resim
Burak Elmas
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 1952
    28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçından sonra çıkar açıklama yaparım bu takıma artık transfer filan yok. marcao ve kerem'ede teklif varsa iyi bi paraya satarım. derim evet fatih hocam hadi göster bakalım be kadar büyük hocasın. bu kulübün yarım milyar dolar borcu var. kaybedilecek ya da boşa harcanacak bir kuruşu yok. ptt ligi sonuncusunu yenemeyen takıma kimi alacak ki şampiyonluk yarışında olacaz.
  • 1954
    fatih terim'in görevine son vermeli mi, bence vermeli.

    vermezse de saygı duyarım.

    ancak taraftar ve medyada; fatih terim'in görevine son veremeyeceği, aksine fatih terim'in bir açıklama ile yönetimin sonunu getireceği görüşü hakim.

    işte bir başkan için en kötü durum da bu zayıflıktır. seçim sürecinden bugüne başkanlığının her bir günü, sade bir taraftar olarak destekledim ama bu olay bir kırılma benim için.
  • 1955
    bu kulübe ismail çipe’den başkan olur, kendisinden olmaz. galatasaray tarihinin en vasıfsız sessiz başkanı olarak görevine devam ediyor. çok büyük hayal kırıklığı, seçim öncesi verdiği sponsor sözünü tutamadı, nef ile verdiği sözün yarı fiyatına anlaştı. erkek ve bayan basketbolda kurulan kadrolar rakiplerin gerisinde kaldı, amatör branşların çoğunda yetersiz sonuçlar gelmeye devam ediyor. kadın futbol takımı rezaleti devam ederken. erkek futbolda ocak ayı gelmeden kupadan elenmiş, ligde liderden 19 puan geriye düşmüş bir haldeyiz. dursun özbek ve adnan polat döneminde bile bütün şubelerde bu kadar korkunç bir tablo hatırlamıyorum. skandal hakem kararlarına karşı ligde alenen puanları çalınan takımını koruyamayan adam, sayesinde başkanlık koltuğuna oturduğu fatih terim’e bir şey diyebilir mi? fenerbahçe-ali koç fiyaskosunun benzerini yaşattı şu ana kadar, gelişiyle tüm taraftarlar sevinmişti ama gidiş yolu ali koç’a benzer ilerliyor, başarısızlık, başarısızlık, başarısızlık.
  • 1956
    her ne kadar karşı çıkıyor olsam da, bu gece fatih terim’ i görevden almazsa başkanlığı fiilen değil ama anlam açısından bitmiş demektir.
    maalesef fatih terim 1997’ deki terim değil dolayısı ile geçmişi ile savunulmaması gerekir. koca camianın başındaki kişi olarak bu realiteden yola çıkıp gereğini yapmazsa adı terim’ in kuklasına çıkar ki bundan sonra kimse ciddiye almaz kendisini.
    biz diyoruz ya federasyon, mhk bizi doğruyor ve üzerimize çok geliyor diye; işte bunun nedeni de güçlü bir reaksiyon gösterecek yönetimimizin olmaması. kendisi de yönetimi oluşturup başında duran kişi olarak, galatasaray başkanlığının şirket ceo’ luğu olmadığını idrak etmeli. illa ceo mantığı ile yönetecekse de, mevcut şirketin satın alma-üretim-pazarlama-muhasebe açısından uyumsuz bir çalışma nedeni ile batmaya doğru gittiğini görmeli ve ya istifa etmeli ya da gerekli düzeltmeleri yapmalı.
  • 1958
    kendisi veya hiçbir başkan terim'i kovmayı düşünmemelidir zaten. bu konuda çekinik kalmasını anlıyorum, her ne kadar bugünlerde kulübü ve kendisini madara etse de terim bir galatasaray efsanesi.

