1334
galatasaray resmi sitesi'nden transfer haberi geçtiğinde, milyonlarca galatasaray'lı nasıl da heyecanlıydı, coşkuluydu. gecelerce nöbet beklenmişti sitede, haberi ilk ben duyayım diye. duyuldu, karşılamaya binlerce taraftar gitti. nihayet hagi baba'nın hasreti dinecekti. bir 10 numara getirdiler. tam da cihan'ların, orhan ak'ların, necati'lerin yüzünden futboldan nefret etmek üzereyken, koşturdular bizi galatasaray dükkanlarına, sıraya soktular ali sami yen kombine gişelerinde.
ilk maçlarda cezalıydık, sokmadılar tribünlere. ilk çıktığımız maç avrupa kupası eleme maçıydı. ali sami yen çıkış tünelinden lincoln'ün silüeti göründüğü anda kıyametler koptu.''lincooooonl, lincooooln'' fantastik bir futbolcuydu, topun kendisine gelmesi için yalvarır olmuştuk. şaşı pasları şaşı yapıyordu sevmeyenlerini. ilk sene öyle veya böyle geçti, anladık ki sorunluydu. sanki futbolu zevk için amatörce oynuyordu. para vermeseler bile oynayacaktı zaten. o yüzden endüstri futbolu için fazlaydı.
çalım attı diye dövdüler, topu sektirerek yürüdüğü için küfür ettiler. geç geldiği için kızdılar, ceza kestiler. ikinci senesinin ikinci yarısı tam bir fiyasko oldu. ilk yarının en başarılı futbolcusu birden bire itin kıçına giriverdi. düğmeye basılmıştı, bülent'e verdiler lincoln'ün sehpasını devirme görevini. tereyağdan kıl çeker gibi kurtuldular lincoln'den. oynadığı sürece an meselesi olan futboldan nefret etmemi engellemişti.
galatasaray ligi 5. bitirirken, son maçlarda oynadığı futboldan, lincoln'süzlükten artık karar vermiştim. bırakacaktım taraftarlığı. zaten futbolu sevmiyordum, bana futbolu sevdiren dünyada 10 futbolcu yoktur. ve tam yeter derken, lincoln zararın neresinden dönersek kardır mantığıyla iptal edildi. surinam'lı geldi, lincoln gitti. bu demekti ki endişeye gerek yok, lincoln'den çok daha iyisi gelecek.
1 ağustos 1996 da hagi türk futbolunun kaderini değiştirmek üzere istanbul'daydı. 1 ağustos 2009 da elano blumer, galatasaray'ın unutulmaya yüz tutmuş avrupa karakterini yeniden hortlatmak üzere imzayı atıp 9 numaralı mübarek galatasary formasının arkasına ismini yazdırdı.
bazıları vardır gelirken iz bıraktığı gibi giderken daha büyük iz bırakırlar. teşekkürler lincoln, sen gitmeseydin, sen geçen yıl son düzlükte bülent'le dalaşmasaydın, vak vakları ürkütmeseydin, bugün elano diye bir futbolcu gelmeyecekti. bu büyük fedakarlığın için, beni futbola bağlayan pamuk ipliğini mumladığın, biraz daha sağlamlaştırdığın için bile her şeye değerdi. çok futbolcuya yaptığım tezahüratları haram ettim ben. çok futbolcuyu sildik, attık gönlümüzden.
geldiğin, oynadığın, büyük futbolcu refleksi gösterip direndiğin, volkan'la dalaştığın, erdoğan arıca'ya boka bakar gibi baktığın, plajda eğlenip kampa gelmediğin, gelmeyip küfür ve ceza yediğin, atalardan miras 10 numaralı formayı en kralımıza bıraktığın, yerine elano isminde bir büyük futbolcu aldırdığın için, senin ismini ne kadar bağırdıysam helal olsun. bana futbolu sevdirdin, en iyi gününde de en kötü gününde de, güle güle. yolun ve bahtın açık olsun.