burak yılmaz

	Burak Yılmaz
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	-
	Yaş	:	39
	Uyruk	:	Türkiye

• 1601

  bu adam neden kaleye bakmadan şut atıyor ?
  topu ayağına aldığı zaman etrafında ne olup bittiğini veya kalecinin konumunu önemsemiyor.
  sadece topa odaklanıp, allah ne verdiyse vuruyor.
  
  kendisi ilk geldiği zaman, takımımızda 5 tane forvet olmasına rağmen bize şl için golcü lazım demiştim.
  o dönem bizim çok bilmiş arkadaşlar, "adam ligde 32 gol atmış daha ne golcüsü istiyorsunuz ? bla bla bla.." tarzında entryler giriyordu.
  adamın trabzonspor forması altında gösterdiği avrupa performansı ortada. üst düzey bir oyuncu değil burak, anlayın amk.
• 1602

  16. şampiyonlar ligi maçında da gol atamamıştır umarım 17.sinde atar.
  
  ben her pozisyon sonrası elleri kafasında burak pozu görmekten sıkıldım.
• 1603

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı'nda takımda elinden geleni ardına koymayan, deneyen, koşan, pres yapan, maçı isteyen,sorumluluk alan 3 adamdan biridir. diğerleri için (bkz: fernando muslera) (bkz: emmanuel eboue)
  
  edit: uyarılar için defansicapsalmayayollayangolcu teşekkür ederiz. kafamız hala güzel heralde *
• 1604

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı'nda yanımdaki, arkamdaki adamlar maçı bıraktılar burak yılmaz'a giydirmeye başladılar. ne olursa burak yılmaz. hatta öyle bir noktaya geldi ki durum aydın yılmaz'ı burak zannedip aydın top kaptırsa burak'a salladılar. umut top kaptırır burak yılmaz dediler. ne anası kaldı ne bacısı. ben en son bunu hakan şükür'de görmüştüm. evet burak gol kaçırdı ama pozisyona girdi. bunları kesinlikle gole ilerleyen haftalarda çevirecektir. daha önce de çevirmiştir. hülasası bu kadar tepkiyi haketmeyen galatasaray'ın mevcut kadro yapısı itibariyle en iyi forvet oyuncusudur.
• 1605

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı'nda yediğimiz ilk golün öncesinde yaptığı embelce hareketle takımının maçı kaybetmesinin baş sorumlusu olan oyuncu. oysa ki o dakikaya kadar her şey çok iyi gidiyor ve oyunun temposunu tamamen istediğimiz şekilde ayarlıyorduk. maçı tribünden izlemiş biri olarak, sanırım çok uzun zamandır bir galatasaray futbolcusuna bu kadar aleni şekilde küfür etmemiştim. bunu bir marifet ya da benzeri bir şey olsun diye söylemiyorum. gerçekten sinirlerim o dakikada tamamen boşaldı. zira bu maçın telafisi olmadığını, rakibin golü bulduktan sonra da kolay kolay pozisyon vermeyeceğini ve golü bulmamızın çok zor olduğunu (şampiyonlar ligi seviyesinde yaratıcı veya bitirici oyuncumuz olmadığı için) adım gibi biliyordum. zira futbolda en gelemediğim şey daha ortalama bir teknik ve futbol zekasına bile sahip olmayan oyuncuların boyundan büyük işlere kalkışmalarıdır. bu tür hareketler benim bütün şirazemi kaydırıyor arkadaş. sokrates der ki "know yourself" yani "kendini tanı". işte galatasaray futbol takımı'nda, başta burak yılmaz olmak üzere bazı futbolcuların kendini tanıması ve ona göre davranması gerek. kendisi kötü bir tekniğe sahip, orta sahalara gelip arkadaşlarıyla top alıp verme konusunda son derece başarısız bir oyuncu. yaptığı en iyi iş defans arkasına sarkıp tehlike yaratmak. başka da bi numarası yok. bu durumda yapması gereken şey, sürekli rakip defansın arkasına sarkmaya çalışmak ve takım savunmaya geçtiğinde topun arkasına geçip yüksek fizik kuvvetiyle rakip stoperlere baskı uygulamak. bundan fazlasını beklemek tamamen hayalcilik olur, zira son vuruşları, özellikle de kafa vuruşları son derece vasat hatta vasatın altında.
  