    bence terim'in ben napıyorum deyip kendisi istifa etmesi gerekli, ne taraftara ne de yönetime istifa kelimesini terim'e yansıtmak yakışmaz. terim ben galatasaray'a yarar mı sağlıyorum zarar mı veriyorum bir düşünecek sonra istifa edecek.

    sonrası başkana kalmış, yönetime mi alır altyapıya mı verir, heykelini mi diker ne yaparsa.
  • 1959
    116 yıllık galatasaray tarihinin en yetersiz, en itibarsız, oturduğu koltuğa en layık olmayan başkanı. tarihin en rezil sezonu yaşanırken, başkanlık koltuğunda oturan kişinin - her denileni yapmasına rağmen - "hayırdır bu takımın hali ne" diyemeyecek kadar sessiz kalmasının akıl alır yanı yok. galatasaray'ın başkanlık makamı günlerdir boş!

    sene başında taraftarın saçmasapan "ver anahtarı terim'e yaslan arkana kafan rahat etsin, işler ters giderse de hoca sorumluluğu alır zaten, ver yetkiyi gör etkiyi" talepleriyle göreve gelirken; insan bir düşünür burak beycağızım hoca bugüne kadar hangi başkanla iyi çalışmış, işler kötü giderken bugüne kadar ne zaman sorumluluk üzerine almış diye. bugün itibariyle taraftar sosyal medyadan 7/24 dümdüz gidiyor. aşağılayıcı capslerin her yerde, ne itibarını bıraktılar, ne şerefini. takım senelerdir b.k gibi oynuyor ama hocan bir hafta hakeme sallıyor, fedarasyonu hedef gösteriyor ortada kalıyorsun diğer hafta hafta getirdiğin oyunculara sallıyor yine ortada kalıyorsun. gördün mü şimdi etkiyi kral? al sana etki, bozdur bozdur harca.
  • 1960
    şu ana kadar yanlış yapmamış başkandır. içinizden skor belli, netice belli herşeyi yanlış yapıyor diyenler olabilir. ama hocasının arkasında durmak hemde bunca kötü skora karşı çok önemli bir meziyettir. her başkan yapamaz. güvenilir başkan olduğunu bu sayede göstermiştir. transfer politikası zaten doğru olandı. kulübü minimum zararda tutmuştur. yapması gereken tek şey taraftarın günlük yorumlarına aldırış etmeden bildiği yoldan gitmesidir. taraftarın sözünü dinlerse yanlış yola sapar, kulübü de bataklığa sürükler. türkiye'de tüm başarısız başkanların ortak özelliği taraftarın isteği ile hareket etmeleridir. bunu unutmasın yeter. skor kötü olabilir. trabzon 30 senedir kötü bu sene sanki 30 senesi kötü geçmemiş gibi övülüyor keza geçen sezon bjk'de benzer durumdaydı. skor iyi gidince herkes yanındadır, herkes destekler önemli olan skor kötüyken inandıklarını uygulamaktır. galatasaray düzelecek ve iyiye de gidecek. burak elmas doğrularını kaybetmesin. skorda düzelir en kısa zamanda.
  • 1961
    uzun zamandır fatih hocanın bırakması gerektiğini düşünen biri olarak hocayla devam etmesini saygıyla karşılarım. bir planı vardır, programı vardır, bu sene tutmadı diye veryansın etmek istemiyorum. fakat bence en büyük sorun galatasaray başkanının başarısız olmuş bir teknik direktörü karşısındaki konumu. bu gerçekten rahatsız edici bir boyutta. illa hocayı kovsun demiyorum ki hoca ile kovmak kelimesi bile aynı cümleye yakışmıyor. fakat galatasaray başkanı çıkıp teknik yönetime iki kelime laf edemiyor kendinize gelin diye. çünkü karşılık gelir süreç iki taraftan birinin istifasına gider diye durumu idare ediyor. en azından dışarıdan gözüken intiba bu. galatasaray başkanlık makamı şahısların üstünde olmak zorunda. başkanın şu an görüntüsü maalesef başkandan çok hocanın noteri konumunda. bunu nasıl aşar hiç bilmiyorum ama umarım bir yolunu bulur ve galatasaray başkanlık makamının herkesin üstünde olduğunu hissettirir. hoca kendi istifa etmez ve başarısız sonuçlar devam ederse çok çirkin süreçler görmek zorunda kalabiliriz. hoca bir yönetimi zaten yedi. ikinci yönetimi hocaya feda edemeyiz. fakat hocanın karşısında bu kadar pasif kalmış bir yönetimle bu krizi nasıl aşarız bilmiyorum. skor almaya başlarsak herkes sakinleşir yok başarısızlık devam ederse sonumuz kötü.
  • 1962
    yok hükmünde bir başkan. fatih terim'i kovamaz, fatih terim onu kovar. o makama fatih terim'in gölgesine sığınarak geldi. o yüzden kendisinden hiçbir beklentim yok. bunu hepimiz biliyorken başlığına gelip hayıflanmak abesle iştigal. zaten fatih terim gibi bir karakterin olduğu yerde güçlü başkan olmaz. bir ipte iki cambaz oynamaz. galatasaray'ın son güçlü başkanı ünal aysal'dı ve ondan sonra galatasaray'ın lobi gücü yerle bir oldu. pısırık, idareimaslahatçı zayıf başkanlar + tff ve kurullarıyla kavgalı fatih terim ikilisi galatasaray'ın şamar oğlanına dönmesine sebep oldu. müthiş yalnızlaştı galatasaray. türkiye'nin en büyük, en başarılı, en fazla tataftara sahip camiasının tff ve kurullarında bir tane adamı yok. lehine hata yapan hakemler cezalandırılıyor, aleyhte cezalar ödüllendiriliyor. teknik direktöründen oyuncusuna başkanına kafasını kaldırana ceza yağdırılıyor. rize'ye bile diş geçiremiyor bu camia; rize kadar lobi gücü yok. bütün bunlara teknik olarak iflas etmiş, transferden başka çözüm üretemeyen, abuk sabuk bir scout ekibiyle kulübün 3 atımlık barutunu ne idüğü belirsiz adamlara harcayarak berhava eden sosyal medyanın esiri olmuş bir fatih terimi de ekleyince ortaya bugünkü manzara çıkıyor maalesef.
  • 1963
    ne kadar kötü başkan olursa olsun, dursun özbek vakası varken en kötü başkan sıfatını hak etmez.

