecek haberler ve çocuğunun velayet davası da eklenince gerçekten psikolojik durumu endişe verici olmalı.

    fenerbahçe taraftarı tepki gösterebilir ve haklıdır da. ama birilerinin bu adama sahip çıkması gerekiyor.
  • 523
    fenerbahçe'ye geldikten sonra:

    - washington: kalp hastası oldu.
    - ortega: alkolik oldu.
    - daum: kokainman oldu.
    - enke: yıllar sonra canına kıydı.
    - guiza ağlamış çok mu?

    üzüldüm mü?

    yoo...

    banane arkadaşım. üzülecek çok oyuncum var zaten.
    kasapların arasında ezilen baros, kewell gibi yıldızlarım varken;
    büyük kaptana her maç birileri tekme tokat dalarken,
    sevgilisine küfürler yağdırılırken,
    kutsallarıma bile küfür eden şerefsizler varken,
    guiza'nın 3-5 göz damlası mı zorunuza gitti?

    oldu olacak para toplayıp rehabilite ettirin adamı!
App Store'dan indirin Google Play'den alın