185
https://youtu.be/YTQgnJ43RVI?t=197 (3.17)
oktay mahmuti'nin 3 eylül 2019 türkiye abd basketbol maçının son anlarında kaçan serbest atışlar hakkındaki yorumu. koçun basketbol anlayışı modern basketbol denen olguya zıttır, o daha çok old school olarak tabir edilen oyunu oynatmayı sever vs. fakat şunu herkes iyi bilmeli; oktay hoca, basketbolun felsefesi ve psikolojisi konularında avrupa'nın önde gelen spor adamlarından biridir. zaten son zamanlarda iskandinav ülkelerinde olsun, orta avrupa coğrafyasında olsun bu birikimini alt yaş kategorilerindeki oyunculara ve yeni nesil basketbol adamlarına aktarmakla meşgul. antrenörlük seminerlerine her zaman davet edilen biridir. dolayısıyla bu profildeki bir basketbol adamının söylediklerini dikkatle dinlemek faydamıza olacaktır.
sözlükte girmeyince girmiyor diye bir başlık var. olmuyor hanımlar beyler, bazen olmuyor işte. sezon içerisindeki serbest atış yüzdeniz %90'ın üstünde de olsa, her allah'ın günü antrenman sonrası 500, 1000 neyse artık serbest atış da çalışıyor olsanız ol-mu-yor bazen. hele o kritik an psikolojisi denen şey var ya, mahvediyor diken üstündeki sporcuyu. örnekler:
nba'de bu sezon %90,4 ile serbest atış atan danilo gallinari, 2019 fiba basketbol dünya kupası'nda italya'nın turnuvadaki kaderini çizecek serbest atışlarda 0/2 attı birkaç gün önce ispanya karşısında. aynı maçta bu sezon %90,3 ile serbest atış atan marco belinelli'nin 1/3'i var. danilo'yla marco'nun cedi'yle doğuş'tan daha iyi şutörler olduğunu belirtmeme gerek var mı?
(bkz: abd milli basketbol takımı/#2763358): dün oynanan 11 eylül 2019 abd fransa basketbol maçının son anlarında kemba walker ve marcus smart ikilisi kullandıkları 5 serbest atışın yalnızca 1'ini sayıya çevirebildi.
bir örnek de bizden olsun: https://youtu.be/yoqARc-S3G0?t=541 (9.01) sezon içerisinde %90'ın üstünde serbest atış atan milos teodosic'in karşılaşmanın en can alıcı noktasında 1/3 atması (sonuncusunu bilerek kaçırıp kaçırmadığı muamma).
kaçar abiler, serbest atış kaçar. hele ki en stresli anlarda o biçim kaçar. winner karakterleriyle bilinen kobe bryant'lar da, lebron james'ler de, michael jordan'lar da kaçırır. "serbest atış ya bu, serbest atış alt tarafı, nasıl kaçırırsın"la açıklamaya çalışırsanız siz bu işi, eleştiriniz içi dolu olmayan bayat bir söylemden ileri gitmez.
cedi hakkında bir diğer gülümseten söylem de şu olsa gerek: "çalışmüyür!" :( valla beyler, çalışmayan adamı nba'de, basketbolun en üst düzeyinde barındırmazlar bence. ayrıca pardon da, nereden biliyorsunuz olm adamın çalışmadığını? cem dizdar gibi konuşayım hatta; cedi'nin çalışmadığı konusundaki metafiziksel söylemlerinizi hangi kant diyalektiğiyle bağdaştırıp mevzubahis iddianızı varsayımsal bir hipotezden ziyade pratiğe döker bir vaziyet-i ahval içerisindesiniz? wtf? diyin onu bi' bağa, ühüh.
avrupa'da oynadığı dönem luka doncic'in hemen arkasında rising star diyez2 ya da diyez3 olarak lanse edilen bir oyuncuya, nba'deki ilk senesinde hiç de fena süreler almayan bir sporcuya, nba'deki ikinci senesinde oynadığı takımın birkaç oyuncuyla birlikte neredeyse lideri konumudaki bir genç potansiyele "balon", "çöp", "overrated" etiketlerini uygun görmek zırcehaletten başka bir şey değil. kimseye zırcahil deme cüretini gösterecek değilim, sadece söylemlerin zırcahilce olduğunu ifade ediyorum ki eleştiriyi eleştirmek de hakkım herhalde, hı?