    adı geçen vakanın ne tür bir bela olduğunu hâlâ anlayamamış, idrak edememiş galatasaray taraftarlarının olması çok ilginç. gerekirse yerin dibine de sokulur eleştirilerle. ama daö varken kimse en kötü başkan olamaz. mümkün değil.
  • 1964
    inşallah yarın fatih hoca'nın istifasını kabul eder, kabul eder de camia olarak biraz hakettiğimizi yaşamaya başlarız. yöneticileri ne hocası transferin çoğunu biz yaptık diye geziyorlardı ortalıkta. o biz yaptık dedikleri transferleri de görürüz hep birlikte başka bir hocanın elinde ne kadar oynayabilecekler, transfer istemiyoruz kampanyaları yapılan ortamda gelen hoca en az kaç transfer isteyecek falan. umarım yarın o cesareti gösterir. yok göstermeyecem diyorsa o zaman medyadakileri susturacak. bir faioli üzerinden çıkan yalan haberlerin bile haddi, hesabı yok.
  • 1966
    bugün fatih terim ile yapacağı görüşme tamamen yapılacak transferlerle alakalı olacaktır. bunun haricinde kimse bir şey beklemesin. zaten burak elmas, hocanın istifasını isteyemez.

    muhtemelen aralarında geçecek olan konuşma şu şekilde olacaktır:

    -sayın başkan, eğer benim ayrılmamla birlikte galatasaray takımının daha iyi olacağını düşünüyorsanız hemen kulübün önünü açmaya hazırım.