  son sözüm; sene başında kulübe önerilen dimitar berbatov'u kim hangi sebeple istemediyse, kendisine selam eder gözlerinden öperim. sayelerinde şampiyonlar ligi grubumuzda kuvvetle muhtemel gol atamadan sezonu kapatacağız.
• 1606

  maç boyunca doğru düzgün bir pas alamamış, aldığı mükemmel pasa mükemmel bir koşu yapmış, ama yan hakem denen mendebur yüzünden pozisyonu kesilmiş futbolcu. ne yapmasını bekliyorsunuz kendisinin allah aşkına? takım doldur boşalta döndü ikinci yarının ortasında, ne bir varyasyon var, ne atak, ne verkaç... forvet ne yapsın? adam her topa koştu. bir pozisyonda şut yerine pası düşünseydi umut golü yazacaktı muhtemelen, ama striker dediğin adamın ilk olarak golü düşünmesi anormal değil. burak'ın nesine, nasıl saydırıyorsunuz, ben anlamadım. melo silik, abrabat silik, selçuk kendisi gibi değil, ama burak suçlu. fenerbahçe gibi mi olalım? her sezon bir forveti çarmıha mı gerelim? günah keçisi bulamazsanız rahat etmiyorsunuz arkadaş.
  
  (bkz: 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı)
• 1607

  amrabat'a laf söyletmeyip kendisini itin götüne sokan yazarları bize göstermiş futbolcumuz. tek suçu 35 gol atmaktı. en komiği de rakip takım 11 kişi kapandığı için burak gol atamıyor diye, milan baros eşeğinin falcao falan sanılması.
• 1608

  kendisini eleştirenler ya maçı televizyon ekranlarından izlemiştir ya da öfkesini kusacak yer arıyordur. tribünden takip etmeyenler ya da tribünde olup da yalnızca pozisyonun olduğu yeri izleyenler, burak'ı yalnızca yediğimiz ilk golde topun üzerinden atlaması, birkaç pozisyonda yaptığı etkisi kafa vuruşları ve karşı karşıya girdiği pozisyonda topu kalecinin üzerine nişanlaması ile yargılamaktadır. fakat hızlı atak şansı yakaladığımız hemen hemen her pozisyonda, burak savunma arkasına koşu yapmak için kendisini hazırladı ve topu da önüne istedi. bu pozisyonların yalnızca 1 tanesinde topla buluşabildi, onda da kalecinin açıyı iyi kapatmasından ötürü sonuç alamadı. maçın son bölümünde doldur-boşalta başlamamızdan sonra da her kafa topuna burak yükseldi, braga savunması ile tek başına mücadele etti. sonuç olarak, maç genelinde kendisine yeterince pozisyon hazırlanamamış, yeterince beslenmemiş bir forvet oyuncusunu eleştirmek, bana göre futbol cahilliğidir.
  
  (bkz: 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı)
• 1609

  en golcü futbolcumuz. üşenmedim geçen sezon attığı golleri izledim. tavsiye ederim siz de izleyin. yaklaşık olarak gollerin nasıl olduğu hakkında oran verirsek şöyle:
  
  öncelikle gollerin %80 i defansın arkasına atılan top olarak geldi. bu da bize kapalı savunmada neden etkisiz olduğunu açıklıyor. şimdi gollerdeki vuruşlara gelelim.
  