hadi öpt.
oktay mahmuti'nin 3 eylül 2019 türkiye abd basketbol maçının son anlarında kaçan serbest atışlar hakkındaki yorumu. koçun basketbol anlayışı modern basketbol denen olguya zıttır, o daha çok old school olarak tabir edilen oyunu oynatmayı sever vs. fakat şunu herkes iyi bilmeli; oktay hoca, basketbolun felsefesi ve psikolojisi konularında avrupa'nın önde gelen spor adamlarından biridir. zaten son zamanlarda iskandinav ülkelerinde olsun, orta avrupa coğrafyasında olsun bu birikimini alt yaş kategorilerindeki oyunculara ve yeni nesil basketbol adamlarına aktarmakla meşgul. antrenörlük seminerlerine her zaman davet edilen biridir. dolayısıyla bu profildeki bir basketbol adamının söylediklerini dikkatle dinlemek faydamıza olacaktır.
sözlükte girmeyince girmiyor diye bir başlık var. olmuyor hanımlar beyler, bazen olmuyor işte. sezon içerisindeki serbest atış yüzdeniz %90'ın üstünde de olsa, her allah'ın günü antrenman sonrası 500, 1000 neyse artık serbest atış da çalışıyor olsanız ol-mu-yor bazen. hele o kritik an psikolojisi denen şey var ya, mahvediyor diken üstündeki sporcuyu. örnekler:
nba'de bu sezon %90,4 ile serbest atış atan danilo gallinari, 2019 fiba basketbol dünya kupası'nda italya'nın turnuvadaki kaderini çizecek serbest atışlarda 0/2 attı birkaç gün önce ispanya karşısında. aynı maçta bu sezon %90,3 ile serbest atış atan marco belinelli'nin 1/3'i var. danilo'yla marco'nun cedi'yle doğuş'tan daha iyi şutörler olduğunu belirtmeme gerek var mı?
(bkz: abd milli basketbol takımı/#2763358): dün oynanan 11 eylül 2019 abd fransa basketbol maçının son anlarında kemba walker ve marcus smart ikilisi kullandıkları 5 serbest atışın yalnızca 1'ini sayıya çevirebildi.
bir örnek de bizden olsun: https://youtu.be/yoqARc-S3G0?t=541 (9.01) sezon içerisinde %90'ın üstünde serbest atış atan milos teodosic'in karşılaşmanın en can alıcı noktasında 1/3 atması (sonuncusunu bilerek kaçırıp kaçırmadığı muamma).
kaçar abiler, serbest atış kaçar. hele ki en stresli anlarda o biçim kaçar. winner karakterleriyle bilinen kobe bryant'lar da, lebron james'ler de, michael jordan'lar da kaçırır. "serbest atış ya bu, serbest atış alt tarafı, nasıl kaçırırsın"la açıklamaya çalışırsanız siz bu işi, eleştiriniz içi dolu olmayan bayat bir söylemden ileri gitmez.
cedi hakkında bir diğer gülümseten söylem de şu olsa gerek: "çalışmüyür!" :( valla beyler, çalışmayan adamı nba'de, basketbolun en üst düzeyinde barındırmazlar bence. ayrıca pardon da, nereden biliyorsunuz olm adamın çalışmadığını? cem dizdar gibi konuşayım hatta; cedi'nin çalışmadığı konusundaki metafiziksel söylemlerinizi hangi kant diyalektiğiyle bağdaştırıp mevzubahis iddianızı varsayımsal bir hipotezden ziyade pratiğe döker bir vaziyet-i ahval içerisindesiniz? wtf? diyin onu bi' bağa, ühüh.
avrupa'da oynadığı dönem luka doncic'in hemen arkasında rising star diyez2 ya da diyez3 olarak lanse edilen bir oyuncuya, nba'deki ilk senesinde hiç de fena süreler almayan bir sporcuya, nba'deki ikinci senesinde oynadığı takımın birkaç oyuncuyla birlikte neredeyse lideri konumudaki bir genç potansiyele "balon", "çöp", "overrated" etiketlerini uygun görmek zırcehaletten başka bir şey değil. kimseye zırcahil deme cüretini gösterecek değilim, sadece söylemlerin zırcahilce olduğunu ifade ediyorum ki eleştiriyi eleştirmek de hakkım herhalde, hı?
hadi öpt.