    +sayın fatih hocam hiç olur mu öyle şey? biz sizlerle bir yola çıktık, yolumuz daha uzun. genç bir takıma sahibiz ve bu genç takımı en iyi yerlere getirecek olan tek kişi sizsiniz. zaten avrupa da yola devam ediyoruz, lig ve türkiye kupası'nda böyle kazalar olabilir. biz sizden çok memnunuz. hangi bölgelere transfer istersiniz?
  • 1967
    başkan burak elmas için eleştiri veya övgü yazıları yazmak için henüz erken olduğunu düşünüyorum. tamam, başkan sezona büyük umutlar vaat ederek girdi. hatta ve hatta fatih terim kozu ile başkanlık yarışını göğüsledi. hepimizin yıllardır istediği transfer politikasını hayata geçirdi, takımı gençleştirme operasyonu başlattı. her şey yolunda gidiyor bence. kendi adıma konuşmam gerekirse, ben bu yılı göze almışım zaten. hiç bir sonuç benim için sürpriz değil. kolay değil, takımın tamamına yakınını revize ediyorsun. üstelik gencecik futbolcular ile. altı ayda çok şey bekliyoruz sanki bu çocuklardan. henüz tecrübe bile edinememişler, faklı ülkede farklı kültür içinde adaptasyonu var bu işin. bütün bunları görmezden gelerek sadece başarıya odaklanmayalım lütfen. o başarı elbet gelecek ama altı, yedi ayda değil. en azından bir sezon kredi verelim ve izleyelim. bakalım bakalım yönetim, teknik heyet, futbolcu hangi durumdan alıp nereye götürdü bizi. önce fotoğrafın tamamını bir görelim.
  • 1969
    takımın avrupa ligindeki başarısı olmasa, ligde son 10 yılın en kötü performansı, kupaya aralık ayında hem de kendi evinde 1.lig takımına elenerek veda edilmesi ile herhalde onu futbolda en başarısız sezonun doğrudan muhatabı yapacaktı. bunca kötü gidişe rağmen ortalarda görülmemesi ve sessiz kalması ise ayrı düşündürücü. kulübün başkanı var mı, yok mu, nerede, nasıl bir aksiyon düşünüyor belli değil. fatih hocanın bir sözü vardı, hatırlatalım: uçak türbülansta olduğu zaman direkt kabin amirine bakarsınız.
  • 1970
    tff'nin gözüne yok hükmündedir.

    --- alıntı ---
    tff, aralarında nihat özdemir, ahmet ağaoğlu, ahmet nur çebi ve ali koç'un da bulunduğu hakemlik sistemi çalışma grubu'nun; mhk'nin yapısı ve işleyişi, hakemlerin gelişimi ve var kullanımı konularını değerlendirmek için toplantı gerçekleştirildiğini açıkladı.
    --- alıntı ---
    https://twitter.com/.../1476161658544345093
  • 1971
    böyle giderse dönemi dolmadan bize bir sürü rezillik yaşatacak kişi. kişisel olarak kendisini gözümde büyütmüşüm. benim için burak elmas defteri kapanmıştır.

    tarihi bir rezalet yaşadık* ne kendisi ne de yönetimden bir sözcü ortalarda yok. her maçtan sonra tweet atan adam ortadan kayboldu.

    böyle bir olaydan sonra bile altında çalışanı olan teknik direktöründen hesap soramıyor. hiçbir ağırlığı yok şu an galatasaray başkanının.

    ve biz bu adamın ttf'den, mhk'dan falan hesap sormasını bekliyoruz. daha altındaki çalışana söz geçiremeyen birini kim ciddiye alır ki?

    hocayla birlikte bir an önce gitmesi gerek.
  • 1972
    "saye" farsça gölge demek. kayınpederi ve fatih terim saye'sinde koltuğunda oturmakta olan, "gölge" başkandır.