  %12 kaliteli vuruş
  
  %15 düzgün vuruş
  
  %9 zayıf vuruş
  
  %21 duran top (penaltı-serbest vuruş)
  
  %3 kafa
  
  %40 kalecinin üstüne ama kaleci içeriye sektirdi (avrupa düzeyinde hiçbir kalecinin yemeyeceği goller)
  
  bunlar gördüğüm kadarıyla olan oranlardır.
  
  hadi ben geçen sezon trabzon maçlarını izlemedim, kimse de mi izlemedi arkadaş? biz fenerlileri gülüyorduk istatistiğe bakıp guiza'yı getirdiler diye. ha takımın oyununu bozan sadece burak mıdır, tabi ki değildir ama golcü eksiğimizin aşikar olduğu bir sezonda bize golcü diye burak'ı getiriyorsanız golleri kaçırdığında da eleştirilmeyi göze alacaksınız.
  
  edit: hatırlarsanız guiza için de çok pozisyona giriyor ama atamıyor deniyordu. bu futbolcunun iyi niyetini gösterir.
  
  ileri uçta tüm oyuncular basarken öylece takılan bir oyuncudan pozisyona girdiği zaman atmasını beklersiniz. biz oraya sabri'yi de koyabilirdik, bu pozisyonları o da kaçırabilirdi. yani anlatmak istediğim golcü sıfatıyla oynuyorsan gol atacaksın.
• 1610

  kendisinin trabzonspor'da attığı gollere açık alan golleri diyeni allah çarpar. (bkz: #1001914)
  
  tamam şimdiki performansı eleştirilebilir* ama trabzonspor'da çok zor goller attı bu adam.
• 1611

  braga maçında çoğunluğun küfür ettği ama benim performansından memnun olduğum adam.
  dün koştu, mücadele etti, pozisyona girdi (kaçırdı), orta sahadan top aldı doğal olarak bu kadar çok şey yapmaya çalışırken hatalar yaptı.
  
  böyle devam. tabi biraz daha az gol kaçırarak :)
• 1612

  tek kelimeyle balondur. bir sezonda 35 gol nasıl atmış maçlara bakmak lazım. 500 pozisyona filan girmiş olması lazım ki bu gol sayısına ulaşsın. bitiriciliği benden hallice. 2 ekim galatasaray sporting braga maçında emre çolak'ın resmen kafasına eliyle koyduğu topu etrafında hiçkimse olmamasına rağmen dağa taşa vurmayı başardığında notumu verdim. ulan o ortayı sana antrenmanda yapmazlar...
• 1613

  2 ekim 2012 galatasaray sporting brga maci icin elestiriliyor ise ayiptir. mac boyu kanattan bi tane dogru durust orta gelmemisken, sirf hakli cikmak ugruna bu adamin verdigi mucadeleyi ve oynadigi oyunu gormeden bol keseden atanlara inat savunacagim oyuncudur. artik yeter. bu kadar nankorluk hos degil.
• 1614

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında kendisine doğru dürüst orta gelmemiş diyen kusura bakmayın ama kördür.
  emre çolak ve riera'nın kafasına kondurduğu ortaları gol yapmak yerine trabzon'a gönderdi. bu kafa vuruşlarını yaparken rakip defans ile fiziksel bir mücadele içerisinde de değildi.
• 1615

  2 ekim 2012 galatasaray braga macinda heyacanina gem vuramayan futbolcularimizdan sadece bir tanesi.
  
  hal boyle olunca istedigi oyunu o da oynayamadi. ancak burak'la ilgili benim sorunum gol kacirmasi, top kaybetmesi veya topun uzerinden atlayarak gol yememize neden olmasi falan degil. bunlar futbolun icinde olan seyler. hicbirimiz burak'tan bir falcao performansi beklemiyorduk. ancak bu adam galatasaray formasi giymeyi annesinin ak sutu gibi hak etmistir. su anda hak ettigi yerdedir. 35 gol atarak tamamladigi 2011-2012 sezonundaki performansini elestirmek yersiz. oyle veya boyle 35 gol atmis adam sonucta.
  
  burak ile ilgili beni asil rahatsiz eden konu paylasimciligidir. istedigi zaman nasil paylasimci oldugunu gectigimiz haftalarda bize gostermisti. ancak 2 ekim 2012 galatasaray braga macinda durum boyle degildi. bu takimin frikikcisi selcuk inan'dir. burak yilmaz degildir. fatih terim'in bu konuda nasil bir insiyatif kullandigini cidden cok merak ediyorum. selcuk mac boyunca duran top basina gecmedi resmen. kanatlardaki vuruslari bile colak kullandi. ayrica burak bazi pozisyonlarda * da biraz bencillik yapti. arkadasinin onune cok rahat bir sekilde indirebilecegi toplari bile kendisi kontrol etmeye calisti.
  
  ilerleyen haftalarda burak'in paylasimciligi hakkinda daha net bilgi sahibi olacagiz. ben hala optimist davranip, heyecanina ve kendini kanitlama istegine yenildigini dusunuyorum. basini ve sozlugu cok okumasina gerek bile yok, kendisini kanitlamak zorunda degil gozumde.
• 1616

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçının ilk yarısında bir kafa vuruşunu farklı bir şekilde auta atınca arkadaşım "ya burak o nasıl kafa vuruşu ya sen forvetsin bi de !" dedi. işte asıl konu burada gizli ; burak yılmaz bir golcü değil forvet. gelişimini çok hızlı ve etkili biçimde ilerletse bile son vuruşları asla mükemmel olmayan , bu konuda örneğin bir necati ateş yahut ümit karan kadar etki yaratamayan bir oyun yapısı var. ha burak'ın bu bahsi geçen iki oyuncu ve nicelerinden en büyük farkı da bu zaten , forvet olması ve hızlı hareket edebilmesi. burak bu doğrultuda ele alınırsa 4-3-3 gibi sistemlerde daha etkili olabilecek , sercan yıldırım gibi aylarca gol atamamış oyunculara gol attırabilecek meziyette bir oyuncu ama bir santrafor değil.
  
  konuyla alakalı değil ama kendisi hakkında yazdığım blog yazısına gelen yorumlarda "son vuruş konusunda sıkıntıları yok , geçen sezon çok gol kaçırmadı" diyenlerin yorumların silmekten yorgun düşmüştüm , umarım yine aynı konularla muhattap olmam.
• 1617

  artık zafer biryol dan farkını göstermesi lazım bu ne abi keşke gelmeseydin sen gelmesen berbatov filan gelebilirdi o zaman da bu maçın* skoru 4-0 olurdu
• 1618

  söyledim yine söylüyorum: ufak maçlarda hat-trick yapması yerine büyük maçlarda bir gol atması gereken forvetimiz.
  bu durumda 30 gol atacağına 10 gol atsın ama sezon sonunda "ulan burak olmasa buralarda olamazdık" diyelim.
  
  umarım yine eksilenmez. ama eksilenir çünkü galatasaraylı olmaktan çıktık. ya baroşcu ya amrabatçı yada x'ci gözüyle bakıyor yazarlar birbirine. bu durumda ben burak yılmaz'ı eleştiriyorsam kesin baroş'cuyumdur. ama değilim sözlük.
  
  ben isimleri sevmiyorum ben performansları seviyorum sözlük.
  yani geçen yıl hastası olduğum melo'yu bugün eleştiriyorum. toz kondurmamazlık yapmıyorum. size de bunu tavsiye ederim. deneyin o zaman her şey daha güzel olacak.
• 1619

  hem elmander'den hem umut'tan daha iyi bitirici diye aldik ama bu formuyla elmander-umut ikilisini kesemez. her frikige de salca olma bir zahmet.
• 1620

  2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında johan elmander'i zehirleyen yemeğe küfür ettirmiş forvet. birde frikikten bir gol attı diye hemen her frikik pozisyonuna ''ben atacam, ben atacam'' diye koşması ve selçuk inan'ın konsantrasyonunu sürekli baltalaması sinirlerimi bozmaya başladı.
• 1621

  ilk transfer oldugunda soylemistim, fikrim hala degismedi
  
  (bkz: #1006031)
• 1622

  ben demiştimciler de piyasaya çıktığına göre artık kellesini kulüp yönetiminden isteyebileceğimiz futbolcumuz !
• 1623

  akşam akşam ofsayt butonunu keyifle kullanmama vesile olmuş oyuncumuzdur.
• 1624

  takımın gol için skor için en istekli oyuncusu ama eleştiri oklarının hedefi. enteresan. evet umut ve elmander braga maçında* çok iyi top oynadılar.
• 1625

  hangisini atmayı düşünüyorsun diye sormak istediğim futbolcu. yeni zafer biryol'dur. her zaman söyledim hala arkadasındayım.