allah rahmet eylesin, ailesi ve sevenlerinin başı sağ olsun diyerek girmek istiyorum mevzuya.
elbette ki bir insan hayatını kaybetti ama bu olayı gerçekçi olarak değerlendirmemiz gerekiyor. bu hayatını kaybeden arkadaş fenerbahçeli olduğu için mi şu an hayatta değil; veya onun bu hayatta olmayacak olmasını sağlayanlar galatasaraylı mı? bana kalırsa her canlı bu hayata eşit gelir ve vadesini tamamlayıp eşit olarak gider. bu açıdan bir galatasaraylı veya bir fenerbahçelinin ölümünü sarı kırmızı veya sarı lacivert olarak nitelememiz yanlıştır. bugün bir canlı bu hayattan çekip gittiyse bu işin rengi olamaz.
gelelim olayın diğer boyutuna... neden bugün üzerinde sarı kırmızı veya sarı lacivert forması olan insanlar, sarı rengin yanında kendi renkleri yoksa bir boğanın matadorunun elindeki kırmızı bezi gördüğü gibi, tüm dünyayı unutup sırf bezi parçalamak istiyor? bu şiddet ve yok etme duygusu kimler tarafından bu insanların ruhuna adeta şırınga edildi?
alın size iki örnek... birincisi:
http://gss.gs/Br3 şenol güneş bu sözleri haykırdı ve olayların buralara geleceğini söyledi, peki şimdi nerde?
ikincisi:
http://gss.gs/6Og her seferinde ve her maçta şiddet ve kin tohumları serpen insan, dalga geçer gibi gösterme bir olgunluk peşinde. ve maalesef ki kitleler onun sahadaki iğrenç hareketlerini doğru bulmakta ve sarının yanında kırmızı gördüklerinde onun gibi kendini kaybetmekte.
maalesef ki bu yaşanan sürece boşuna gelinmedi ve bu yaşanan da bir milat olmayacak. kin ve şiddet tohumları toplumu daha fazla bir şekilde kutuplaştıracak ve bu ölümlü vakanın yerini daha kötü vakalar alacak. çünkü bu ülkede ruhu temiz, içi eğitmekle dolu, menfaat düşünmeyen şenol güneşler türlü oyunlarla bu kirli arenadan uzaklaştırılır; ancak iktidar ve grupların sahadaki yüzü; ırkçılığı, kini, şiddeti kendine misyon edinmiş emreler kitlelere idol gösterilir. ve maalesef ki bugün burak yıldırımlar, yarında ahmetler mehmetler kirli futbolun temiz ruhlu karakterleri olarak çekip giderler. yani sadece ruhu futbol sevgisi olanlar kaybeder...