    tweeter başkanıdır aynı zamanda. mustafa cengiz'in son zamanlarında sosyal medyada aslanlar gibi kükrerken, önce tff başkanı yanında el pençe divan basın toplantısı yapmış, kısa süre sonra da tff'ye "konuşursam..." diye rest çekmiştir. atanmış tff başkanı "hadi konuş" demiş, kendisinden değil kükreme, miyav sesi bile çıkmamıştır.

    evet, koskoca galatasaray'ı yöneten, idare eden, hakkını koruyan (!) başkanımız budur.

    sahada "saye" futbol, kulüpte "saye" başkan var. ne dense az kalır.
  • 1974
    https://www.haberturk.com/...cim-yok-3299126-spor
    https://twitter.com/.../1476462333576757250

    erken seçimin olup olmayacağını söylemesinin pek de bir önemi olmayan galatasaray başkanı. galatasaray üyeleri isterse, o erken seçim gerçekleşir. zaten burak elmas, tff'ye diklenip cevabını alınca köşesine çekilen bir başkan olduğundan dolayı söylemlerini ciddiye almak zor. kedisini kimse ciddiye almıyor ola ki tff, türk futbol hakemlik sistemi çalışma grubuna çağırmadı. ekip arkadaşları ile arası nasıl bilmiyorum, son derece pasif bir ilişki içerisindeler gibi gözüküyor. taraftar zaten her geçen gün daha da köpürüyor, sabrı taşmış durumda. fatih terim istediği gibi at koşturuyor, şu an başkan fatih terim'in kendisiymiş gibi bir görüntü mevcut. medya aslı astarı olmayan haberler yapıyor. liste böyle uzar gider.

    galatasaray divan üyelerinin de burak elmas'ı ciddiye aldıklarını düşünmüyorum, bugün seçime girse kaybeder. o yüzden birtakım siyasiler gibi açıklamalar yapmamalı. "çok beklerler" gibi olduğundan büyük görünme çabası adına yaptığı açıklamalar sahte duruyor ve irrite edici. kıyafet üzerine oturmuyor bir kere, ne yapsa boş.

    kredisini çok hızlı tüketti. burada o kadar mustafa cengiz yönetimine salladık, cengiz yönetiminden daha iyi yaptıkları bir tane iş yok. gelecek sezon hoca ile yolları ayıracaksak, bununla kalmayıp yönetimi de değiştirmeliyiz(gerçi o kadar yazıyoruz ama hoca 80 yaşına kadar devam etmeyi düşünüyor herhalde). temiz bir başlangıç yapmak en iyisi.

    şimdi, galatasaray'ın üst seviye(maddi, manevi getirisi ve götürüsü olan) spor branşlarına bakalım;

    erkek futbol takımı ligde 10. sırada.

    kadın futbol ligi yeni başladı, şu an 5. sıradayız. sanki bütün branşlarda çok başarılıymışız gibi doğru düzgün kaynak ayıramayacağımızı bile bile bu branş kuruldu. yeni yükümüz hayırlı olsun.

    erkek basketbol takımımız ligde 4. sırada.

    kadın basketbol takımımız ligde 6. sırada.

    erkek voleybol takımımız ligde 5. sırada.

    kadın voleybol takımımız da ligde 5. sırada.

    sadece futbolu değil, hiçbir branşı yönetememişsin. saha içinde yoksun. saha dışında yoksun. mustafa cengiz yönetimine haksızlık yapmışız demek istemiyorum, kötü bir yönetimdi fakat sizin geçtiğimiz yönetimden daha iyi yaptığınız iş yok? bu kadar güçlü bir ekip toplayıp da bu kadar zayıf performans sergileyen başka bir yönetim gördüğümü hatırlamıyorum. çok büyük bir hayal kırıklığı yaşattılar, yaşatmaya da devam edecekler gibi görünüyor.

    son olarak kendisinin sık sık açıkladığı 3 yıllık planlama kısmında sabredeceğimiz şey ancak takımın kendisi olabilir, burak elmas ve yönetiminin hamleleri değil. senin her şeyi doğru yapman gerekiyor ki 3 sene sonra ortaya doğru düzgün bir takım çıksın. 3 sene sonra ortaya çıkan futbol takımı herkesi tatmin ediyor olsun, saha dışı hamlelere nasıl karşılık verilecek? bugünkü gibi hamlelerde bulunulacaksa işimiz yaş. ne yapacağız yani, 10 sene burak elmas'ın da mı tecrübe kazanmasını bekleyeceğiz? ben bir taraftar olarak takımı beklerim, burak elmas'ın yetişmesini değil.
    ayrıca neden galatasaray'da saha içi tek sorun futbol takımıymış gibi davranılıyor anlamış değilim. üste yazdığım branşlara bakın, senelerdir dökülüyor. onlar ne olacak? seçimden önce diğer branşlara da önem vereceklerini söylemişlerdi, böyle mi önem gösterecekler? 3 yıl sonra diğer branşlarda değişim olmayacak mı? galatasaray bir futbol kulübü mü, yoksa spor kulübü mü?
  • 1975
    eleştirilecek çok fazla noktası bulunan yönetimdir. daha yeni olmalarına rağmen bazen en üst perdeden de eleştiriyoruz kendilerini. ama galatasaray başkanlık makamı böyle bir şey. gelirken bunu biliyorlardı.

    şahsen benim de acımasız yorumlarım oluyor ara sıra. seçim dönemi diğer adayları görünce kendilerini desteklemiştim. yine olsa yine desteklerim. çünkü burak elmas yönetimini, hamamcıoğlu'yla birlikte cenk ergün'ün tekrar takıma musallat edilmesine, eski yönetimin devamı olan kendi yönetimindeki insanları tanımayıp sipariş üzerine aday olan yiğit şardan'a, ve neden aday olduğunu kimsenin bilmediği ibrahim özdemir'e tercih ederim. dursun özbek'le olan geçmişi nedeniyle metin öztürk'e her ne kadar önyargılı baksam da kendisinin seçim sürecinde ve sonrasında yürüttüğü kampanya sonrası bu yargıları bir kenara atıp sempati duymaya başlamıştım. metin bey seçilse üzülmezdim aksine sevinirdim öyle söyliyeyim.

    kendisinden önceki yönetimin varlığını unuttuğu amatör branşları o zamanlarda bir kez dahi olsun sorgulamayan, ne durumda olduklarıyla ilgilenmeyen insanların bu konuda kendilerini üst perdeden eleştirmesini en hafif tabirle samimiyetsizlik olarak değerlendiriyorum. nasıl ki dursun özbek yönetimini ve mustafa cengiz yönetimini pısırıklıkları yüzünden eleştirenlerin burak elmas'ı eleştirmemesi samimiyetsizlik ise zamanında amatör branşlar üzerinden tek kelime etmeyip şubeleri kendi kaderine terk edip, futbolda fatih terim sayesinde kendilerine rağmen gelen şampiyonluklara "yönetim süresince 2 şampiyonlukları var" diyerek tek kelime edilmeyip şimdi de geç yapılan seçime rağmen geçen yıllara göre bir hayli canlandırılmış olan amatör şubeler hakkında yeni yönetime sürekli yıkıcı eleştiriler yapmak o denli samimiyetsizliktir.

    yenilmez armada'nın az kalsın fenerbahçe stadı'nda küme düşmesine sebep olunacakken bir sezon boyunca ses etmeyip, bugünlerde gayet geçerli sebeplerle tam olarak kurulamamasına rağmen şampiyonlar ligi grubundan lider çıkan bir takımı, fenerbahçe gibi avrupa'nın en yüksek bütçeli takımına kaybetti diye hesap sormaya kalkmak da samimiyetsizliktir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın